Tesadüf Yoktur
Hayatı doğal ve sosyal yasalara bağlayan Allah’ımıza hamd ederim. “Allah’ın verdiğini engelleyecek, engellediğini verecek ve hükme bağladığını bozacak hiçbir güç ve irade olmadığını” bildiren Peygamberimiz Hz. Muhammed’e kalbî ihtiramlarımı arz eder, bağlılarını artırmasını Rabbimizden dilerim.
Dünyamız, ekseni etrafında saatte 1670 kilometre hıza dönerken, güneşin çevresinde 105 bin kilometre hızla seyretmektedir. Dünyamızın güneşe yaklaşırken hızı artmakta, uzaklaştıkça azalmaktadır.
Aklı kavramaktan aciz bırakacak bir ihtişam…Sübhanelllah diyor, bilimsel düşünceden yoksun bilim adamlarına şu ayetleri hatırlatıyorum:
“Yoksa kendileri, hiçbir yaratıcı olmadan mı oluşup var oldular, yoksa yaratıcılar kendileri midir? Gökleri ve yeri onlar mı yarattı, hayır onlar yürekten inanmazlar (Tûr 52/35-6)
Yüce Allah bize yeryüzünde hayat bahşetti. Yeryüzünün, kendi yörüngesindeki seyri sırasında sarsıntıya uğramamamız için, dağları dıştan görülen kısımlarından fazlasıyla kazık gibi yeryüzüne çaktı:
“Yeryüzüne, insanlar sarsılmasın diye ağır baskılı, oturaklı, derin temellere dayalı dağlar yerleştirdik. İstedikleri yerlere gide-bilsinler diye orada dağlar arasında geniş açık geçitler, yollar açtık.” (Enbiya,21/31. Bak. Nebe’, 78/7)
Yeryüzü Varlıkları, Yıldızlar, Ay ve Güneş Biz İnsanlar İçin Yaratılmıştır
Yeryüzünde istisnasız bütün varlıklar biz insanlar için yaratılmıştır. Her varlık kendi yaratılış kanunları doğrultusunda yaşar; varlığını sürdürür. Biz varlıkların yaratılış kanunlarıyla çatışmadığımız sürece olumsuz hiçbir gelişim yaşanmaz. Kasırga da, hortum da, aşırı yağışlar da ve depremler de olmaz.
Mesela her arazi ziraata elverişli değildir. Elverişli olmayan araziden verim alamazsınız. Rabbimiz şöyle buyurur:
“Rabbinin bilgisi, planı ve iradesi dahilinde verimli toprakların, bitkisi de güzel biter. Kötü ve verimsiz olan arazide de, faydasız, çer çöpten başka bir şey çıkmaz. İşte biz şükredecek bir kavim için inkârı mümkün olmayan âyetleri böylece açıklıyoruz.” (Araf,7/58)
Her arazi tarıma uygun olmadığı gibi yerleşime de uygun değildir. Demirin ve diğer inşaat maddelerinin de kullanım ölçüleri ve dayanıklılık sınırları vardır. Allah’ın verdiği aklı kullanıp varlıklar için konulmuş hayat yasalarını öğrenerek önlemler almak görevimizdir.
Yağmurlar Ölçüye Göre Yağar
Allah yağmurları da bir ölçü dahilinde indirdiğini beyan ediyor:
“Allah gökten yağmurları bir ölçüye göre indirdi/indiriyor. Yağmurla ölü bölgeleri yeşerttik/yeşertiyoruz. İşte böylece diriltilip çıkarılacaksınız.”(Zühruf 43/11)
Kur’ân insanı olarak gerekli önlemli alırsanız, yıkıcı seller oluşmaz. Yeryüzü Cehennemin çekirdeği gibi olan mağma tabakası üzerinde olduğu için depremler doğaldır ve yeryüzü hayatımız için mutlak şer değildir. Gerekli önlemleri alırsanız korunursunuz, üstelik faydalarından yararlanırsınız. Madenler, maden suları, kaynak suları ve ılıcalar depremlerin/deprem fay hatlarının faydalarıdır.
Deprem Uzmanları Halka Yönelik Konuşmamalıdır
Yaşadığımız depremler vesilesiyle uzmanlar yer yer doğru fakat eksik beyanda bulunuyor. Önlem almaya yönlendirirken ümitsizlik ve korku salıyorlar. Çünkü onlar doğal olaylara dar açıdan bakıyorlar.
Biz materyalist değiliz. Hayata vahyin ışığında yani bütün varlıkların yaratıcısının bildirilerine göre bakar ve yorumlarız.
İnançlarımız ve Yaşam Tarzlarımızla Doğal Afetler Arasında Bağlantı Vardır
Bizim inancımıza göre yeryüzü varlıklarında görülen tabiat yasaları ve olaylarıyla ile bizim inançlarımız ve yaşamlarımız arasında bağlantı vardır. Yaratanı inkâr ve insanlara zulüm tabiat olaylarını olumsuz yönde etkilediği gibi Ona iman, adalet ve merhamet de olumlu yönde etkiler.
“Eğer o peygamberlerin gönderildiği ülkelerin halkı, inanmış olsalar ve yollarını Allah’ın kitabıyla bulmuş olsalardı, onların önüne yerin ve göğün bereketlerini açardık; ama gerçekleri yalanlamaya kalktılar ve biz de kendi yapıp ettiklerinden dolayı onları kıskıvrak yakaladık.” (Araf 96)
Ali Rıza DEMİRCAN
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi