islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,3697
EURO
34,9552
ALTIN
2.325,66
BIST
9.080,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
23°C
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
22°C
Pazar Az Bulutlu
22°C
Pazartesi Az Bulutlu
24°C
Salı Az Bulutlu
18°C

Bir Yaşlı Babanın Yetişkin Evladına Nasihatları

Bir Yaşlı Babanın Yetişkin Evladına Nasihatları

Bak evladım!

Ben artık iyice yaşlandım. Artık bastonsuz seninle gezemiyorum. Belki bu birlikte yaptığımız son gezimiz olabilir. Allah bilir…Buraya gelmişken, şu türbede yatan Ertuğrul Gazi’nin oğlu Osman Gazi’ye ve onun şahsında senin gibi bir davası olan bütün Müslümanlara yaptığı vasiyeti hakkında bir düşün.

Seslendiren: Şaban Doğan

Bak evladım!

Herkes yaşlanacak. Bundan kaçış yok. Sen de bir zamanlar gençtin, bak şimdi yetişkin oldun, çoluk çocuğa kavuştun. Allah sana da hayırlı uzun ömürler versin. Ammâ dikkat et. Daha önünde yapılacak birçok iş var. “Tamam, daha sonra yaparız” diyerek, geleceğe güvenme. Ömür sermayen boş geçmesin, ileride vakit bulamayacağın hayırlı işlerini şimdiden yapmaya devam et. Dolayısıyla vazifeni layıkıyla yapabilmen için, sana verilen bu zamanı iyi kullan. Yaşlılık anında ümitsiz bir şekilde üzülmeni istemem. Sakin, lekesiz, iman, ilim ve amel ile geçen bir hayattan sonra gelen yaşlılık, rahat ve tatlı olur.

Bak evladım!

Hayatta birçok çile çektin, haksızlığa uğradın. Ama buna fazla üzülme. Zalim olmaktansa mazlum olmayı tercih et. Unutma! Allah, hep mazlumların yanındadır. Mazlumiyetini manevî fırsata çevir, medet ve yardım ancak Allah’tandır. Allah, mazlumların duasını kabul eder. Sen, sağ sola bakmadan sadece O’na yönel. Bak istikbalin sana neler vaat edecek. Kaldı ki hepimiz dünyada misafiriz; elimizdeki dünya malı da emanettir. Misafir, elbet bir gün gidecek ve emanet, sahibine verilecektir. Allah’ın huzuruna çıkmak için, kıyamet gününü bekleme. Zaten her nefes, O’nun huzurunda olduğumuzu gösterir. Onun için, hareketlerini, sözlerini ve bilhassa niyet ve düşüncelerini bu manevî bakışa göre ayarla.

Bak evladım!

Yıllar geçtikçe, sen de bunu fark edeceksin, sağlığın ve sıhhatin verimli kullanılmamasının kayıpları ileride söz konusu olabilir. Hayatın sonu geldi korkusu, ticaretini tamamlayamama endişesi yaşayabilirsin. Ayrıca şu anda benim yaşadığım gibi birçok sevdiğini kaybetmenin ve yalnızlığın hüznünü de yaşayabilirsin. Ammâ duruşunla her zaman, her yaşta teselli de bulabilirsin. Bir kere nefsinin kötülüklerinden yok ol ve Allah’tan gelene rıza göster. Kimseye haksızlık etme, kaybettiğin dostların arkasından keşke şunu da yapsaydım demeyecek bir şekilde dostluğunu iyi koru, dost bildiklerini say ve onlara hep cömert davran.

Bak evladım!

Ben şimdi yalnız yaşıyorum, başta annen olmak üzere birçok sevdiğim insanı kaybettim ammâ yine de kendimi yalnız hissetmiyorum. Bu kadar sıkıntılı ve sancılı bir sürecin içinden çıkabilmenin yegâne yolu, en büyük dostumuz olan Allah (c.c.) ile manen beraber olmaktır. Allah ile beraber olmak, Kur’ân’ı okumakla mümkündür. Elhamdülillah, Kur’an’ın yasak olduğu dönemlerde rahmetli babam, benim Kur’ân’ı öğrenmemi sağladı. Hocamdan da Allah razı olsun. Yaşlandığında da en büyük dostunun Kur’ân’ın olduğunu göreceksin. Nasıl ki Cenâb-ı Hak, her bir harfine otuz bin hasene veriyor inşallah Kur’ân’ımız kabir hayatımızı da aydınlatır. Onun için, ihmal etmeden şimdiden hem Kur’ân oku, hem de onun yolundan hiç ayrılma. Ona yapış ki, sana her derde bir deva, her zulmete bir ziya olsun. Çünkü bu Kur’ân, Cenâb-ı Hakk’ın sofrasıdır. Kim ondan ne öğrenebilirse, onu yapsın. Zira evlerin hayır ve bereketten en boş olanı, içinde Allah’ın kitabından bir şey bulunmayan evdir.

Bak evladım!

Eşini, çocuğunu, kardeşini, ağabeyini, komşularını, akrabalarını, arkadaşlarını velhâsıl kimseyi üzme. Kimseye haksızlık yapma. Adaletli ol. Peygamberimizin (sav) buyurduğu gibi, gücün yettiği kadar kalbinde kimseye karşı kötü bir şey olmaksızın sabahlamaya ve akşamlamaya çalış. Bir kimsenin yüzüne karşı gösterdiğin saygıyı, gıyabında da göster. O zaman kalbin müsterih ve vicdanın rahat olur. Sağlıklı ve bereketli bir ömür geçirirsin. Çünkü mümin olarak sabahlayıp akşamlayan kula, dünyanın musibetleri zarar vermez.

Bak evladım!

Hak adına bildiklerini söyle. Ancak bildiklerini herkesin anlayacak dilde söyle. Biliyorum diye gururlanma! Fitneye sebep olacaksa her bildiğini, her gördüğünü, her yerde söyleme. Hele hele her duyduğunu anlatma. Olur ya duydukların zanna dayanabilir ve başkalarına bilmeden de olsa iftira etmiş olursun. İftira ise kulluk haklarına yapılan en büyük tecavüzdür. Sakın ha; Kul hakkı çiğneme ve Allah’ın huzuruna kul hakkı ile çıkma! Onun için Allah’ın gazabından kork ve Allah’ı çokça an! Allah’ı anmakta sana yardım edecek kimseden başka hiçbir kimse ile arkadaşlık etmemek, sana zarar vermez.

Bak evladım!

Zaman hızla akıyor. Dün ile bugünü kıyasladığımda fazla bir şeyin değişmediğini görüyorum. Ne bir yıl, bir yıldan; ne de bir nesil, bir nesilden farklıdır. Fakat bir neslin İslâm âlimleri ve iyi yöneticileri bitti mi, o nesilde hayır kalmaz. Sen de İslâm temelinin sağlam olmasına katkı sağlamak istersen, ya Hak adına konuşan ve yazan bir bilim insanı, ya da adaletli bir idareci ol. Kendi hür iradenle bilim insanı ol, ammâ idareciliği ancak yoğun talep üzerine kabul et! Sana Kur’ân veya sünnette hükmünü bulamadığın bir şey sorulduğunda “Ben bilmem; Allah bilir!” de.  Zira “Allah bilir!” demek, ilmin üçte biridir. Allah’tan başkasına ihtiyaç duymayan kimseye, herkes muhtaç olur. Allah’ın kendisine verdiği ilim ile amel eden kimsenin ilmine de herkes muhtaç olur. Sen mutlaka bildiklerinle amel et ki, hem Allah’ın, hem de güzel insanlar tarafından sevilesin. Unutma! İlmi, ancak Allah rızası için öğren ve öğret! Zira Allah rızası için öğrenilen ve öğretilen ilim, takvayı meydana getirir. Bu niyetle ilim ile meşgul olmaya devam et, inşallah ibadet sevabı alırsın.

Bak evladım!

Sahte liderlerden ve ikiyüzlü politikacılardan sakın. Herhangi birine uymak istiyorsan ki istiyorsun, işte Hz. Muhammed (sav), her hususta en büyük önderimizdir. Kur’ân ve sünnete sarıl, sünnetten ayrılma. Sünnetten ayrılmazsan, ileriye doğru hızla yol alabilirsin. Eğer sağa-sola saparsan, derin bir delalete düşmüş olursun. Sünnet yolunda normal yürümek, bidat yolunda hızlı yürümekten evlâdır. Bir de Peygamberimizin (sav) ashâbına uy. Zira onlar, bu ümmetin ilklerindendir; kalbi en temiz, ilmi en derin ve yolu en düzgün olanlarıdır. Rasûlullah’ın ashâbı o kimselerdir ki, Cenâb-ı Allah onları seçkin Peygamberinin (sav) arkadaşlığı için seçmiştir. Onların kadrini bil ve arkalarından git. Çünkü onlar doğru yoldadır.

Bak evladım!

Yaşlılık kaçınılmaz bir gerçek ve yaşlılığa doğru senin zamanın da hızla akıyor. İhtiyarlığa ayak bastığımdan beri nasıl ki sıhhat-i bedenim bozuldu ise belki de bir gaflet anımda sana kırıcı bir söz söylemiş olabilirim. İhtiyarlığıma ver. Annen gideli, daha da garip oldum. Yalnızlık, Allah’a mahsustur derler. Sen de benim bazı anormal gibi görünen hâl ve hareketlerimi yalnızlığıma ve çaresizliğime ver. Tek başına bu yolda yürümek benim için artık gittikçe zorlaşmaya başladı, sadece geçmişin izleri, hüzünleri, sıkıntıları ve sevinçleri içimde halen taptaze. Allah muhafaza etsin, temenni etmem ammâ olur ya bu sözlerimi özellikle ileri yaşlılığa bağlı demansa yakalandığımda hatırlamanı isterim. O zaman, belki seni bile tanıyamayacağım, bu durumda beni yaramaz ama masum bir çocuk gibi muamele etmeni ve kusurlarımı görmeyip beni bağışlamanı isterim.

Bak evladım!

Ben pek kültürlü bir insan değilim, ama senin tahsilli olman için, elimden geldiği kadar gayret gösterdim. Unutma! Ders aldığın hocalarını üzecek her türlü tutum ve davranıştan sakın, onlara hürmette kusur etme. Beni incitmediğin gibi onları da incitme, bana karşı gelmediğin gibi onlara da karşı gelme. Allah’a bağlı olan yaşlı bir insanın üç bayramı vardır: Biri, dünyanın kirlerini kalben def etmiş olmak, ikincisi hayırlı evlatlar yetiştirmiş olmak ve üçüncüsü bu dünyayı, Hak sevgisi ile bırakıp gitmektir. Dünya geçidinin son durağındayım. Son arzum, bu dünyadan inşallah imanla göç ettiğimde hayırlı evlatlar yetiştirdiğimi kabir hayatımda da hissetmek olacaktır. Sizlerden dünyada dünyalık adına bir şey istemedim ammâ emrihak vâki olursa, beni, annenizi ve bütün akrabalarınızı unutmamanızı ve hediye olarak bizlere Fatihalar ve Yasinler göndermenizi arzu ederim, vesselâm.

Prof. Dr. Ali SEYYAR

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.