islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,4375
EURO
34,7411
ALTIN
2.439,70
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
16°C
İstanbul
16°C
Az Bulutlu
Pazartesi Az Bulutlu
17°C
Salı Az Bulutlu
17°C
Çarşamba Az Bulutlu
19°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
18°C

KUR’AN’I ANLAMAK

KUR’AN’I ANLAMAK
11 Mart 2024 10:00
A+
A-

İslam dini adına çok şey yazılmaktadır. Özellikle Ramazan ayı geldiği zaman TV kanallarında, camilerde ve çeşitli dini cemaatlerde İslam dini hakkında çok şey konuşulmaktadır. Şunu unutmamak gerekir ki İslam dininin temel kaynağı, Allah’ın kelamı olan Kur’an-ı Kerim’dir. İslam dinini doğru dürüst öğrenmek için, evvela Kur’an-ı Kerim’i iyi bir şekilde öğrenmek gerekir. Kur’an’ı anlamayan insanın, İslam dinini anlaması mümkün değildir. Kur’an’ı anlamayan insanın, çıkıp ortalıkta İslam dinini doğru dürüst anlatması hiç mümkün değildir. Onun İçin Müslüman geçinen insanların, her şeyden önce Kur’an-ı Kerim’i çok iyi anlamaları gerekmektedir.

KUR’AN’I ANLAMAK İÇİN, HZ. MUHAMMED’İ (sav.) ANLAMAK GEREKİR

Birileri bana, “Kur’an’ı nasıl anlayalım?” diye bir soru yöneltebilirler.

Her şeyden öne Kur’an’ı anlamak için, bugün Müslüman geçinenlerle Kur’an’ın anlattığı gerçek Müslümanlar arasında benzersiz farklar olduğunu anlamak gerekir. Kur’an’ı anlamak, canlı bir örnek olarak Hz. Muhammed’i (sav.) anlamak gerekir. Bir adam, Hz. Ayşe’ye Hz. Muhammed’in (sav.) ahlakının nasıl olduğunu sormuş. Hz. Ayşe adama, “Sen Kuran’ı okumuyor musun?” diye sormuş. Adam, “Evet, okuyorum” diye cevap vermiştir. Hz. Ayşe adama, “Şunu iyi bil ki Hz. Muhammed’in (sav.) ahlakı, Kur’an idi” diye cevap vermiştir.[1] Ona göre Kur’an’ı anlamak, kemale ermiş, kişilik ve şahsiyet kazanmış, aydınlanmış, erdemli ve edepli bir insan hayatını anlamak demektir.

KUR’AN’I ANLAMAK, GÜZEL AHLAK VE ADALETLE OLUR

Kur’an, bizlere güzel ahlakı emretmektedir. Bu güzel ahlakı kavrayıp yaşadığımız zaman, Kur’an’ı anladığımız belli olmaktadır. Yüce Allah Hz. Muhammed’e (sav.) hitaben, “Muhakkak ki sen, en yüce bir ahlak üzeresin[2] diyerek onun ahlakının güzelliğine işaret etmektedir. Hz. Muhammed (sav.) de, “Kesinlikle ben, güzel ahlakı tamamlamak için gönderilmiş bulunuyorum”[3] diyerek İslam dininin ahlaka verdiği önemi anlatmıştır.

Güzel ahlakın çeşitli ilkeleri vardır. Bu ilkelere uymak gerekmektedir. Bunların başında insan haklarına riayet ve adalet ölçüleriyle hareket etmek gelmektedir. Bir kişi Hz. Muhammed’e (sav.) “Kıyamet ne zaman kopacak?” diye sormuş. Hz. Muhammed (sav.) ona, “Emanet zayi olunca” diye cevap vermiştir. Adam Hz. Muhammed’e (sav.), “Emanet nasıl zayi olur?” diye sorunca, Hz. Muhammed (sav.) ona, “Emanet ehil olmayan kimseye verildiği zaman kıyameti bekle!” diye cevap vermiştir.[4] Buna riayet etmeyen insanlar, ne kadar Müslüman geçinseler de, bunların Kur’an’ı anlamadıkları ortadadır. Bütün peygamberlerin gönderilmelerindeki ana gaye, insanlar arasında adaletin yerine getirilmesidir. Allah bunu Kur’an-ı Kerimde açık bir ifade ile haber vermektedir:

لَقَدْ أَرْسَلْنَا رُسُلَنَا بِالْبَيِّنَاتِ وَأَنزَلْنَا مَعَهُمُ الْكِتَابَ وَالْمِيزَانَ لِيَقُومَ النَّاسُ بِالْقِسْطِ

Kesinlikle Biz, elçilerimizi çok açık delillerle/mucizelerle gönderdik ve insanların adaleti yerine getirmeleri için de beraberlerinde kitabı ve mizanı da indirdik.”[5] Ancak bu ilkelere uygun hareket edenler, Kur’an’ı anlamışlardır.

KUR’AN, AKIL VE TABİAT

Kur’an’ın tabiattaki tüm varlıklarla ilgili mesajları vardır. Haliyle insanların da bu varlıklar arasında önemli bir yeri vardır. Kur’an’ın tüm varlıklara, özellikle insanlara yönelik mesajlarını akıl yoluyla yorumlamak gerekir. Kur’an, ancak bu şekilde anlaşılabilmektedir. Aklı kullanmadan Kur’an’ı anlamak ve kavramak mümkün değildir. Nitekim Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:

وَمَا يَعْقِلُهَا إِلَّا الْعَالِمُونَ

Ancak bilenler, akıl ederler.”[6] Başka bir ayette de Yüce Allah,

فَاسْأَلُواْ أَهْلَ الذِّكْرِ إِن كُنتُمْ لاَ تَعْلَمُونَ

Eğer bilmiyorsanız, ilim sahiplerine sorun[7] diye emir buyurmaktadır.

Akıl kelimesi, türevleriyle birlikte Kur’an-ı Kerim’de kırk sekiz defa geçmektedir[8] ve Yüce Allah aklı tekrar tekrar gündeme getirerek onu gerektiği gibi kullanmayı emretmektedir. Hz. Ali (ö. 40/661) ne güzel söylemiş: “Servetin en büyüğü, akıldır.” “Akıl olgunluğa erince, boş sözler yok olur gider.”[9]

SONUÇ

Kur’an’ı gerektiği gibi anlamadan, İslam dinini anlamak ve yaşamak mümkün değildir. Onun için Kur’an’ın bizlere yönelik tüm mesajlarını iyi anlamak gerekir. Kur’an’ın önümüze koyduğu ahlak, hak, hukuk ve ilkelere uygun hareket etmediğimiz takdirde, kıldığımız namazların, Ramazan ayında tuttuğumuz oruçların hiçbir yararı yoktur. Kur’an’ın önümüze koyduğu insan haklarına uymadığımız zaman, toplumsal uzlaşı ve barışı sağlamadığımız zaman, kıldığımız namazların, tuttuğumuz oruçların bilinçli yapılmadığı anlaşılmaktadır.

Herkese selam, saygı ve hürmetler.

NURETTİN TURGAY

MİRATHABER.COM -YOUTUBE- 

YAZARIN DİĞER YAZILARINA ULAŞMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ 

 

[1] Müslim, Musafirîn, 18, hadis no: 139, 746.

[2] el-Kalem 68/4.

[3] İbn Hanbel, II, 381.

[4] Buhârî, ilim, 2; rikak, 35; İbn Hanbel, II, 361.

[5] el-Hadîd 57/25.

[6] el-Ankebût 29/43.

[7] en-Nahl 16/43.

[8] Abdulbaki, akele” el-Mu’cemu’l-Mufehres li Elfâzi’l-Kur’âni’l-Kerîm, s. 468 vd.

[9] Manastırlı Rıfat Bey, Dört Halifeden İnciler, Beyan Yayınları, İstanbul 2017, s. 43, 44.