islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,3778
EURO
34,7209
ALTIN
2.427,46
BIST
9.985,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
17°C
İstanbul
17°C
Az Bulutlu
Salı Hafif Yağmurlu
15°C
Çarşamba Az Bulutlu
18°C
Perşembe Az Bulutlu
19°C
Cuma Hafif Yağmurlu
18°C

BİR HALK FİLOZOFUDUR ABDURRAHİM KARAKOÇ

BİR HALK FİLOZOFUDUR ABDURRAHİM KARAKOÇ
13 Ağustos 2023 09:30
A+
A-

Filozof”  terimini genellikle felsefeciler kullanırlar ve düşünce adamlarının seçkinleri için bir sıfat halinde takdim ederler. İslam literatüründe buna ‘Arif insan diyebiliriz. Arif, hayatın istikametinde yol gösterici görüşleriyle temayüz etmiş insandır.  Çünkü irfan sahibidir ve hayatı bütünüyle kucaklamak isteyen bir cemiyetin oluşmasına kendisini adamış demektir. Bilgi ile imanı birleştirir ve yeni düşünce ufukları açar.

Kâinatın merkezinde insan vardır.  Çünkü bu evren insan için yaratılmıştır. Bu kozmolojik düzenin muhasebesini yapan her insan bir düşünceden hareket edecektir. Şair, ürettikleriyle öyle değil midir?  İnsanı anlayan ve anlatan, insana hizmet götüren her aydın bir yükümlülük altında olmalıdır. Biz, bu espriyi en iyi anlayanlardan birisi olarak Abdürrahim Karakoç’u görmekteyiz. Anadolu’nun saf bozkırından beslenen, şehir kültüründen uzak duran, ancak şehirliyi de ehlileştirmek için ışık veren bir insan oluşu onun önemini daha da arttırmaktadır.

Paranın zekâyı ezdiği bir dönemde, ya da zek^fnın para ihtirası için kullanıldığı bir dönemde ortaya çıkan bu Adam, ona tapınmamış, kendi deruniliği içinde, ortak ideale ulaşabilmek için kalabalıkların önüne ışık tutmuştur. Onun “Tohdur Bey” ve “Hâkim Bey” şiirleri sosyal hafızada sağlığın ve adaletin ne halde olduğunun çarpıcı örneğidir ve felsefi bir derinliği vardır. Şairi burada düşünce adamı haline getiren işte bu duyarlılıktır.

Karakoç günümüz insanına, kendisini hatırlatan bir ufuk içinde dolaşmıştır. Anlattığı, zaman zaman hicvettiği olaylar, kurumlar ve kişilerle kişisel hiçbir hesabı yoktur. O, değişim döneminin sosyal ıstıraplarını yaşayan toplumu yönlendirmek ve kendilerince bir kalıba dökmek isteyenlere karşı yiğitçe bir duruş göstermiş ve toplumun sahiplendiği değerler ile sonradan onu yok etmeye çalışanların çabalarındaki çelişkileri dile getirmiştir.

Karakoıç’un yoksulun evindeki bayram dramını anlattığı ‘Bayramlar Bayram Ola’ şiiri, başlı başına bir isyan ruhunu taşımasa da kadere rızanın iç sızlatan çaresizliğini yansıtır.

Tevekküle dayalı şiirlerinde, mesela ‘İsyanlı Sükut’ta ve ‘İncitme’ gibi şiirlerinde ferdin çaresizliğini kendi içinde tutarak sadece teşhir etmesine rağmen, dışa dönük şiirlerinde sosyal direncin yol haritasını çizmekten değeri kalmaz. Onun içinde bulunduğumuz hali kabullenmesi, geleceğimizin de o minval üzere devam edeceğinin teslimiyeti anlamına gelmez elbette, “Hak Yol İslam yazacağız”, şiiri bir tepki, hatta bir direniş şiiridir. ‘Vur Emri’ bu yönde geçmişinden aldığı güçle geleceğe yürüyüşün kararlılığını ifade eder. Ve hemen bütün şiirlerinde insanı yüreğinden yakalar aklın imkânlarıyla onu kendi içinde bir yargıya götürür.

Sonuç itibariyle, Karakoç, hemen bütün şiirlerine sinmiş bir felsefi disiplin içerisindedir. Kendi ruhumuzun sesini üfler, uyarır, yol gösterir ve geleceği kuşatmak ister. Sözün boşunda ona Filozof dedim, inanıyorum ki, üniversitelerimiz onun şiirleri üzerinde bu yönde bir çalışma yaptırırlarsa, çok daha net ve kalıcı malzemelerini ortaya koyarlar. Platon’un şairlere ve şiire karşı acımasız düşmanlığından hareket ederek ‘Filozoflar şair olur mu’ diyenlere ben, ‘bal gibi olur, işte örneği, İşte Abdunnahim Karakoç’ diye cevap vermeye hazırım. Alman Filozofu FrederikNiçe’nin şiirlerine bakarsanız Karakoç’a bu sıfatın ne kadar isabetli düştüğünü görürsünüz.  Onun şiirlerinin içimizi titreştirmesi, felsefi duyarlılığı ön plana almış olmasındandır.

 

ETİKETLER: ÜSTMANŞET, yazarlar
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.