islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5103
EURO
34,8802
ALTIN
2.431,29
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
17°C
İstanbul
17°C
Az Bulutlu
Salı Az Bulutlu
16°C
Çarşamba Az Bulutlu
18°C
Perşembe Az Bulutlu
19°C
Cuma Az Bulutlu
19°C

Çin’de İslam – 11

Çin’de İslam – 11
20 Ekim 2022 09:00
A+
A-

Çin’e dönenler, dünya hakkında bir farkındalığı ve İslami araştırmalarda güçlü bir temeli de ülkelerine taşıyorlar. Bunların pek çoğu, memleketlerinde ve köylerinde hemen imam (veya Çin’de bilindiği şekliyle ahong, Farsça akhund kelimesinden) olarak görev almayı umut etmektedir. Fakat topluluğun dini liderlerinin, Çin’e dönenlerin yabancı eğitim almalarından etkilenmiş olmalarına rağmen, geleceğin imamları olacak bu kişilerin kendi toplulukları ve ihtiyaçları hakkında bir anlayış edindiklerinden emin olmak istemeleri sıklıkla görülen bir durumdur.

Dini kimliğin çoklu aşamaları ve yüzleri hakkında artan farkındalığın son bir göstergesi, Çin’deki dini eğitimli Müslümanlar arasındaki etnik ve dini kimlik arasında ayrım yapma eğilimidir. Geçmişte, birisinin Müslüman olup olmadığını sormak isteseydiniz, onların “Hui” olup olmadığını sorardınız. Teknik olarak, Hui yalnızca etnik kökene atıfta bulunur, ancak bu, dini kimlikle birleştirilmiştir. Şu anda, Çinli Müslümanlar çok bilinçli bir şekilde birinin “Hui” olması ile Müslüman olması arasında ayrım yapacaklardır. Örneğin, şimdi cevap, “Evet, onlar Hui ve aynı zamanda Müslümandırlar.” veya “Onlar Hui ama Müslüman değiller.” olabilir.

İnsan Hakları Noktasındaki Endişeler: Kültür Devriminden 11 Eylül Sonrası Teröre Karşı Savaşa

11 Eylül’ün ve ABD’nin bunu takip eden “teröre karşı savaş” söyleminin hemen sonrasında, Çin hükümeti Sincan’daki Müslümanların yaşamlarını daha fazla kısıtlama noktasında hiç zaman kaybetmedi. Çin, Sincan’daki ayrılıkçı gruplar ile uluslararası terör ağları arasında geniş bağlar bulunduğunu iddia ederek, “teröre karşı savaş”a verdikleri “destek”lerini, Sincan’daki devlet politikalarına karşı her türlü halk direnişine yönelik yaygın bir saldırı için gerekçe olarak kullandı. Sincan’daki (kuzeybatı Çin’deki en büyük Müslüman etnik grup) Uygurlar, devlet tarafından her zaman şiddetli siyasi, dini ve kültürel kısıtlamalarla karşı karşıya kaldıkları için, “teröre karşı savaşın” onlar üzerinde ciddi bir etkisi olabileceği endişesi hemen dile getirildi. Çin’e 2001 yılının kasım ayında yaptığı bir ziyarette, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Mary Robinson, “Çin’i, etnik azınlık gruplarını bastırmak için Amerika liderliğindeki terörizme karşı kampanyayı kullanmaması konusunda uyardı.” Ne yazık ki Çin bu tür uyarılara kulak asmadı. Ayrıca, Çin’in Sincan’daki giderek artan sert politikaları, Amerikan Dışişleri Bakan Yardımcısı Richard Armitage’in Pekin’e yaptığı resmi bir ziyaret sırasında, 2002 yılının ağustos ayında yaptığı açıklamayla uluslararası destek kazandı. Amitage, Bush yönetiminin, belirsiz bir Uygur grubu olan ETIM’in (Doğu Türkistan İslami Hareketi) “terör örgütü” olarak listelenmesi yönünde Pekin’in talebini kabul etmeye karar verdiğini söyledi. Bu grup o kadar küçük ve o kadar belirsizdi ki, alandaki uzmanlar bile onu hiç duymamıştı. Yine de bu grubun uluslararası terör örgütleri listesine alınması, Çin’in de uluslararası terör gruplarının bir kurbanı olduğu ve bu nedenle “teröre karşı savaş”ın önemli ve aktif bir katılımcısı olacağı anlamına geliyordu.

Çeviren: Zehra Kaya

Kaynak: Islam in China, Jacqueline Armijo; Asian Islam in the 21st Century kitabındaki bir makaleden hazırlanmıştır.

 

ETİKETLER: Manşet
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.