islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5184
EURO
34,7312
ALTIN
2.486,00
BIST
9.524,59
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
15°C
İstanbul
15°C
Az Bulutlu
Cuma Hafif Yağmurlu
14°C
Cumartesi Az Bulutlu
19°C
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Az Bulutlu
19°C

BİR SAHTE DERVİŞİN ORTA ASYA GEZİSİ

BİR SAHTE DERVİŞİN ORTA ASYA GEZİSİ
12 Eylül 2022 16:12
A+
A-

Yukarıya aldığımız başlık, 19. Yüzyılda kaleme alınan bir seyahatnamenin başlığıdır. Bu kitaptan bahsederek ve bir makale yazarak bizi haberdar eden, daha  sonra bu kitabı satın alarak bana hediye eden değerli ve entelektüel insan Mahmut Faysaloğlu’na teşekkür etmeyi bir borç bilirim.

Bir kitap kurdu olan, en nadide ve bulunmaz, kıyıda bucakta kalmış kitapları bulan ve okuyan bir yazardır Faysaloğlu…  Ülkede benzeri az kalmış, ilginç konulara temas ederek ses getiren yazılar yazan ve dikkatleri üzerine çeken bu yazı dünyasının ilginç isimlerinden biridir O…

Nefeslerinizi tutarak okuyacağınız bu yazı serisinde, “Bir Sahte Dervişin Orta Asya Gezisi”, din ve tarikat perdesi altında insanların neler yapabildiklerini ve değişik kılıklara girerek emellerine kavuşmak için nasıl bir yöntemle hareket ettiklerini büyük bir ibretle göreceğiz.

Asıl adı Arminius Vambéry olan bu Yahudi, derviş kılığına girerek ta İstanbul’dan Herat’a kadar giden ve yine gittiği yoldan dönerek yaşadıklarını yazıya döken “dünyanın en ilginç insanlarından biri” ve kişiliğini oluşturan değişik niteliklere sahip bir karakter sahibidir Vambéry…

Ünlü Yahudi Theodor Herzl, kendisiyle görüştükten sonra şunları yazmaktan kendini alamaz. “Yetmiş yaşını aşkın bu topal Macar Musevisi’nin şahsında dünyanın en ilginç insanlarından birini tanıdım. Kendisinin Türk mü, yoksa İngiliz olduğuna bir türlü karar veremeyen bu insan, Almanca kitap yazmakta, on iki dili aynı akıcılıkta konuşmaktadır. Ayrıca ikisine ruhban olarak bağlandığı beş din değiştirdiğini iddia etmektedir. Bana şarkın bin bir muammasını ve Padişah’la (Sultan II. Abdülhamit) olan ilişkisini anlattı. Bana tümüyle güvenerek kendisinin Türkiye’nin ve İngiltere’nin gizli ajanı olduğunu söyledi. Musevilere düşman olan bir toplumda çektiği sıkıntıları anlatarak Macaristan’daki öğretim üyeliğinin göstermelik olduğundan söz etti.”

Bu niteliklerinin dışında başka niteliklere de sahip olan ve başladığı seyahatte “Hacı Reşit Efendi” ismini alan bu sahte dervişin, başka özellikleri de vardır. 33 dereceli masonluk, Siyonizmin sadık hizmetkârlığı, gezgincilik, kâşiflik, Türk- Macar soy birliği savunuculuğu, Türk hayranlık ve dostluğu, Sultan II. Abdülhamit döneminde Jön Türklerin akıl hocalığını yapma, devletlerarası arabuluculuk ve en önemlisi de Müslüman bir derviş kılığında Orta Asya’ya kadar gidip çeşitli maceralar yaşadıktan sonra edindiği bilgileri İngilizlere aktarması… Bütün bu nitelikleri kendinde toplayan kişi, Vambéry’den başkası değildir.

Birkaç yazı serisi halinde ele alacağımız ve yazıya dökeceğimiz Vambéry, dünyanın gelmiş geçmiş en ilginç kişiliklerinde biri olduğunu ve dervişlik kılığı altında İslam dünyasında insanın neler yapabileceğini, Yahudi zekâsının Osmanlı Devleti’nde akıl almaz işlerde kullanıldığını göstermek bakımından dikkate değer bir t,ptir.

Sonlara doğru yapacağımız değerlendirmeyi başa alarak bu sahte derviş hakkında yazılanları şöylece özetleyebiliriz. Belleklerde Türk dostu olarak derin izler bırakan Vambéry için, Ahmet Hikmet Müftüoğlu “Türk âleminin mümtaz ve eşsiz bilgini aziz üstat” olarak anar.

Cemal Kutay ise, “onun Orta Asya’dan ateşli bir Türkçü olarak döndüğünü” öne sürer. Hakkında “Saraydaki Casus” adlı bir monografi yayınlayan Prof. Dr. M. Kemal öke ise, şunları yazmaktan kendini alamaz: “ Bizim içinse Vambéry’nin ayrı bir yeri vardır. O, araştırmalarıyla dikkatimizi Orta Asya’ya çekerek tarihimizi Milat’tan en az iki bin yıl öncesine değin, uzatmış, milli kültürümüzün vazgeçilmez bir boyutunun kazandırılmasına önemli katkılarda bulunmuştur. Ayrıca bu bağlamda Vambéry Oryantalizmi’ndeki vurgulama farkını da kaydetmek isteriz.”

Yere göğe sığdırılmayan bu kişinin, İngilizlerle Osmanlılar arasında arabuluculuğa soyunması, İstanbul’a gelerek Sulan II. Abdülhamit’le görüşmesi, Yahudilere Filistin’de toplanarak kendi devletlerini kurmalarına izin vermeye Padişah’ı ikna etme çabaları ve çıktığı bu Orta Asya’daki maceralarına önümüzdeki yazılarda yer vererek dikkate değer bilgiler vermeğe devam edeceğiz. (SÜRECEK)

Şakir Diclehan

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.