islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,3263
EURO
35,1256
ALTIN
2.296,88
BIST
9.051,40
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Açık
20°C
İstanbul
20°C
Açık
Cuma Az Bulutlu
23°C
Cumartesi Az Bulutlu
21°C
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Az Bulutlu
23°C

Kur’ân Nedir?

Kur’ân Nedir?
7 Şubat 2023 09:00
A+
A-

Kur’ân’a yapılan saldırılar karşısında O’na daha sıkı sarılmalı, onu hakkıyla anlayıp-yaşamalıyız. Bu vesileyle, önce Resulullah’ın (s.a), Kur’ân’ın “ne” olduğunu anlatan muhteşem hadis-i şerifini okuyalım:

Hâris b. A’ver’den (r.a) rivayet edilmiştir: Dedi ki: “Mescide uğradım ve insanları boş sözlere dalmış olarak buldum. Sonra Hz. Ali’nin yanına giderek: “Ey Müminlerin Emiri!”, dedim; “İnsanların boş sözlere daldıklarının farkında değil misiniz?” Bunun üzerine Hz. Ali (r.a) şöyle dedi: “Bakınız; ben Resulullah’tan (s.a) şöyle buyurduğunu işittim: “Dikkat olunsun ki, gelecekte bir fitne çıkabilir.”

Dedim ki: “Ey Allah’ın Resulü! Bundan kurtuluş yolu nedir?” Resulullah (s.a) şöyle buyurdu:

“Yüce Allah’ın Kitabı’dır. O’nda sizden öncekilerin tarihi ve sizden sonrakilerin haberleri vardır. Aranızdaki meselelerin hükmü vardır. O, hak ile batılın arasını ayıran ölçüdür. O’nda her şey ciddidir; gayesiz bir kelâm yoktur. Kim akılsızlık edip onu terk ederse, Allah onu helâk eder. Kim onun dışında bir kılavuz/rehber ararsa Allah onu dalalete düşürür.  O, Allah’ın sapasağlam ipidir. O, hikmet dolu bir öğüt ve hatırlatmadır. O dosdoğru yoldur. Hevalar, ancak onunla hakkın dışına meyletmezler. Hiçbir söz, ona benzemez ve karışmaz. Âlimler ona doyamaz. Çok tekrar edilmekten dolayı eskimez, tadı azalmaz; onun acâibi (hayranlık uyandıran yenilikleri) sona ermez. O öyle bir kitaptır ki, cinler onu işittikleri zaman şöyle demekten kendilerini alamamışlardır: “Biz, muhatabını doğruya yönlendiren acâip/hayretâmiz bir Kur’ân dinledik ve hemen ona iman ettik.” (Cin, 72/1,2) Kim onu (referans alarak) konuşursa doğru yapar. Kim onunla amel ederse ecir alır. Kim onunla hükmederse adaletle hükmetmiş olur. Kim ona davet ederse, sırat-ı müstakime kavuşturulur.” (Tirmizi, Sevabu’l-Kur’an 14, 2908)

Şimdi de “Kur’ân Nedir?” sorusuna Bediüzzaman Said Nursi’nin verdiği cevabın bir kısmını okuyalım:

“Kur’an: şu kitab-ı kebir-i kâinatın bir tercüme-i ezeliyesi… ve âyât-i tekviniyeyi okuyan mütenevvi dillerinin tercüman-ı ebedîsi… ve şu âlem-i gayb ve şehadet kitabının müfessiri… Ve zeminde ve gökte gizli esma-i İlahiyenin manevî hazinelerinin keşşafı… ve sutur-u hâdisatın altında muzmer hakaikın miftahı… ve âlem-i şehadette âlem-i gaybın lisanı… ve şu âlem-i şehadet perdesi arkasında olan âlem-i gayb cihetinden gelen iltifatat-ı ebediye-i Rahmaniye ve hitabat-ı ezeliye-i Sübhaniyenin hazinesi… ve şu İslâmiyet âlem-i manevîsinin güneşi, temeli, hendesesi… ve avalim-i uhreviyenin mukaddes haritası… Ve zât ve sıfât ve esma ve şuun-u İlahiyenin kavl-i şârihi, tefsir-i vâzıhı, bürhan-ı katıı, tercüman-ı satıı… Ve şu âlem-i insaniyetin mürebbisi… ve insaniyet-i kübra olan İslâmiyetin mâ ve ziyası… ve nev-i beşerin hikmet-i hakikiyesi… ve insaniyeti saadete sevkeden hakikî mürşidi ve hâdîsi… ve insana hem bir kitab-ı şeriat, hem bir kitab-ı dua, hem bir kitab-ı hikmet, hem bir kitab-ı ubudiyet, hem bir kitab-ı emir ve davet, hem bir kitab-ı zikir, hem bir kitab-ı fikir, hem bütün insanın bütün hacat-ı maneviyesine merci’ olacak çok kitabları tazammun eden tek, câmi’ bir Kitab-ı Mukaddes’tir. Hem bütün evliya ve sıddıkîn ve urefa ve muhakkikînin muhtelif meşreblerine ve ayrı ayrı mesleklerine, her birindeki meşrebin mezâkına lâyık ve o meşrebi tenvir edecek ve herbir mesleğin mesâkına muvafık ve onu tasvir edecek birer risale ibraz eden mukaddes bir kütübhane hükmünde bir Kitab-ı Semavî’dir.”

“Kur’an: asırları muhtelif bütün enbiyanın kütüblerini ve meşrebleri muhtelif bütün evliyanın risalelerini ve meslekleri muhtelif bütün asfiyanın eserlerini icmalen tazammun eden ve cihat-ı sittesi parlak ve evham u şübehatın zulümatından musaffa ve nokta-i istinadı, bilyakîn vahy-i semavî ve kelâm-ı ezelî… ve hedefi ve gayesi, bilmüşahede saadet-i ebediye… içi, bilbedahe hâlis hidayet… üstü, bizzarure envâr-ı iman… altı, biilmelyakîn delil ve bürhan… sağı, bittecrübe teslim-i kalb ve vicdan… solu, biaynelyakîn teshir-i akıl ve iz’an… Meyvesi, bihakkalyakîn rahmet-i Rahman ve dâr-ı cinan… Makamı ve revacı, bilhadsi’s-sadık makbul-ü melek ve ins ü can bir Kitab-ı Semavî’dir.” (Sözler, 25. Söz)

Abdullah Yıldız

(Kahraman Maraş ve civar illeri etkileyen DEPREM’de ölenlere Allah’tan rahmet, enkazdakilere necat, yaralılara şifalar diliyorum

ETİKETLER: ÜSTMANŞET, yazarlar
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.