islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
21°C
İstanbul
21°C
Hafif Yağmurlu
Çarşamba Az Bulutlu
17°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
17°C
Cuma Az Bulutlu
18°C
Cumartesi Az Bulutlu
19°C

Hz. Ömer (r.a.) İle Bir Söyleşi (2)

Hz. Ömer (r.a.) İle Bir Söyleşi (2)
22 Mayıs 2018 07:30
A+
A-

Değerli okuyucularım;

Bugün İslâm’ın ikinci halifesi Hz. Ömer ile bir söyleşi yapacağız. Hz. Ömer’in (r.a.) sorularıma verdiği cevapların hemen hepsi, sahih kaynaklardan aynen alınmıştır. Bunların başında (başka kaynak belirtilmedikçe) Mehmet Yılmaztarafından 2003 yılında hazırlanmış olan “Dört Halifeden Vecizeler Sözlüğü”kitabı gelmektedir.

İnsan(lar) Üzerine Birkaç Soru

Ben:Müsaadenizle biraz insan ve insan karakterleri üzerinde konuşalım. Genel bir yaklaşımla iyi insanlar hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyim?

Hz. Ömer: Her insan, seviyesine göre değerlendirilmelidir. İyi insanların belirgin özelliği, dindarlıklarıdır. (Benim şahsen) en sevdiğim insan, bana ayıp ve kusurlarımı söyleyendir.

Ben:Mütevazı, ağırbaşlı ve hoşgörülü insanlar hakkında ne dersiniz?

Hz. Ömer:Alçak gönüllü olanın Allah şan ve şerefini yüceltir. İnsanların en ağırbaşlı ve sakini, kendisine kötülük edeni affedendir. En akıllı insan ise, en hoş görülü olandır.

Ben:Peki kibirli insanlar hakkında kısaca ne düşünüyorsunuz?

Hz. Ömer: Kibirlenen ve haddini aşanı Allah perişan eder.

Ben:İyi ve güzel ahlâklı bir insanı nasıl tanıyabiliriz? Bunun için hangi kriterleri dikkate alalım?

Hz. Ömer:Bir insanın şöhreti ve gece namaz kılması sizi aldatmasın. İyi insan, emanete riayet eden, kimsenin ırzına göz dikmeyen, eli ve dili ile kimseye zarar vermeyendir.

Ben: Toplumda dost olabilecek iyi insanlar artık o kadar azaldı ki. Kimlerle dost olalım, kimlerle olmayalım? Ne tavsiye edersiniz?

Hz. Ömer:Allah’a karşı sorumluluk şuurunda olan muttaki olanları dost edininiz. (Yani) Sadık ve samimî dostlar edininiz, sayılarını çoğaltınız ve ömrünüzü onlarla geçiriniz. Çünkü onlar iyi günde süs, kötü günde destek olur. (Bir de) Tövbe edenlerle arkadaşlık edininiz, çünkü onlar yufka yürekli ve merhametlidir. Ahmaklarla dostluk kurmaktan sakınınız, çünkü onlar fayda dokundurmak isterken, zarar verir. Dünya ehli olanlarla yakın münasebet kurmayınız, çünkü bu durum, rızkı eksiltir. Günah işleyen biri ile de arkadaşlık etmeyiniz, size günahkârlığı öğretir, ona sırrınızı söylemeyiniz, sizi rezil eder.

Yoksulluk ve Zenginlik Üzerine Birkaç Soru

Ben:Ya Ömer; Bazı Müslümanlar refah içinde yüzerken, sanki sosyal sorumluluklarını unutmuş gibi. Zengin Müslümanlara ne öğütte bulunmak isterseniz?

Hz. Ömer: Günahtan korunduğunuz gibi dünya nimetlerinin sizleri azdırmasından da korununuz. Allah’a yemin ederim ki, bana göre sizi aldatan ve yanıltanların en korkuncu dünya nimetidir.

Ben: Peki yoksulluk ve işsizlik de sosyal ve manevî bir risk değil midir? O halde dünya nimetlerinden mahrum olan yoksullara ne tavsiye edersiniz?

Hz. Ömer: (Haklısınız). İşsizliğin/yoksulluğun neticelerinden sakınınız! Şüphesiz o, sarhoşluktan daha zararlı olan kötülükleri içinde barındırır. Muhtaç yoksul şaşkındır, ancak ihtiyacı giderildiğinde doğruyu görebilir. Yoksula akşam yemeği yedireni Allah bağışlar. Çalışma zahmet ise de, boş durma/işsiz kalma da (bir sosyal) felakettir. (Onun için) Çalışmak, en iyi sermayedir. (Helal) Kazanç uğruna çok ilgi görmeyen işlerde çalışmak veya geçimi sağlayacak bir sanat/meslek edinmek, dilenmekten daha iyidir.

Ben:O halde çalışma gücüne sahip olan yoksullara/işsizlere ne tavsiye edersiniz?

Hz. Ömer: Sizden (yoksul) bir kimse, ‘Allah’ım bana rızık ver’ diye (boş boş oturup) dua edip durmasın. Göğün altın ve gümüş yağdırmadığını biliyorsunuz. Şüphesiz yüce Allah, insanları birbirinin rızkına sebep olmuştur. (Binaenaleyh) Ey yoksullar; rızkınızı elde etmeye çalışınız, insanlara yük olmayınız. Başınızı dik tutunuz. Yol açıktır. İyilik için yarışın. Onurlu olunuz, o, gönülde olan Allah korkusunu artırır.

Ben:Ya Ömer; Anlaşılan zenginlik de yoksulluk da hem sosyal, hem de uhrevî risklerle dolu. Her ikisinden de kaçınalım mı? Ama bu nasıl olacak? Bunun orta yolunu nasıl bulacağız?

Hz. Ömer: (Zenginlik için gerekli olan) Şükür ile (yoksulluk için gerekli olan) sabır, iki ayrı deve olsaydı, (ben herhangi) birine binmekte endişe etmezdim. (Sizler de) Ahiret işlerinize (dinî vecibelerinize) önem veriniz. Böyle yaptığınız takdirde, çok sevdiğiniz dünya işlerinizden dolayı üzülmezsiniz. (Ama dikkat ediniz:) Servetin esiri olmayınız. Yoksa o, sizi isyana sevk eder.

Ben:Biraz anlar gibi oldum. Bunu biraz daha açar mısınız?

Hz. Ömer:İyiniz, ahireti için çalışıp dünyayı bırakanınız veya dünya için çalışıp ahireti bırakanınız değil, her ikisini de dengeli bir biçimde yürüteninizdir.

Ben:Şimdi anladım. Öyle ise dünya nimetlerinin nasıl bereketli hâle getirilebileceği hususunda bizlere kısa bir bilgi verebilir misiniz?

Hz. Ömer:Nimeti en çok bereketsizleştiren şey, nankörlüktür. Şükür, bereketsizliği önler, nimeti çoğaltır, bollaşmasını sağlar.

Ben: Zannederim bu bağlamda en çok sevdiğiniz şeylerin başında da sosyal sorunlara çözüm bulmak geliyor. Değil mi?

Hz. Ömer: Bana dünyadan üç şey sevdirildi: Aç olanı doyurmak, susuzu kandırmak ve çıplağı giydirmek.

Çağımızın Sorunlarına ve Çözümüne Yönelik Birkaç Soru

Ben: Çağdaş dünyamızda bazı gafil Müslüman aydınlar, kurtuluşu ve yüceliği İslâm’ın dışındaki başka sistemlerde aramakta. Bu hususta bir tepkiniz olacaktır herhalde?

Hz. Ömer: Allah, sizi İslâm’la şereflendirdi (yüceltti). Ondan başkasıyla şereflenmek istediğiniz takdirde O, sizi alçaltır.

Ben:Ya Ömer. Bugün İslâm âleminde artan bir oranla siyasî, iktisadî, sosyal ve tabiî felaketler yaşıyoruz. Bütün bu olumsuzluklar, Müslümanların İslâm’dan uzaklaşması ile ilgisi olabilir mi? Bu durumda ne yapalım?

Hz. Ömer:Şiddetli sarsıntı (deprem), zinanın çoğalmasından; kuraklık, kötü işlerin yapılmasından ve idarecilerin zulmünden meydana gelir. (Dikkat ediniz.) Sıradan insanlar, söz sahibi olursa ahmaklar (liyakatsiz olanlar) yönetimi ele geçirir, var olan hak dininiz (İslâm düzeni) de yok olur gider.(Diğer yandan) yöneticilerin en acımasızı, halkını bitkin ve perişan hâle düşürendir. Dikkat ediniz: Allah, (yine de) güçsüzlerin ihtiyaçlarını dile getiren (hakperest) insanlar (liderler) yaratmıştır. Onlara saygı gösteriniz.

Ben:Bilim insanlarımız da artık âlim sıfatı taşımıyor. Bunu neye bağlıyorsunuz? İlim konusunda nerede yanlış yapıyoruz?

Hz. Ömer:İlim, üç şey için öğrenilmez ve bırakılmaz: Tartışma, övünme ve riya için ilim öğrenilmez. Öğreniminden utanma, ham sofuluk ve cehalete (zulme) rıza için de ilim bırakılmaz.

Ben:Peki, cehaletle ve zulümle mücadele açısından ilâhî emirleri ve hakikatleri söylemekle sadece âlimler mi mesuldür?

Hz. Ömer:Allah’ın emirlerini, ancak aşırı süslenmeyen, dalkavukluk etmeyen, kuruntuların peşine düşmeyen, gayreti eksiltmeyen, yandaşlarını desteklemek için doğruyu saklamayan her insan (tebliğ eder ve) yaşatır.

Peygamberimiz (sav) İle İlgili Rüyası Hakkında Bir Soru

Ben:Peygamberimiz (sav) hayattayken, onu (sav) rüyada gördüğünüz rivayet edilir. Bu hususta bizi biraz bilgilendirebilir misiniz?

Hz. Ömer:Rüyada bana bakmıyordu. ‘Ey Allah’ın Resulü, neden bana bakmıyorsunuz?’ diye sordum, bana döndü ve: ‘Oruçluyken hanımını öpen sen değil misin?’ buyurdu.

Ben:Peki, bu rüya üzerine sizin tavrınız ne oldu?

Hz. Ömer:Gördüğüm bu rüya üzerine ben de: Nefsimi kudret elinde bulunduran yüce Allah’a yemin olsun ki, bundan sonra, ömrüm boyunca, oruçluyken bir kadını (hanımımı) öpmeyeceğim dedim.[1]

Ben: Tevafuk oldu. Verdiğiniz cevap da tam da Ramazan ayına denk geldi. Verdiğiniz cevaplar bize hayatımıza inşallah ışık tutar. Çok teşekkür ederim.

[1] Ebû Nuaym, Hılyetü’l-Evliyâ, I: 80–81.

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.