islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,2081
EURO
34,8604
ALTIN
2.444,95
BIST
10.218,58
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
20°C
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Pazar Hafif Yağmurlu
16°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
19°C
Salı Açık
20°C
Çarşamba Az Bulutlu
20°C

Kur’an’a Karşı Direnen Kim?

Kur’an’a Karşı Direnen Kim?

Sahi Kur’an’ı Kerim’e karşı, kim direnir? Bu sorunun cevabı çok ciddi bir açıklama ister. Açıklama yaparken her ifade dikkatle ayarlanması gerekir. Bu ağır bir sorumluluktur. Ancak bu açıklamayı yaparken korkarım ki, kâfirlerden, müşriklerden, ateistlerden ve diğer ehli kitap halkından daha çok “ben Müslümanım” diyenler rahatsız olacaklardır.

Her şeyden önce Kur’an çok kolay öğrenilen harika bir Kitaptır. Kitabı gönderen, kâinat mülkünün sahibi ve her şeye egemen olan Allah Teâlâ: Andolsun ki, biz Kur’an’ı, zikir (ibret aılıp hayatın her alanını düzenleyip inananların onurlu yaşamaları) için kolaylaştırdık. Düşünüp bundan ibret alan var mı? (Kamer: 54/17, 22, 32, 40) Bu ayet Kamer suresinde dört defa tekrarlanmaktadır. Neden Allah Teâlâ, dört isyankâr büyük kavmi isyanlarının akabinde helak ettiğni ve helak oluşlarından sonra bu ifadeyi israrla kullandığını düşünmek gerekir. Başka ayetlerde de Allah Teâlâ, Kur’an’ın her alanda kolay olduğunu dile getirir. Sallallahu aleyhi ve sellemde özellikle; “Kolaylaştırın, zorlaştırmayın, müjdeleyin, nef­ret ettirmeyin!” buyurmaktadır. Sahi, bunu kabul etmeyip yok sayan ve uygulaktan çekinen kim?

Hemen hemen her Müslüman; “Kur’an’ın ilk emri oku’dur” der de, İslam ile övünür. Amma okumaya sıra gelince, okuyanına pek az rastlanır. Bu yüzden ilme rağbet ve âlime hürmet edenleri de kalmadı. Ey imân edenler! Bulunduğunuz yerde size “yer açın” denildiği zaman yer açın ki Allah da size genişlik versin. “Kalkın” denilince de kalkıverin ki Allah sizden imân edenlerle kendilerine ilim verilenlerin derecelerini yükseltsin. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. (Mucadele:58/11) İlimde uzmanlaşmış kimseler ise: ” Biz “Ona inandık, hepsi Rabbimiz katındandır” derler. Bu hikmeti ancak, lüb akıl sahipleri düşünüp öğüt alırlar. (Âli İmran:3/7) Israrla sorumluluğu üstlenmeyi gerektiren ayetler devam ediyor.

İşte bu temsilleri, biz insanlar için getiriyoruz. Onları ancak âlimler düşünüp anlarlar. (Ankebut:29/43) İnsanlardan ve hayvanlardan ve davarlardan da böylece renkleri muhtelif olanlar vardır. Allah’tan kullarından ancak, âlimler haşyet ile korkarlar. Şüphe yok ki, Allah Azîzdir Ğafûrdur. (Fatır:35/28) (Kâfir mi daha hayırlıdır,) yoksa ahiretin azabından korkarak ve Rabbinin rahmetini umarak, o gece saatlerinde kalkıp secde ve kıyam halinde ibadet eden mi? Ey Rasûlüm, onlara de ki; Hiç bilenlerle bilmiyenler bir olur mu? Ancak lüb akıl sahibleri düşünüp öğüd alırlar. (Zumer:39/9) Bunları ciddiye alma temayülü olmayan kim?

Böylesi derin manası olan ve hikmet dolu içeriği bulunan çok yüksek değer taşıyan ayetlere karşı direnip âlimlerin hakkını teslim etmeyenler kim? Bunlar ve bunlarla beraber âlimleri de talim, tebliğ, tebyin, cihad, irşad görev ve şuurundan koparan kimdir? Sahi kim? İndirdiğimiz apaçık delilleri ve hidâyeti biz Kitapta insanlara açıkça beyan ettikten sonra ketmedip gizleyenlere, hem Allâh la’net eder, hem bütün la’net edebilecekler la’net ederler. (Bakara:2/159) Şiddeti bu kadar yüksek dozda olan bu tehdidi görmezlikten gelen ve aldırış etmeyen kim? Âzîz ve Celîl Allah Teâlâ ısrarla ve teyiden buyurur:  O kendilerine kitap verdiğimiz kimseler kendi oğullarını bildikleri gibi O’nu da bilirler. Fakat onlardan bir fırka, hiç şüphe yok ki, bildikleri halde hakkı ketmeder gizlerler. Hak, Rabbinin katındandır. Sakın şüpheye düşenlerden olma! (Bakara:2/159) Bunlar iyice düşünülmelidir.

Ey iman edenler! Kendinizi ve aile halkınızı öyle bir ateşten koruyun ki, onun yakıtı insanlarla taşlardır. (Tahrim:66/6) Bu ayet ile Cenabı Hak, aileyi bizzat mümin müslümanların korumasını emrederken bir şeyler yapmaya çalışan bazı müslüman niçin böyle bir yalnışı ısrarla yapar? Kapı kapı geziyor, şu “İstanbul sözleşmesini kaldırın,” diye icrai faaliyette bulunuyorlar. İstanbul sözleşmesinin piyasada bu kadar tanıtılmasını isteyen kim? Yıllardan beridir konunun ciddiyet ve vahametini dile getirdik ve bunun projesini hazırladık, diye defalarca işledik. “Müslüman bir delikten iki defa geçmez,”  anlamak istemeyen kim?

Bizim nesil, yılbaşının kötülüğünü anlata anlata bitiremedi, bunun için “bir arpa boyu yol alan da çıkmadı.” “Siz nasıl olursanız öyle yönetilirsiz” Evet, müslüman Kur’an dışı anlayış ile hizmet vermeye çalışıyor. Kur’an’a karşı direnmiyor, Amma içeriğinede bakmıyor.Pekiyi bütün bunlara razı olan kim? Sahi kim!? Esselamu aleykum. 

İlhan ORAL

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.