islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5286
EURO
34,9017
ALTIN
2.439,53
BIST
9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
20°C
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
17°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C

BİR BAŞKA AÇIDAN ÖĞRETMEN  

BİR BAŞKA AÇIDAN ÖĞRETMEN  
25 Kasım 2022 10:00
A+
A-

Öğretmenliğin kutsallığından dem vurulur daima. Kutsallığı sadece insan yetiştirmesiyle alakalı olmasa gerek. Bizce öğretmenliğin kutsallığı, Allah’ın (c c) nurundan izler taşımasından kaynaklanmaktadır biraz da. İnsanın yaratılışı süreci Kur’an’da anlatılırken Bakara suresinde şu ayetle karşılaşırız: ‘’Ve (Allah) Âdem’e isimlerin hepsini öğretti. …’’ Böylece öğretme ve öğrenme Hz. Âdem kıssası ile başlamıştır, diyebiliriz.               Hayattaki en büyük mucize iyi bir öğretmene sahip olmaktır, derler ki elhak doğrudur. Başarılı insanların yaşam öykülerini inceleyelim, onların hayatlarına dokunan bir veya birden fazla öğretmenle karşılaşırız. Hatıralarında öğretmenlerinden, onların tutum ve davranışlarından,  kazandırdıklarından sitayişle söz ederler. Aslında her ferdin hayatında kendisi farkında olsun ya da olmasın öğretmenin izleri vardır. Hatta pek çoğu çok sonraları bu izlerin farkına varır. Önceleri kızılan, küsülen, sinirlenilen öğretmenlerle ilgili olarak sonraları, onlar hakkında sevgi, saygı ve minnetle konuşulması sonradan farkına varmaların bir göstergesidir.

Öğretmen ile ilgili o kadar güzel benzetmeler ve değerlendirmeler yapılıyor ki hangi birini alsak üzerine sayfalar dolusu yazı yazılabilir.  Türkiye’nin eğitim meselesine kafa yormuş, çözüm önerileri sunmuş, fikir ve hareket adamı, ‘’Türkiye’nin Maarif Davası’’ kitabının müellifi Nurettin TOPÇU; söz konusu eserinde ‘’Muallim ruhlar sanatkârıdır. Ruhların mürşidi, hayatın nâzımı ve istikbâlin en emin kefili olacaktır.’’ diyerek öğretmeni sanatçı, yol gösterici, düzenleyici ve geleceğin teminatı olarak gördüğünü net bir şekilde ifade etmiştir.

Yine TOPÇU ‘’ Âdemoğlunu beşikten alarak mezara kadar götürüp teslim eden, dünyanın en büyük mesuliyetine sahip insan muallimdir.’’ demiş ve sanki ‘’Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz.’’ hadisine gönderme yapmış.  Beşikten mezara ilim öğrenmek varsa onu bir öğreten de vardır;  öğretmen hayatımızın her noktasında yanımızdadır, demek istemiştir. Öğretmen sanatkârdır, rehberdir, yol arkadaşıdır, sırdaştır, annedir, babadır. Sıralamaya devam edebiliriz.  Bütün bu sıfatları ‘öğretmen’ olduğunu düşündüğümüz fertler için söylemek mümkün tabii ki. Ancak ülkemizde pek çok farklı sebeplerle bu meslekle ilgili ciddi bir itibar kaybı söz konusu olmuştur.  Öğretmenleri yukarıdaki sıfatlardan uzaklaştıran sebeplerden biri de üzülerek belirtmeliyiz ki bizzat bu mesleği icra edenlerin hassasiyet göstermemeleridir. Şartlar ne olursa olsun kendisine emanet edilen çocukları en iyi şekilde eğitmek için çabalaması gerekenler o farklı sebeplerle bunu yapmaktan uzaklaşmışlardır.

Günümüzde öğretmenlerle ilgili maalesef üç farklı durum ortaya çıkmıştır. Yani onları üç kategoride değerlendirmek mümkündür. Birinci sıradaöğretmenlikten geçinenler ‘var. Bunlar aslında öğretmen olmak istememişler ancak memleketin şartları onları öğretmen olmaya zorlamış, onlar da girdikleri sınıfta dersin süresini doldurmanın ve böylece evlerine ekmek götürmenin derdindedirler. Onlar için birinin hayatına, yüreğine dokunmak, onları hakkıyla yetiştirmek, dersin gereğini yapmak gibi amaçlar söz konusu değildir.

İkincisi, öğretmen geçinenlerdir. Bunlar da mesleki yeterlilikleri olmasa da konuşma ve tavırlarıyla öğretmen olduklarını göstermeye çalışırlar. Araştırma, okuma, yenilenme gibi durumlardan uzaktırlar. Ancak her mevzuda fikirleri var ve bunları izah ederken de mangalda kül bırakmazlar. Yaptıklarının çoğunu dostlar alışverişte görsün kabilinden yaparlar.

Üçüncü sıradaöğretmen olanlar’ var. Bunlar kelimenin tam manasıyla bu işi yapmak için dünyaya gelmiş gibidirler. Öğrencilerinin üzerine titrerler. Dersleri ile ilgili sürekli bir araştırma içerisindedirler. Çağın eğitim materyallerini kullanmaktan keyif alırlar. Dersleri asla tekdüze değildir. Neredeyse her hafta elinde bir kitapla sınıfa girer. Anlattığı konunun anlaşılması için her yolu dener. Bilinen yollar tükendiğinde yeni yöntemler geliştirme çabası içinde olur. Öğrencilerin birer emanet olduğu bilinciyle hareket eder, onların kendisine ihtiyaçlarının olduğunun farkındadır. Karanlığa küfretmek yerine erirken çevresini aydınlatan mum olur. Çocukları cehaletin karanlığından kurtarmanın değerinin asla ölçülemeyeceğinin farkındadır.  Onlar için yaptıklarını asla başa kakmaz. Hâsılı öğretmendir onlar.

Geleceğimiz öğretmenler vasıtasıyla şekilleneceğinden üçüncü sırada anlattığımız öğretmenlerin sayılarını arttırmamız gerekir. Bunun için de çok ciddi değerlendirmeler, çalışmalar yapılmalı, öğretmen adayı ile öğrenci buluşturulmadan önce öğretmenlik yapamayacakların ayıklanması gerekmektedir. Böylelikle kayıp nesillerle karşılaşmayız. Sıkı, yoğun, güvenilir saha çalışmaları yapıldığında güzel öneriler ve sonuçlar alınacağından şüphemiz yoktur.

Allah’ın (cc) nurundan izler taşıdığını bilerek hareket eden, neslin korunmasında sorumluluk alan,  hayata anlam katma uğraşı veren, evrensel insani değerleri aşılama hususunda gayretkeş öğretmenlerin sayısı arttıkça kaygı ve korkularımız da azalacaktır. ‘’Oku!’’ emri ilahisini bize eksiksiz aktaran, ümmetin ilk öğretmeni Efendimiz (as) ‘’ Yalnız şu iki kimseye gıpta edilir: Allah’ın kendisine ihsan ettiği malı hak yolunda harcayıp tüketen kimse ile Allah’ın kendine verdiği ilimle yerli yerince amel eden ve onu başkalarına da öğreten kimse.’’  diyerek öğretmeni başka bir şekilde konumlandırmıştır. Gıpta edilen öğretmenlere selam olsun.

EYYUP YÜKSEL           

ETİKETLER: ÜSTMANŞET, yazarlar
Yorumlar
  1. Mahmut EKİNCİ dedi ki:

    Allah sizden razı olsun Elinize yüreğinize sağlık