islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5981
EURO
34,6650
ALTIN
2.524,80
BIST
9.524,59
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
16°C
İstanbul
16°C
Az Bulutlu
Cuma Hafif Yağmurlu
15°C
Cumartesi Açık
20°C
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Az Bulutlu
20°C

İslâm ekonomisinin kökenleri I

İslâm ekonomisinin kökenleri I
13 Haziran 2017 06:42
A+
A-

İslam’ın temel kaynakları olan Kur’an ve sünnet, ekonomik hayatın düzenlenmesi için belirli ilkeleri sunmuş ve toplumun ekonomik sisteminin nasıl olması gerektiğinin örneklerini yansıtmıştır. Bu yüzden, İslam ekonomisinin tüm değer ve amaçları bu temel kaynaklarla uyumlu ve tutarlı olmak durumundadır.

Getirdiği kaidelerle eksiksiz bir yaşam tarzı sunan İslam, yönlendirici ve toplumsal hayatın her noktasına temas eden birtakım ilkeler ile hareket etmektedir. Bu ilkelerden birisi de çalışan bir ekonomik sistemdir. Ürün ve hizmetlerinin tüketimini kolaylaştıracak bir değiş tokuş aracının tanımlanması ve icraata geçirilmesi, sağlıklı bir toplum yapısı ve bireylerin maddi manevi tüm amaçları için olmazsa olmazdır.

İslam, böyle bir ekonomik sistemin kurulması için adalet ve uygulanabilirliği esas alan bazı standartlar getirmiştir. Bu standartlar, farklı sosyoekonomik sınıflar arasında sıklıkla yaşanan husumeti engellemeyi hedeflemektedir. Elbette ki ticaret yapan her birey için yaptığı işin karşılığında para kazanılması büyük önem arz etmektedir. Her ne kadar bu standartlar paranın böyle bir ekonomideki en önemli unsur olduğunu kabul etse de paranın hiçbir zaman Allah’a karşı olan ibadetlerimizin önüne geçmesine müsaade etmemektedir.

İslam ekonomik sistemi; finansal gelir ve giderlerin, ithalat ve ihracat rakamlarının ve diğer ekonomik istatistiklerin son rakamlarına odaklanmamaktadır. Bu rakamların önemsiz olduğunu iddia etmemekle birlikte İslam, ekonomik sistemin temelde sağlıklı kurgulanmasına önem vermektedir.

İslam hukukunu uygulayan ve İslami kaideleri yerine getiren toplumların gözlemleyeceği ilk şey, İslam’ın sosyal, ekonomik ve adalet gibi birçok sistemi birbiriyle ilişkili olarak oluşturduğu olacaktır. Allah (c.c)’nin, yarattığı her canlı için rızık bahşetmesi, Kur’an’da müjdelenen bir mucizedir. Bu sebeple, dünya milletlerinin daha fazla doğal kaynak için rekabet etmesi gerektiği anlayışı İslam’a göre yanlıştır. Yaşayan her insan için Dünya’da yeterli kaynak bulunmakla beraber, insanlığa düşen temel görev bu kaynakların keşfi, çıkarılması, işlenmesi ve ihtiyaca göre paylaşılması olmalıdır.

İslam; insanın Allah (c.c) ile, diğer insanlarla, evrende yaşayan diğer canlılarla ve hatta kendisiyle olan ilişkisini ayarlayan kurallar içermektedir. Bu açıdan bakıldığında, İslam ekonomik davranışların da dahil olduğu tüm insan davranışlarını düzene koymaktadır. Müslümanların ekonomik davranışlarını, ürün ve servislerin üretiminden satışına kadar olan tüm süreçleri düşünebiliriz. Ama ister ekonomik ister bir başka davranış türü olsun, İslam’da değer barındırmayan bir davranış yoktur. Müslümanlar tüm davranışlarını yaratılış amaçlarının bilincinde ve değer katacak bir şekilde yerine getirmelidir. Bu düşünce yapısı, İslam’ın değer katmayı esas alan ekonomi anlayışının da temelini oluşturmaktadır.

İslam’ın temel kaynakları olan Kur’an ve sünnet, ekonomik hayatın düzenlenmesi için belirli ilkeleri sunmuş ve toplumun ekonomik sisteminin nasıl olması gerektiğinin örneklerini yansıtmıştır. Bu yüzden, İslam ekonomisinin tüm değer ve amaçları bu temel kaynaklarla uyumlu ve tutarlı olmak durumundadır. Bu makalenin amacı da bu temel kaynaklardan yola çıkarak oluşturulacak bir ekonomik sistemin ön plana çıkan özelliklerini vurgulamaktır.

Şeriat, İslam ekonomik sisteminin çerçevesini çizen birtakım kurallar bütünüdür. Şeriattaki bu kurallar, ekonomik sisteminin hem nasıl oluşturulacağının hem de nasıl yönetileceğinin tarifini yaptığından yapıcı ve düzenleyici kurallardır. Vahyin olmazsa olmazı olarak, Şeriat yaşamın her alanında – manevi, bireysel, sosyal, politik, kültürel ve ekonomik – bireyin eylemlerine yol gösterici niteliktedir ve meşruiyetlerine göre bu eylemlerin tamamını bir ölçek üzerinden sınıflandırmaktadır. Ekonomik davranışlar için de geçerli olan bu 5 ilkeyi; farz, vacip, helal, mekruh ve haram olarak özetleyebiliriz.

Şeriatın temelini aldığı iki kaynak olan Kur’an ve Sünnet, insanlık için gerekli tüm kuralları barındırmaktadır. Sünnet, bu kuralları Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) uygulamaları aracılığıyla açıklamıştır. Daha sonraki dönemlerde ise ulemanın fikir birliği, geçmiş sorunlarının bu zamanki sorunlar ile benzerliklerini esas alarak yapılan çalışmalar ve Şeriat hükümlerinde uzmanlaşmış alimlerin Kur’an’dan yaptıkları çıkarımlar ile Şeriatın düzenleyici kuralları ihtiyaç halinde düzenlenmiş ve çağımıza uygun hale getirilmiştir..

Özetlemek gerekirse, İslam ekonomik modelinin temellerini adalet kavramından aldığını söyleyebiliriz. Ancak adalet penceresinden bakılırsa İslam’da birey ve kurumların ekonomik davranışlarını düzenleyen kuralların varlığı anlaşılabilir. İslam’da adalet çok yönlü bir kavramdır ve tasvir etmek için birkaç kelime kullanılır. “Adl”, genel adalet kavramına atıfta bulunan ve Arapçada adaleti anlatmak için en sık kullanılan kelimedir. Bu ve benzeri kelimeler, mana itibariyle “hak, doğruluk, eşitlik, eşitleme, denge, ölçülülük ve ılımlılık” gibi anlamlara gelmektedir. Ekonomik adalet kavramı ve bu kavramdan sorunlu dağıtıcı adalet ilkesi, İslam ekonomisini farklı kılması açısından kritik önemdedir. Üretici, tüketici ve devletin ekonomik davranışlarını düzenleyen, mülkiyet haklarının sınırlarını çizen ve gelir üretim ve paylaşımını belirleyen yasaların tamamı İslami adalet bakış açısından ortaya çıkan kurallardır.

Orjinal link için;
https://www.islamreligion.com/articles/277/economic-system-of-islam-part-1/

TERCÜME:

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.