GEZERAVCI CANLI BAĞLANTIDA ÖĞRENCİLERİN SORULARINI YANITLADI

Türkiye‘nin uzaydaki ilk temsilcisi Alper Gezeravcı, Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan (ISS) öğrencilerin sorularını yanıtladı. Gezeravcı, uzay istasyonundan Diyarbakır’daki öğrencilerle bir canlı bağlantı gerçekleştirerek, onların merak ettiği soruları yanıtladı. Bu etkileşim, öğrenciler için unutulmaz bir deneyim olurken, Türkiye’nin uzay alanındaki gelişmelerine de dikkat çekti. Gezeravcı’nın bu etkinliği, Türkiye’nin uzaydaki varlığını pekiştiren ve genç nesilleri uzay bilimine teşvik eden bir adım olarak görülüyor.

HABER YORUM

Türkiye’nin uzaydaki ilk temsilcisi Alper Gezeravcı’nın, çocuklarla olan sohbeti gerçekten haber yapmaya değer güzel bir görüntü oluşturuyor.

Zira çocuklarımız bizim geleceğimiz…

Mirat haber olarak, “Olaylara İslami bakışın adresi” durumunda olmamız hasebiyle, konuya farklı perspektiften bakmak istiyoruz.

Aslında Zerreden küreye kainatı  yaratan ve İnsanın hizmetine sunan yüce rabbimizin büyüklüğünü ve kudretini, bu uzay yolculuğu vesilesiyle çocuklarımıza daha iyi anlatabiliriz düşüncesindeyiz.

Çünkü Gezeravcı, şu anda çocuklarımızın gözünde bir kahraman. Çocukların dünyasında  kahramanların her söylediği doğrudur ve kesinlikle istisnasız kabul görür.

Şimdiye kadar Çizgi filmlerin sahte kahramanlarını dinleyen ve taklit eden çocuklarımıza, bu uzay yolculuğu vesile kılınarak, kainata Kur’an-i açıdan da  bakması öğütlenebilmelidir.

UZAY HAKKINDA Kİ KUR’AN AYETLERİ

1-“İnkâr edenler, göklerle yer bitişik iken onları ayırdığımızı ve her canlıyı sudan yarattığımızı görmezler mi? Hâlâ inanmayacaklar mı?” (ENBİYA 30)

Kur’an’ın bu ifadesi günümüzde genellikle astrofizikçilerin evrenin oluşumu hakkında kabul ettikleri teoriye uygun gibi görünmektedir. Bilim adamlarına göre uzaydaki cisimler vaktiyle bir gaz ve toz kütlesi (nebula, bulutsu) halinde idi. Merkezî çekim sebebiyle büzüşüp muhtelif noktalarda yoğunlaşan bu gaz kütlesinden zamanla küreler halinde parçalar koptu. Uzay boşluğuna fırlamış; merkezî çekim kuvvetinin etkisiyle dönmeye, uzayın soğukluğu sebebiyle de soğumaya başlamıştır. Bu dönüş esnasında yoğunlaşan ana kütlelerden de bazı parçalar kopmuştur. Aynı zamanda bunlar da ana kütlelerin etrafında dönmeye devam etmiştir. Böylece tek bir kütle, milyarlarca yıl ile ifade edilen zaman dilimlerinde galaksi ve güneş sistemlerine, bunlar da giderek yıldızlara, gezegenlere ve bunların uydularına dönüşmüştür. Nihayet güneşin uydusu olan dünyamızın da içinde yer aldığı gezegenler iyice soğuyarak bugünkü şekillerini almıştır.

2-“Onlar görmüyorlar mı ki, gerçekten Yeryüzü’ne yönelip onu uçlarından eksiltiyoruz. ”

(Rad Suresi 41)

“Onlar görmüyorlar mı ki, biz yeryüzüne gelip, uçlarından noksanlaştırıyoruz.”

(Enbiya Suresi 44)

İlkokul çağlarında öğrendiğimiz bir bilgidir, Dünyamızın kutuplardan basık olduğu gerçeği…

Bilimsel olarak da, Dünyanın ekvator yarıçapı 6378,5 km iken, kutuplardan yarıçapı 6357 km.dir. Bu da yaklaşık %0,3 lük bir farka tekabül ediyor.

Yani diğer bir deyişle, Dünya kendi ekseni etrafında sabit bir hızla dönerken, aynı süre içinde, kutup bölgeleri daha az, Ekvator bölgesiyse daha çok yol kat eder. Başka bir deyişle kutup bölgelerinin dönme hızı daha düşük, Ekvator bölgesinin dönme hızı daha yüksektir. Dünya’nın kutuplardan basık, Ekvator’dan şişkin olmasının nedeni de budur.

Ayeti kerimede “Eksiltiyoruz” denmesi ise, eksilmenin böylelikle hala devam ettiğini bizlere gösteriyor. Ki, şüphesiz bilim de bugün geldiği noktada bunu teyit etmektedir.

3-Allah’ın kâinata yerleştirdiği mükemmel sistemin güzel bir işareti olan gece de, onlara kudret ve merhametimizi gösteren apaçık bir delildir. Şöyle ki, gündüzün ışığını ondan soyup çıkarırız. Bir de bakarsın ki, her yer karanlığa gömülmüş. (Yasin 37)

4-Güneş de, etrafındaki gezegenleriyle birlikte çok büyük bir hızla kendi yörüngesinde yüzüp gitmektedir. Bu muazzam ve muhteşem sistem, sonsuz kudret ve ilim sahibi olan Allah’ın mükemmel bir ölçü ve denge ile ortaya koyduğu takdiri ile yürümektedir. İşte, gönderdiği Kur’an ile hayatınıza program çizen Allah, böyle kudret ve ilim sahibidir. (Yasin 38)

5-Geceyi süsleyen Ay’a gelince, o da insanlığa kudret ve merhametimizi gösteren apaçık bir delildir. Şöyle ki, Biz ona, kurumuş ve yay gibi eğrilmiş bir hurma dalına dönüşünceye kadar, hilal, dolunay, yarımay gibi belirli evreler tayin ettik. Yasin 39)

MİRATHABER.COM – YOUTUBE