islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5622
EURO
34,7286
ALTIN
2.486,36
BIST
9.524,59
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
16°C
İstanbul
16°C
Az Bulutlu
Cuma Hafif Yağmurlu
14°C
Cumartesi Açık
20°C
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Az Bulutlu
20°C

İdlib’de Türkiye Tuzağa mı Düşürülüyor?

İdlib’de Türkiye Tuzağa mı Düşürülüyor?

Büyük Orta doğu Projesi Suriye bariyerine takıldı. Yıllardır devam eden bir iç savaş, ABD’nin emellerini gerçekleştirmek için uzun vadede bir zemin oluşturdu. Rusya’nın beklendik sürece müdahil olması Suriye’de bir denge savaşına dönüştü.

ABD ve Rusya sahada karşı karşıya gelmemek için kendi açılarından maşa gördükleri güçleri kullandılar. Bu güçleri Türkiye faktöründen dolayı istedikleri gibi kontrol etmelerinin kolay olmayacağını biliyorlardı. Bunun için iki taraflı Türkiye üzerine çalışıldı. ABD tarafından bu ilişki Türkiye ile direk bir müttefik havası ile ‘’eğit donat savaştır’’ konsensüsüne kadar gelmiş, ama çok kısa zamanda Rusya tarafından bu süreç sonuçsuz bırakılmıştır.

En büyük bedeli ödeyen Suriye olmakla beraber, bu bedelin paydaşı haline gelmiş adeta Türkiye dir. Türkiye komşu ülkesinde binlerce km ötelerden gelip savaş çıkartan dış güçlerden dolayı bölgede çok yüksek ticari bir kayba uğramıştır.

Türkiye; başta savaşın getirmiş olduğu kaçınılmaz nüfus göçünü sınırları içine insani kaygılarla almış ama sonrasında bu göçler Türkiye üzerinde bir baskı, iç siyaseti etkileme, toplum içinde ciddi endişeler uyandırma aracı olarak da bölgedeki ana güçler tarafından kullanılmıştır.

Komşumuz Suriye’de yapılan bu savaş ekonomik olarak Suriye’yi çökertmiş olup, Türkiye’yi de en çok etkileyen unsur olmuştur.

En büyük zararı bölge insanı canı ile malı ile ödemekte olup, çıkartılan bu büyük kaosun içinde pastanın büyük payını ABD ve Rusya karşı karşıya gelmeden paylaşmaktadır. Ne bir ABD’li asker Rus askerini öldürmüştür, ne bir Rus Askeri ABD’li askeri öldürmüştür. Ölen arada, Türk ve Suriyeli…

Türkiye Suriye politikasında bugüne kadar getirilen sürecin nereye götürüldüğünü uzun vadede hesap edemedi. Bunun temel nedeni sahada çok aktörün iç içe ilişkilerinin getirdiği öngörüsüzlüğün yanında, iç politika konusu yapılarak iktidarla mücadele etmeyi hedef almış muhalefettir. Elbette muhalefetin her eleştirisini olumsuz değerlendirmek mümkün değildir. İktidarın bu bağlamda muhalefetin eleştirilerindeki haklılığını görmediği noktalarda olmadı değil.

Tabi sadece bu kadar da değil. Türkiye’nin desteklediği Suriye’de ki gurupların, Türkiye’ye bağlılıkları da tartışılması önemli bir konudur. Türkiye’nin desteklediği guruplar, kontrolsüz biçimde hareket etmesi Türkiye’yi uzun vadede ABD ve Rusya’nın politikaları karşısında zor duruma düşürebilir.

İdlib konusunun geldiği şuan ki durum; Türkiye’nin desteklediği gurupları ne kadar kontrol edebiliyor? sorusunu sormamıza neden oldu.

Şuanda verdiğimiz şehitlerin nedeni gereksiz biçimde Türkiye’nin kontrolü dışında hareket eden bu gurupların, Suriye güçleri ile çatışma çıkarması, ardından Rusya’nın bizi haberdar etmediniz gibi açıklamaları, Suriye’de iç savaşı bitirmede önemli bir engel olabilir.

Buradaki büyük tehlike, Rusya’nın bakış açısı Türkiye’nin İdlib’de kontrolü kaybettiği düşüncesi olabilir. Türkiye tarafından kontrollü yapılıyor görünecek bu saldırılar, Türkiye’nin Suriye savaşının sonuçlanması konusundaki etkinliğini kırmaya kadar götüre bilir.

Belki bir komplo teorisi olarak görülecek ama şunu da ifade etmek isterim; Türkiye’nin desteklediği guruplar içerisinde, ABD destekli guruplar olabilir. Bunlar zaten çok ciddi bir rejim muhalifi olarak düşünüldüğü için, ABD bu zaviyeden onlara el altından destek sağlayarak, saldırılar yaptırarak Rejim güçlerini İdlib’e  saldırtabilir. Böylece Türkiye zor duruma düşürülerek eli zayıflatılabilir.

İnsan göçü ile de Türkiye’nin iç siyasetini karıştırmada başarılı olmasına neden olacak.

Türkiye’nin Astana ve Soçi, deki mutabakatların çiğnendiği yönündeki açıklamaları bize göre ciddi bir yanlışa sebebiyet verebilir. Ukrayna ziyaretinde 200 milyon TL Türkiye’nin destek vermesi,  dış gezinin bu sıcak İdlib gelişmelerinde yaptırılması, Rusya ile ilişkilerimiz açısından ayrıca manidardır.

Darbe ve Rahip olayından bu yana ABD’nin Ak Parti üzerindeki baskısı somut olarak ortadadır. Türkiye’yi parçalamak için bütün bölgeyi kuşatan, Yunanistan’ın borçları konusunda bazı söz vermelerin ardından Türkiye’yi batı Trakya üzerinden de kuşatmaları, elbette Rusya’ya karşı bir tedbir düşüncesi ile yapılıyor. Çünkü Boğazlara en Yakın yunan sınırlarıdır.

Ak Parti son ABD gezisi sürecinde neyle tehdit edildi bilmiyoruz ama Türkiye adına Ak Parti bölgede aldığı inisiyatif;  Rusya-Suriye- Türkiye üçlüsü olarak geciktirmeden çözmek zorundadır. Türkiye bölge politikasını desteklediği azınlık guruba göre yaparsa, sürekli hatalara düşer. Kontrol tamamen Türkiye’de olmalıdır.

Şu unutulmamalıdır; Şu anda ABD bölgede bir ağırlığını belirgin olarak göstermiyorsa, yoğun bir istihbarat çalışması olarak sahada olduğu gerçeğini unutmamalıdır. ABD’nin Çin ile meşguliyeti; Suriye’den Türkiye’nin doğusundan, Kafkasya üzerinden Türk Cumhuriyetlerine uzanan ve Çin seddine dayanan BOP hedefidir.

Hedef KÜDUS merkezli imparatorluğun oluşması için Müslüman coğrafyada gözyaşı ve kan akıtmaktır.

Selam ve dua ile…

Yunus EKŞİ

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi