islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,3535
EURO
35,1812
ALTIN
2.324,98
BIST
9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Açık
21°C
İstanbul
21°C
Açık
Cuma Parçalı Bulutlu
22°C
Cumartesi Az Bulutlu
21°C
Pazar Az Bulutlu
22°C
Pazartesi Az Bulutlu
24°C

Faiz, Kapitalizmin Sömürü Argümanıdır

Faiz, Kapitalizmin Sömürü Argümanıdır

Olmadı beyler…

Kuranı Kerim’de ve Peygamberimiz (sav)’in hadisi şeriflerinde “Faiz haramdır” hükmü açık ve net bir şekilde ifade edilmişken; TOKİ’nin faiz işletilen sosyal konut projelerine olur fetvası vermek, yakışmadı size…

Sayın, din işleri yüksek kurulu üyeleri! Olmadı… Olmadı…  Olmadı… Olmadığını sizlerde çok iyi biliyorsunuz!

Mensubu olmakla iftihar ettiğimiz İslam dinin, faiz konusunda ki hükümleri açık ve net iken, evi olmayan insanlara, “Zaruret olduğu için” mazeretinin arkasına gizlenerek böyle bir fetva vermeniz,maalesef olmadı. Kamu bankalarından kredi alacak olan bu insanların vebali sizin üzerinizdedir unutmayınız…

Bu yazacaklarımızdan kimse, alt gelirli insanlarımızın ev sahibi olmasına karşı çıkıyoruz gibi bir anlam da çıkarmasın. Olsun! Herkes ev sahibi olsun! Hatta öncelik olarak dar gelirli vatandaşlarımız ev sahibi olsun.

Bizim karşı olduğumuz konu, faiz belasının girdiği yerde bereketin olmayacağı, insanların alınteriyle kazandığı paralarının faiz yoluyla bereketsizleştirilmesi…

O zaman…

Haydi hep birlikte hatırlayalım Faiz hakkında ki bir ayeti Celileyi…

“Eğer yapmazsanız(Faizden vazgeçmezseniz), Allah ve Resulü ile savaşa girdiğinizi bilin. Eğer tevbe edip dönüş yaparsanız, ana malınız sizindir. Böylece ne zulmedersiniz ne de zulmedilirsiniz.”[1]

Siz bu fetvanızla, Allaha ve Rasülü Kibriya efendimize savaş mı açtınız yoksa?

Ağır mı oldu bu ifade? Ama bu ifade bana ait değil ki… Yüce kitabımız Kuranı Kerim’in ifadesi bu…

Faiz zulümdür…

Eğer, dar gelirli insanları ev sahibi yapmak gibi bir dediniz varsa, faizsiz kredi vermek gibi bir alternatif düşünebilirdiniz. Veya başka bir çözüm yolu…

Faiz caizdir” fetvası yakışmadı size…

“Ya da ben yakıştıramadım” bilemiyorum…

Şimdi bazıları, Diyanet işleri başkanlığımız “Faiz caizdir” demedi falan diyecekler. Bu konuda ki metni dikkatli okursak, sol kulağın sağ el ile gösterilmeye çalışıldığını görürüz. Bir kez daha okuyun metni! Lütfen!

Sahi geçmiş ümmetlere inen semavi kitapların aslı nasıl bozuldu? Bu fetvayı veren kurul üyeleri iyi bilir aslında bunu… Biliyor ama Faizli sistem ile işleyecek olan “Toki konut prejesine caizdir” diyor…. Hayret ki hayret…

Geçmiş ümmetlerde, Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların asıllarının nasıl bozulduğuna “Oruç ibadeti” üzerinden örnek verelim isterseniz… Biliyorsunuz ki oruç ibadeti “İnsanların kötülükten ve fenalıktan sakınması için”[2]geçmiş ümmetlerde de vardı. Ama din adamları oruç tutulan ayı sabitlemek istediler. Zira yaz mevsiminde uzun günlerde oruç tutmak zor, kış mevsiminde kısa günlerde ise oruç tutmak biraz daha kolaydı. “Biz oruç tuttuğumuz ayı kış mevsimine sabitleyelim, kısa günlerde tuttuğumuz için de bu mübarek ayı 40 güne çıkartalım” dediler. Pekiyi bunu başardılar mı? Başardılar…  Şu anda Hıristiyan ve Yahudilerde Yüce Rabbimizin emrettiği şekilde “oruç ibadeti” kaldı mı? Tabi ki de kalmadı…

Her ne kadar Kuranı Kerim’in aslının bozulması kıyamete kadar mümkün olamayacaksa da[3] açık ve net hükümlerin bulunduğu konularda, günü kurtarmak adına fetva vermek, işin rengini değiştirir. Zira “Cehennemin yolu, iyi niyet taşlarıyla örülüdür”

                                                               ***

Faiz beladır!..

Faiz giren yerde bereket olmaz!..

Netice itibarıyla FAİZ, HARAMDIR!

                                               ***

Kuran-ı Kerim’in sadece mezarlıklarda ölmüşlerimizin arkasından okunmak için indiğini zanneden veya olayı öyle görmek isteyen ve  “Bu devirde faiz haram mı olurmuş?” ya da “Faizsiz ekonomi mi olurmuş” diyen insanlarımıza da sosyolojik bir tespit yapalım.

Faiz, kapitalizim dediğimiz sömürü düzeninin olmazsa olmazıdır. Max Weber, kapitalizmin doğumunu ve gelişmesini Protestan ahlakına bağlarken,  Werner Sombart ise, kapitalist ruhun ana kaynağını Yahudi etiğine ve uygulamalarına bağlar. Aynı Sombart,  Ekonominin tarihsel bir süreç olduğunu ve bu nedenle evrensel ekonomi yasalarının olamayacağını” söyler. Sosyolojik açıdan dini, kültürün bir parçası olarak kabul edersek, kapital sistemin Müslüman toplumların kültürüyle uyuşmadığını, tam tersine çatıştığını söylemek de mümkündür. Ortada kan uyuşmazlığının olduğu bir gerçektir.

Kapitalizm veya endüstriyel kapitalizm, kuram olarak Amerika da gelişmiş ve hayata geçirilmiştir. 1929 dünya krizinde kriterleri sağlamlaştırılmış ve tamamen sömürü düzeni haline getirilmiştir.

Sunuç olarak; temeli Siyonizm’e dayanan ve bir sömürü düzeni olan Kapitalizmin en büyük argümanı olan FAİZ, İslam’a göre HARAMDIR! 

Selam, saygı ve muhabbetlerimle…

Şaban DOĞAN


[1] Bakara 2/279

[2] Bakara 2/183

[3] Hicr 15/9

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar
  1. Hakan Oğuz dedi ki:

    Bu diyanet işleri başkanlığı kararının tamamen siyasi olduğunu düşünüyorum. Faizin kapısını açan bu türden açıklamalar kurumlara olan güveni zedeler toplumda ahlâkî çöküntünün de maalesef önünü açar. Hakikati söylemek gerekir. Birilerine şirin görünmek Allah’ın emrini çiğnemeyi gerektirmemeli.

  2. Necati dedi ki:

    Eğer fetva yanlış ise biz doğruyu yapmalıyız evet bu birinci husus. İkinci husus şu faiz haram diyor toki için kredi caiz diyor evet biraz siyasi biraz bürokrası kokuyor.
    ÜÇÜNCÜSÜ VE EN ÖNEMLİSİ İSLAMİ EKONOMİYİ geliştirmeli pratikleştirmeliyiz.
    Katilim bankacılığını yaygınşaştırmalı ve borç alış verişinde faize bulaştırılmadan değer kaybı yaşanmadan bir sistem bulmalıyız. Misal borçlanma altın cinsinden yapılması gibi veya altın değerinden güncelleme gibi. yoksa faizle mücadele etmek zorlaşıyor.

    1. Şaban doğan dedi ki:

      Kesinlikle yazdıklarınıza katılıyorum. İslami kriterlerin baz alındığı bir ekonomik sistem geliştirilmeli, Faiz kıskacı altında ezilen halk kurtarılmalıdır.