islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,4088
EURO
34,8461
ALTIN
2.433,50
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
17°C
İstanbul
17°C
Az Bulutlu
Salı Az Bulutlu
16°C
Çarşamba Az Bulutlu
18°C
Perşembe Az Bulutlu
19°C
Cuma Az Bulutlu
19°C

BEDENİ GÜÇ

BEDENİ GÜÇ
12 Temmuz 2023 10:30
A+
A-

 

Şu anda bahsedeceğimiz konular belki dinlediğiniz ama yorumlarını gereğince dinlemediğiniz konular olacak.

Değerli müminler! Bedenî güçle açıklamalarımızı sürdürmeye başlamadan önce teberrüken konumuza temel teşkil eden bir hadis-i şerifi arzedeyim size.

Peygamberimiz şöyle buyururlar:

Güçlü Müslüman güçsüz Müslümandan Allah katında daha hayırlı ve sevimlidir. Bununla beraber her bir müminde hayır vardır. Sen faydalı olana yapış. Allah’tan yardım dile. Sakın ha âciz olma. Âcizliği meslek tutma. Güçlü olma yolunda adımını at. Fakat sen sebeplere yapışırsın da sana bir başarısızlık arız olursa sakın ha ben şöyle yapsaydım böyle olurdu, şöyle gitseydim böyle gelirdi deme. Fakat Allah böyle diledi, O, dilediğini yapar de.”

Burada hadisin ilk bölümüyle konuya girelim. Güçlü Müslüman Allah katında güçsüz Müslümandan daha hayırlı ve daha sevimlidir.

DAHA GÜÇLÜ/HAYIRLI OLMAK NE DEMEKTİR?

Allah ü Zülcelâl bazılarımızı iki metre halk eder, bazılarımızı birbuçuk metre. Bazılarımızı yüzyirmi kiloluktur. Bazılarımız da tüy sıklettir; elli kiloluktur. Yani daha boylu, daha kilolu olan, daha fazla yük kaldıran, bedenî gücü daha fazla olan yaradılışı itibariyle zayıf olandan daha hayırlı, daha sevgili midir? Hayır.

Hadisin manası, şartlarına riayet ederek, sebeplerine yapışarak güçlü olan Müslüman, sebeplerine bağlanmadığı, sebeplerine yapışmadığı için güçsüz kalan Müslümandan Allah katında daha hayırlı ve daha sevgilidir.

Değerli Kardeşlerim! Müslüman bedenî güce sahip olmayı amaçlamalıdır. Bunun için özel bir güç sarfetmeye de gerek yok. Eğer biz İslâm Dini’nin koyduğu kuralları uygularsak otomatik olarak bedenî sıhhatimizi korumuş ve de güçlendirmiş oluruz. Zira bildiğiniz üzere İslâm vücut temizliğini, elbise ve mekân temizliğini emretmiştir.

Bindörtyüz seneden beri Müslümanlar abdest alırlar. Gusül abdesti alırlar. Vücutlarının belli bölgelerinde temizlik yaparlar, elbiseleri görünür ve görünmez pisliklerden arınmıştır. Mekân temizliğine önem verirler. Zaten gücü korumanın, mikropları tesirsiz hale getirmenin, barınaklarını imha etmenin temel yolu da temizliktir.

İslâm Dini bunun yanı sıra alkollü içkileri, esrar, eroin gibi katı uyuşturucu maddeleri ve sigara gibi zararlı maddeleri yasaklamıştır.

İslâm Dini domuz eti, ölü hayvanların, boğulmuş hayvanların ve yırtıcı hayvanlar tarafından telef edilmiş hayvanların etlerini de yasaklamıştır. Bir taraftan alkollü içkilerden esrar ve eroinden sakınılması, diğer taraftan genel ölçüler içerisine giren zararlı maddelerden korunulması, öbür taraftan domuz etinden, ölmüş hayvanların etlerinden kaçınılması insanın sıhhatini koruyucu temel ortamları oluşturur.

Bugün yalnız Fransa’da yüzbinlerce insan alkolden tedavi görüyor. Önemli bir kısmı da ölüyor. Bugün yalnız Amerika’da milyonlarca yakın alkolik var, eroinman var. Alkollü içkiler dünyayı kasıp kavuruyor. Pek tabii ki bu insanlar binlerce doktor yetiştirmek mecburiyetinde. Bir o kadar da hastaneler yapmak mecburiyetinde. Klinikler tesis etmek mecburiyetinde.

ALKOLLÜ İÇKİLER , ZİNA- EŞCİNSELLİK TAPINILAN PUT OLMUŞ

Neden? Asrımızda alkollü içkiler put olmuş. İnsanlık bu putlara boyun eğiyor. Dünya alkollü içkilere mahkûm bugün. Ama elbette Müslüman için böyle bir dert yok, eğer Allah’a ve Peygamberine bağlıysa.

İslâm Dini zinayı, homoseksüelliği, eşler arasında adet halinde cinsel ilişkiyi yasaklamıştır. Bu yasaklama yolu ile Müslümanların hayatını, sıhhat ve mutluluğunu belli ölçüler içerisinde garanti altına almıştır.

Aziz kardeşlerim! Biz İslâm’ın farkında olmadan nimetleri içinde yüzüyoruz. Bakınız bugün dünyayı tehdit eden bir AIDS hastalığı var. Bu neden kaynaklanıyor? Bu fahişelerden ve erkekler arası homoseksüel ilişkilerden kaynaklanıyor. Bugün Avrupa’nın, Amerika’nın en büyük belası burada. Resülullah Efendimizin bir mucizevî hadisi tezâhür ediyor.

Peygamberimiz “Bir toplumda zina ve homoseksüellik gibi cinsel haramlar revaç bulur, yaygınlaşırsa Allah o toplumun insanlarını daha önceki toplulukların görmediği, bilmediği hastalıklarla cezalandırır. Ağrılarla cezalandırır.” buyuruyor. Bakınız yetkililer diyorlar ki efendim Türkiye için bir tehlike yok. AIDS hastalığı için tedirgin olmaya gerek yok. Tabîi gerek yok. Ama neden gerek yok? Yani bizim elli altmış seneden, hatta Tanzimat’tan buyana uyguladığımız laik eğitimin bereketi midir bu? Hayır. Bu bilmeden de olsa, anlamadan, şuurdan yoksun olarak da olsa İslâm’ın belli ölçüler içinde yaşanmasının bereketidir bu. Neden ABD ve Avrupa ülkelerinde var da Türkiye’de yok? Çünkü oralarda gavurca yaşantı daha korkunç.

Ama eğitim İslâm’dan yoksun olmakta devam eder, eğer radyo, televizyon ve matbuat (basın) çocuklarımızı zinaya ve cinsel sapıklıklara yönelten neşriyatlarına, programlarına ve propagandalarına devam ederse elbetteki bizim toplumumuz da yarın o toplumlar gibi olacaktır. Çünkü biz şu anda İslâm’ın bereketini yaşıyoruz. Huzurunuzda teeddüp ederim. Bir yetkili de diyor ki, insanımıza prezervatif kullanmalarını tavsiye ederiz. Bu bir zillet, bir faciadır. İnsanlarımıza diyemiyoruz ki “Ey insanlar geliniz İslâm’ı yaşayalım; zinadan ve benzeri cinsel haramlardan kaçınalım da bu beladan kurtulalım.” Yaklaşım bu değil.

Evet, İslâm bizi oruca, farz ve nafile oruçlara yöneltiyor. Allah’ı çokça zikretmeye yöneltiyor, rûhi sıhhatimizi sağlamak için. İslâm, ticaret, hac, umre, sıla-i rahim, ilim, din ve medeniyet tarihî eserlerini görme ve tanıma amacıyla bizleri seyahate teşvik ediyor.

İslâm kadın erkek karışımına gitmedikçe, farz görevleri ihmal etmedikçe yüzme ve atletizm gibi sporlara bizleri teşvik ediyor. Ve daha önemlisi İslâm, getirdiği sosyal adâlet ilkeleriyle zaruri ihtiyaçları karşılanamayan bir tek fert bırakmadığı için, bedeni sıhhati koruyan ve geliştiren ortamı oluşturuyor. Yeter ki biz İslâm’ın emirlerine ve yasaklarına riayet edelim. Bedenî güç otomatik olarak sağlanıyor zaten.

 

ETİKETLER: ÜSTMANŞET, yazarlar
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.