Son dönemde dünyada televizyon yayıncılığı şekil değiştirmeye başladı. Devletlerin televizyon kanalları üzerindeki denetimi yeni bir fırsat alanı yarattı ve bu da izleyicilerin dikkatini çekti. Yakın zamanda ülkemizde de içerikleri tartışma konusu olan ve uluslararası bir platform olan Netflix ise bu piyasanın hâkimi. Netfilix, dünyanın çeşitli ülkelerinden dizi, film ve belgesellerin bulunduğu farklı dillerde yayınların olduğu reklam içermeyen ve içerikleri denetlenmeyen bir yapı. Netflix hem pazarlama taktiği hem de ürün çeşitlendirilmesi açısından hizmet sunduğu ülkelerin oyuncuları ve mekanlarını platforma dahil etmeye devam ediyor. Böylece aidiyet duygusu ile müşterilerinin sadakatini artırıyor.
Netflix dün yayınladığı fragman ile Ocak ayı’nın 24’ünde İstanbul’un fethi ile ilgili “Rise of Empires: Ottoman” adlı bir belgesel – dizi yayınlayacağını duyurdu. Altı bölümden oluşacak olan belgesel – dizi Fatih Sultan Mehmet’in hayatını ve Osmanlı Devleti’nin yükseliş dönemini anlatacak. Netflix’te yayınlanmış dizilerin ve belgesellerin bir kısmını izlemiş biri olarak bundan çok tedirginim çünkü daha önce Netflix yapımı olarak izleyiciye sunulan Türk dizilerinde Türk toplumunu yansıtış biçimleri rahatsız edici düzeyde taraflı ve yanlıydı. Mesela Atiye adlı dizide içki sudan daha fazla tüketilirken, Muhafız adlı dizide de evlilik dışı ilişki normalleştiriliyordu. Yabancı dizilerin bir kısmında Hristiyanlık misyonerliği yapıldığına da şahidim. Tedirgin olmamın başka bir sebebi ise Fatih Sultan Mehmet müslüman değildi diyen Prof.Dr.Celal Şengör’ün bu dizinin danışman kadrosunda olması.
Netflix istese bunu doğrudan bir dizi olarak sunabilirdi fakat öyle yapmadı, belgesel olarak lanse etti ve içine de kurguyu dahil etti. Bu çok tehlikeli; atalarımız tarih yazmış, çağ değiştirmiş ve bunun için çok bedel de ödemiş olabilir ama bugün böyle bir platform tüm dünyada İstanbul’un fethi ve atalarımız hakkındaki algıyı değiştirebilir. Özellikle Türk gençlerinin algısını…
Burada kızmamız, sinirlenmemiz gereken kim?
Tabii ki biz Müslümanlar, Türkler!
İstanbul’un fethini ve tarihimizi konu alan başarısız denemelerimiz var. Velev ki başarılı olsalardı bile bunu uluslararası alana sunabilecek bir platforma sahip değiliz. 1453’ten beri İstanbul’un fethini ne kendimize ne de dünyaya anlatabilecek bir eser ortaya koyamadık. Çocukken Çağrı filmini neden yabancıların çektiği ve başrolde neden Anthony Quinn oynadığı sorusunu zihnimde taşıyordum. Değişen bir şey olmadı, çünkü oğlum da neden ecdadımızın tarihini izlerken ana dil İngilizce de ben Türkçe altyazı ile bunu anlamaya çalışıyorum diye düşünecek.
Selam ve dua ile,
Eymen NAMAZCI
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi