İlmî çalışmalarım sırasında keşfedebildiğim bir hakikat var:
Peygamberimizin yaptığı dualar muhteşemdir ve İslam’ı da öğretici ve özetleyici vasıftadır.
-Allah şanını artırsın- Onun günlük evradıma kattığım dualarından biri de şöyledir:
Allahım! Her hal ve şartta buyruklarınla birlikte seni anmayı ve ölümü hatırlamayı bana ilham et. Sana kavuşacağım ölüm günümü günlerimin en hayırlısı eyle.
Ölümü hatırladığınız ve Rabbimizin Kur’ânî buyrukları çizgisinde yaşadığınız sürece, meleklerin Cenneti müjdeleyici ilhamları altında güvenli ve mutlu yaşarsınız. (Füssılet 41/30-31)
Yaratan’a ve ölüm ötesi hayatına iman etmeyen kişiye ise acınır. Çünkü o “gökten savrulup düşen, kuşların didikleyip kapıştığı, yahut rüzgarın uzak ıssız bir yere savurduğu kimse gibidir” boşluktadır. (Hac 22/31)
SOSYAL MEDYA DA ÖLÜM HABERİM
Geçtiğimiz Cuma günü vakfımız ARDEV’e gelirken oğlum Ahmed Misbah, Mardin yöresinden aradı. Sesimi duyunca Mardin taraflarında tanındığımı ve sevildiğimi hatırlatıp telefonu kapattı.
Hemen ardından beni yürekten sevdiğine inandığım düşünürümüz Ali Bulaç arayıp hal ve hatırımı sorup dualar etti. Daha sonra da Kurân araştırmaları sebebiyle sevdiğim Fatih Orum kardeşim ile görüştük.
Beklemediğim ve ardarda gelen bu telefonların sebebi çok geçmeden anlaşıldı.
İlahiyatçılardan yaşıtım Cemal Demircan vefat etmişti. Birileri yanılgıya düşerek benim öldüğüm zannıyla ölüm haberimi duyurdular. Haber dostlarımızı üzdüyse de ben ders almaya çalıştım. Benim gibi 78 yaşına giren kişi dünya ve ülkemiz şartlarına göre zaten miadı doldurmuş gibidir.
Kendi kendime şöyle dedim:
“ Ey Ali Rıza hoca, var sen ölüm haberini doğruymuş gibi algıla. Halin nice olacak, düşündün mü? Ahiret sultanı olmak için durma, manevi yatırımlarını artır.”
Bu yazıya başlamadan önce Hayrettin Karaman Hocamızı kime ve niçin oy vermemizi gerektiğini sebepleri ile açıklayan makalesini okudum.
Hocamızın sebeplere ilişkin görüşleri farklı düşünen ve tercih yapabilecek olan herkesin de kabulüdür. Özellikle bu seçimde benim gibileri yönlendirici olamaz.
BEN OYUMU NASIL VERECEĞİM?
Yaşım sebebiyle kabir kapısına daha yakın olan ben oyumu Rabbime nasıl hesap vereceğimi düşünerek vereceğim.
Çokça yanlışlar yapıldı ve ben de sürekli olarak uyarı görevimi yapmaya çalıştım.
Ama şimdi ayrıntılara takılmak zamanı değil.
İslam’ın dışlandığı Laik sistem içinde, sistemin meşrulaştırdığı ittifaklardan birini mutlak Hayır olarak niteleyemeyeceğimiz ve onlardan birini Ehvenül- Hayreyn olarak vasıflayamaycağımız açık. Açık da ne yapacak ve kimi seçip oy kullanacağız?
Ertuğrul Özkök gibiler tanımadıkları İslam’ın siyasi gücünü yitirdiğini söyleye dursunlar, ben kararımı İslam’ın çizgisinde ve ölüm ötesi yargıyı düşünerek vereceğim.
Hulasa ben, yasalarına da imanla Rabbime secde etmeyen bir kişiye oy vererek onun Cumhurbaşkanı olmasına katkı verirsem hangi gök beni altında ve hangi yer beni üstünde taşıyabilir.
Ha unutmadan… SECDE EDENLER DE HATA EDER. Aksini savunmuyor ve Rabbimizin emri gereği kimsecikleri de Allah’a karşı temize çıkarmıyoruz. Buna Erdoğan kardeşimiz de dahildir. (Necm 53/42)
Ali Rıza Demircan
Etiketler: SEÇİM, ÖLÜM, İLAHİ YARGI, LAİK SİSTEM