islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,4375
EURO
34,7411
ALTIN
2.439,70
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Az Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
17°C
Pazar Az Bulutlu
18°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
17°C
Salı Az Bulutlu
18°C

İdlib: Milletçe Kenetlenmek İçin Bir Fırsattır

İdlib: Milletçe Kenetlenmek İçin Bir Fırsattır

İdlib’de Alçak Saldırı: 33 Askerimiz Şehit Oldu

Gelen son dakika bilgisine göre İdlib’deki Türk komando taburuna yönelik hava saldırısı gerçekleşti. Hatay Valisi Rahmi Doğan, son yaptığı açıklamada şehit sayısının 33’e yükseldiğini duyurdu. Kameraların karşısına geçerek acı haberi paylaşan Vali Doğan, yaralı askerlerimizin ise hayati tehlikesinin bulunmadığını belirtti.

İdlib: Mileltçe Kenetlenmek İçin Bir Fırsattır

Muhterem Okuyucularım;

Türk milleti ve Mirat Haber yazarları olarak derin bir üzüntü içindeyiz. Son dönemde Suriye odaklı acı haberlere bağlı olarak yazarlar olarak duygu, düşünce, endişe ve tavsiyelerimizi dillendirdik. İlk şehit haberleri gelince “Suriye Devleti ile Savaşa mı Girdik?” sorusu ekseninde fikir teatisinde bulunmuştuk:

Sonra “Hükümetimizin Suriye Politikası Değişecek mi? Savaş mı Barış mı?” sorusu etrafında kaygılarımızı açıklamış olduk.

Aynı süreçte Mirat Haber yazarımız Yunus Ekşi beyefendi de “İdlib’de Türkiye Tuzağa mı Düşürülüyor?” sorusunu yönelterek, olası risk haritasını sergilemiş oldu.

Şimdi ise resmen açıklanmamış ise de sadece İdlib bölgesinde değil Suriye’nin diğer bölgelerine de sirayet edebilecek kadar fiilî bir savaş durumu söz konusudur. Artık geçmişe dönük olarak eleştiri mahiyetinde sözler sarf etme zamanı değildir. Fiilî bir durum karşısında milletçe soğukkanlı olarak hadiselerin karşısında metin ve dirayetli olmamız kaçınılmazdır. Kritik bir aşamadan geçmekteyiz. Fiilî durum, iç barışımızı tehdit edebilecek her türlü provokatif riski barındırmaktadır. Onun için iktidar, muhalefet ve sivil toplum, en azından “sırat köprüsünden” geçesiye kadar Suriye’de yaşananları Türkiye’nin tarihinde karşılaştığı en büyük millî güvenlik meselesi olarak görmeli ve yeni iç fitnelere sebebiyet vermemek hassasiyetle milletçe kenetlenmelidir.

Acımız büyük, hamasete ve kışkırtmalara hiç ihtiyacımız yok, hükümetimizin isabetli kararlar alabilmesi için, hepimize büyük görevler düşmektedir. İdlib, Türkiye’nin dünyadan kopmasına, İslâm âleminden ayrılmasına, ekonomik yönden darboğaza girmesine ve toplumsal olarak bölünmesine yol açmamalıdır. Tam aksine toplumca kenetlenerek, olası riskleri en aza indirme zamanıdır. Kalıcı savaş, hiçbir ülkeye fayda sağlamayacağı açıktır. Özellikle bundan en çok zarar görecek Müslüman Türkiye ve Müslüman Suriye halkı olacaktır. İki komşu ülkenin birbiriyle düşman olmasını hiçbir vatandaşımız istemez. Onun için savaşın derinlemesine ve yayılmasını önleyici diplomatik ve sulhçu politikaların oluşturulmasında ve başarılı bir şekilde uygulanmasında hükümetimize her türlü desteğin verilmesi şarttır.

İdlib, Türkiye’nin en büyük imtihanı. İdlib, milletçe birlik içinde olma ev kenetlenme zamanı. İdlib, iktidar ve muhalefetin millî ittifak içinde uhulet ve suhuletle hareket etme zamanı. İdlib ve Suriye sorunu çözülmediği sürece KUDÜS mahzun kalacak, dış güçler Siyonist emperyalizmin yolunu açacaktır. Allah (c.c.), üç aylar suyu hürmetine vatanımızı şer güçlerin hain plânlarından korusun ve bölgemizde yeniden barışın ve kardeşliğin hâkim olabilmesinin şartlarını oluştursun. Allah (c.c.), yöneticilerimize isabetli kararlar almalarına yardımcı olacak feraset ve basiret versin. Allah (c.c.) şu mübarek Cuma günü münasebetiyle vatanımızı, ordumuzu ve milletimizi felaketlerden ve musibetlerden korusun.

Prof. Dr. Ali SEYYAR

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi