islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,2398
EURO
37,6309
ALTIN
2.920,13
BIST
9.109,34
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
24°C
İstanbul
24°C
Hafif Yağmurlu
Pazartesi Açık
26°C
Salı Parçalı Bulutlu
25°C
Çarşamba Açık
26°C
Perşembe Çok Bulutlu
26°C

KİSSENGER’İN ÖNGÖRÜSÜ NEDEN TUTMADI?

KİSSENGER’İN ÖNGÖRÜSÜ NEDEN TUTMADI?
17 Aralık 2023 12:16
A+
A-

KİSSENGER’İN ÖNGÖRÜSÜ NEDEN TUTMADI?

2012 yılında Henry Kissenger ve 16 Amerikan istihbaratı ajansı, 10 yıl içinde İsrail’in olmayacağını söylemişlerdi.  

“The New York Post” Kissinger’ı “kelime kelime” iktibas ettiği raporun (x) açıklanması üzerinden 12 yıl geçti. İsrail yerinde duruyor.

Kissenger, şu tespiti yapıyor: İsrail tehlike altında değil. Zira ABD ona trilyonlarca dolar aktardığı ve Amerikan askerleri İsrail’in düşmanlarını ezdiği müddetçe İsrail için bir tehditten söz edilemez.

Amerikan İstihbarat Topluluğu, tabii ki kesin 2022 yılını işaret etmemişti idiyse de, Kissenger gibi, bu durumun böyle devam etmeyeceği konusunda herhangi bir tereddüt içinde olmadığından, 2012 yılında “İsrail Sonrası Ortadoğu’ya Hazırlık” adlı 82 sayfalık bir analiz raporu yayınlamıştı.

Rapor basit olgulardan hareketle hazırlanmıştı. 1967’de çalınan topraklarda yasa dışı olarak yaşayan 700 bin İsrailli yerleşimci, gasbettikleri topraklardan çekilmeye hiç niyetli değiller. Oysa tüm dünya söz konusu toprakların Filistinlilere ait olduğunda hemfikir. Aslında “yerleşimci topraklar” değil, “çalınmış topraklar” demek daha doğru olur. Mevcut durumda İsrail 1980’lerdeki Güney Afrika durumdan hiç farklı değil. İsrail’de iktidarı elinde tutan Likud koalisyonu, yasa dışı yerleşimcilerin şiddet ve yasa dışı eylemlerini destekliyor. Hatta toprakları, evleri, bağları bahçeleri elinden alınan bu gaspçıları İsrail hükümeti silahlandırıyor. Plaja dahi omuzlarında silahlarla gidiyorlar.  Rapor, “Yerleşimcilerin vahşeti ve suçluluğunun yanısıra, apartheid duvarı ve giderek daha baskıcı hale gelen kontrol noktası sistemi gibi apartheid tarzı altyapının savunulamaz, sürdürülemez ve Amerikan değerleriyle uyumsuz olduğunu” ifade ediyor.

16 Amerikan istihbarat ajansının raporu hazırladığı tarihte “Arap Baharı, İslamî Uyanış ve İslam Cumhuriyeti’nin yükselmesi gibi Filistin lehine büyüme gösteren gelişmelerin İsrail’in karşı koyamayacağı” düşünülüyordu. Şu paragraf hayli önemliydi:

*Geçmişte bölgedeki diktatörlükler, halklarının Filistin lehine beklentilerini kontrol altında tuttular.

Ancak bu diktatörlükler, 1979’da pro-İsrail İran Şahı’nın devrilmesi ve demokratik bir İslam Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla sarsılmaya başladı. Ve hükümeti, halkının İsrail’e karşı tutumunu yansıtmaktan başka çaresi olmadı. Aynı süreç – İsrail ile işbirliği yapan veya en azından İsrail’e tahammül eden diktatörlerin devrilmesi. Şimdi bölge genelinde hızlanıyor. Sonuç, daha demokratik, daha İslami ve İsrail’e daha az dost hükümetler olacaktır.”

Eğer raporun öngörüsünü doğrulayacak gelişmeler olsaydı yani Arap Baharı amaçlarına ulaşır, İsrail’e destek sağlayan diktatörlükler devrilir, bölgede “daha demokratik, daha İslami ve İsrail’e daha az dost hükümetler” başa geçseydi,  ABD, artık komşularının isteğine rağmen İsrail’i desteklemeye devam etmeyecekti. Rapora göre mali yönden ne kadar güçlü olursa olsun, Amerika’nın bile İsrail’in askeri ve mali taleplerini karşılayacak imkanlara sahip değil, gün gelir söz konusu kaynaklar alarm verir.

Raporla ilgili Kevin Barrett’in şu tespiti dikkat çekicidir:

“İlginçtir ki, ne Henry Kissinger ne de Amerikan İstihbarat Raporu yazarları, İsrail’in çöküşüne yas tutacaklarına dair bir işaret vermiyorlar. Bu, Kissinger’ın Yahudi olması ve her zaman İsrail’in arkadaşı (bazen sert bir arkadaş) olarak görülmesine rağmen ve istihbarat ajanslarında çalışan tüm Amerikalıların güçlü pro-İsrail medyasından etkilendikleri göz önüne alındığında dikkat çekicidir.”

Peki, bu kayıtsızlığı nasıl açıklamak mümkün?

Kevin Barrett’e göre, “Amerikalılar – kesinlikle Kissinger ve İstihbarat Raporu yazarlarını içeren bir kategori – İsrail’in inatçılığı ve fanatizminden bıkmaktadır.

“İkinci faktör, birçok Amerikalının İsrail Lobisinin kamuoyundaki hükmetme eğilimine karşı hissettiği öfkedir. İsrail hakkında “metinden sapmış” olarak kovulan her ünlü Amerikalı gazeteci, Helen Thomas ve Rick Sanchez’a olduğu gibi, genellikle görünmez bir geri tepme, okyanusun yüzeyinin altında dalgalanarak güçlenir. Ve İsrail lobisinin Maureen Dowd gibi birini bastırdığı her seferde, ki son zamanlarda aynı İsrail fanatiklerinin Amerika’yı Irak savaşına sürüklediğini şimdi de aynısını İran’da yapmaya çalıştığını gözlemleyen Dowd gibi, insanlar uyanmaya ve Dowd, Thomas ve Sanchez gibi insanların gerçeği söylediğini fark etmeye başlar.”

Üçüncü faktör, Amerikan Yahudi toplumu artık İsrail’i desteklemekte söz birliği içinde değil. Philip Weiss gibi sofistike Yahudi gazetecileri ve analistler, İsrail’in mevcut liderliğini delilik, umutsuzluk olarak görmektedirler.

7 Ekim 2023 Gazze’de başlayan katliama karşı Amerika’da dindar veya seküler yahdui unsurların da içlerinde yer aldığı tepkiler ve protestolar söz konusu bıkkınlığın, Kissenger ve CIA’nın İsrailin çöküşü konusundaki vurdumduymazlığının  hangi noktalara geldiği hakkında bize iyi bir fikir verir.

Buna paralel, İkiz Kulelere düzenlenen 9/11 saldırısının İsrail istihbaratıyla ilgili spekülasyonların her geçen gün biraz daha artıyor olması. ABD Ordusu Savaş Koleji Stratejik Çalışmalar Eski Direktörü yarı Yahudi olan Alan Sabrosky, İsrail ve destekçilerinin 9/11’i gerçekleştirdiğine “%100 kesin” olarak inandığını söyledi. Aynı şekilde Ortadoğu’daki eski BBC muhabiri ve Golda Meir ile Yaser Arafat’ın kişisel arkadaşı olan Alan Hart da, İsrail ve şirketinin 9/11’i düzenlediğini bildiğini söylüyor,.

9/11’in amacı, ABD ve İsrail arasında yoğun, koparılamaz duygusal bir bağı “kanla mühürlemek” idi. İsrail’in hayatta kalmasını sağlamak için uzun vadeli bir ABD savaşını başlatarak İsrail şu algıyı yerleştirmeye çalıştı. “Düşmanlarımız sizin düşmanlarınızdır. Filistinliler sizin de, bizim de düşmanlarımızdır.”

2023 Gazze katliamının yol açtığı gelişmelerden biri –maliyeti haylı ağır ve trajik olsa da- daha çok Amerikalı ve batılının 1,5 milyar müslümanın illa da düşman olmaları gerekmediğini anlamaya başlamalarıdır

Rapor hakkındaki değerlendirmesini Barett şu cümle ile bitiriyor. “9/11’in radikal İslamcı bir saldırı olmadığı, ancak İsrail’in destekçilerinin ihanetkâr bir eylemi olduğu tanındıkça, Amerikan politika yapıcıları için, Kissinger ve 16 istihbarat ajansının izinden giderek, İsrail’in raf ömrünün sonuna geldiğini tanımak her zamankinden daha kolay hale gelecektir.”

Şimdi gelelim, Kissenger’in kehanetinin neden tutmadığı meselesine.

Kissenger ve raporu hazırlayanlar Arap Bahar’ının başarıya ulaşacağını, İran’ın İslami uyanışı yükselteceğini ve bölgede demokratik, özgürlükçü yönetimlerin kurulacağını öngürüyorlardı. Öngörüleri tutmadı. Arap Baharı, eski diktatörlükleri pekiştirdi. İran yerli-milli ve biraz daha mezhebi çizgiye evrildi. Özgürlükler kısıtlandı; İslam alemi 10 alanda çatışmaların yaşandığı derin bir krize sürüklendi.

Avrupa ve Amerika açısından İsrail sorunu bambaşka bir anlama sahip. Bizim için ise anlamı bambaşka. İsrail’in gücü, halen cömertçe desteğini esirgemeyen Amerikan askeri ve politik tahakkümünü değil ki elbette etkileri var. Asıl sorun bizim iç zaafımız.

İsrail’in varlığı zaaflarımızın katsayısına göre artar veya eksilir.

(x)Bkz.https://www.yaklasansaat.com/haberdosya/2012_haberleri/ekim_2012/kissinger_10_yil_icinde_artik_israil_diye_bir_yer_olmayacak.asp

Dr. Kevin Barrett, “Kissinger, US Intelligence Community Endorse ‘World Without Israel‘”, presstv, çev. Gökben Coşkun, yaklasansaat.com, 30/09/2012. Güncelleme: 03/10/2012

METİN GÖÇMEN

MİRATHABER.COM – YOUTUBE

 

 

 

 

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.