SADECE YİRMİ YILLIK DEĞİL YÜZ YILLIK KAZANIMLARIMIZI KAYBEDERİZ!..

El-insaf yahu!..

Dünya nizamının yeniden dizayn edildiği şu günlerde Türkiye siyasetini küresel siyasetten bağımsız mış gibi değerlendirmek akıl tutulmasından başka bir şey değildir!

Hiç bir sömürü toprakları bulunmayan hatta stratejik ortaklık mecburiyeti gereği küresel sistemin seksen yıldır emirerliğini yapan Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ; Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki yirmi yıllık Türkiyesini; yüz elli yıldır Afrika ve Ortadoğu topraklarında ki kaynakları sömürerek zenginleşen ABD ve AB gibi vahşi kapitalizmin ülkeleri veya yine benzer şekilde Türk coğrafyası olan orta Asya topraklarını sömürerek semizleşen Çin ve Rusya gibi vahşi komünizmin ülkelerinin ekonomisiyle kıyaslamak çok büyük haksızlıktır!

Statü bakımından dünyayı yönetenlerin düne kadar bizimle eşdeğer ülke konumunda gördükleri; Irak, Suriye, Libya, Lübnan, Afganistan gibi ülkelerde insanların yaşamlarının kan, gözyaşı ve ölümden ibaret olduğu ülkelerin örnekliği gözümüzün önünde durmakta iken; Dünyanın yeni bir çağa geçme mecburiyeti sebebiyle ortaya çıkan iktisadi ve sosyal küresel krizlerin açtığı; üzerine üstlük asrın felaketi onbir ilin yerle yeksan olduğu deprem dolayısıyla acılarımızı ve sancılarımızı görmezden gelip insafsızca “Erdoğan nefreti ve kindarlığında” boğulan gözü dönmüş acımasız muhalefet modasının peşine düşüp terk etmek, sessiz kalmak ve sahipsiz bırakmak ne vicdani, ne insani ne de islamidir!..

Zor coğrafyanın zor günlerinde ortaya çıkan bir takım yaşadığımız hayat pahalılığı, yetersiz emekli maaşları ve devlet işleyişinde ki kısmî noksanlıklar gibi benzer aksaklık ve dengesizliklerin önümüzdeki süreçte telafisi mümkün iken; içerisinde bulunduğumuz yüzyılda bir fırsata dönüşecek küresel krizleri; Sovyetler Birliğinin dağıldığı doksanlı yıllarda olduğu gibi olası benzer bir siyasi karmaşa ve kifayetsizlik nedeniyle hezimete dönüştürmek tek kelimeyle akılsızlık olur!..

Asla telafisi mümkün olmaz!..

İşte bu yüzden Ben, ömrünü bu ülkeyi çağdaş gelişmiş devletler seviyesine çıkarmak; milletini müreffeh bir yaşam seviyesine ulaştırmak için canı, malı, ailesi pahasına bu ülkenin siyasetine vakfeden Recep Tayyip Erdoğan’ı siyasi jübilesini yapana kadar ve sonrasında taraftarlığımı terk etmeyecek emperyalizmin içimizdeki uşakları eliyle Deccal’ın insafına asla gücüm nispetinde müsade etmemek için gayret göstermeye devam edeceğim.

Gücün, şeytanın dostları olan yeryüzü iktidar sahiplerinin elinde olduğu bu batıl dünya nizamının Hakkın hakimiyetine geçmesi için gücümüz nispetinde imkanımız varsa elimizle yoksa dilimizle oda yoksa içimizden buğz etmek suretiyle Allah’ın rızasına nail olmak için ölene kadar var gücümüzle sürdüreceğiz inşallah!