islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,4375
EURO
34,7411
ALTIN
2.439,70
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
16°C
İstanbul
16°C
Az Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
16°C
Pazartesi Az Bulutlu
16°C
Salı Az Bulutlu
18°C
Çarşamba Az Bulutlu
19°C

MENDERESİN GÜNAHI 5816 VE ANITKABİR MİYDİ?

MENDERESİN GÜNAHI 5816 VE ANITKABİR MİYDİ?
25 Eylül 2023 10:00
A+
A-

Menderes, 27 Mayıs ihtilali sonrasında sonucu belli bir yargı neticesinde idam edildi. Bilindiği gibi Mümin olarak can verdiyse şehid/şahid olduğunda şüphe yoktur. İdamı onun için kefareti olarak rahmet olmuştur. Allah rahmet eylesin.

Peki menderesi idama götüren gerçek günahı neydi?

İnsanlar genelde zahiri sebeplere takılırlar. Tıp’ta da böyledir. Yaratanın takdir ettiği ömrün bitişi değil ama son sebepler dile getirilir.

Biz İbrahim Tatlıses’in vuruluşunu  programlarında yarı çıplak rakkase oynatış günahına, merhum Kadir Topbaş’ın  İstanbul Belediye Başkanlığı’ndan uzaklaştırılışını  da İSKİ’nin manen  İSKİBANK’a dönüştürülmesi hatasına bağlamıştık. Bu günde aynı inançtayız.

MENDERES CEZAYI HAK ETMİŞTİ

Menderes  cezayı hak etmişti. 5816 sayılı yasaya hukuk ve demokrasi adına karşı çıkılır ama kabulü için Menderes

özel bir gayret gösterir ve aynı gayret, Anıtkabir  için de gösterilir.

Allah kalemini güçlendirsin yazarımız Yakup Döğer “Atatürk’ü Koruma Kanunun Nasıl Çıktı?” başlıklı nefis bir çalışma yaptı. Mutlaka okunmasını tavsiye ederiz. Yayınladığımız bu yazıdan bir bölüm şöyle:

{ Menderes:
Sözü Başbakan Adnan Menderes alır. Menderes müzakere edilen kanunu son derece sahiplenerek savunur. Din ile Atatürk’ün muhteremliğini aynı görür. Din muhterem görülüyorsa, Atatürk de öyle olmalıdır. Müzakere edilen kanunla fikir hürriyeti ortadan kalkmamakta, hakaret ve terzil (rezil etme) önlenmeye çalışılmaktadır.

Menderes, savunmasını hararetle sürdürür, Fatih’i, Selim’i gündeme getirenlere cevap verir. Fatih, Selim bugün için aktüel bir mevzu değildirler. Bir Fatih meselesi yoktur, bir Selim meselesi yoktur, bir Namık Kemal meselesi yoktur. Ama bugün bir Atatürk meselesi vardır. Onlar için reel bir vaziyet olsaydı onlar hakkında da yüksek heyet tedbir almakta gecikmezdi.}

Evet Menderes manen cezaya müstahaktı. Cezanın uygulaması ihtilalcilere verildi.

Zalimleri adalet kamçısı olarak kullanmak da Allah’ın kanunudur. (En’am 6/129) Bu durum pek tabii ki zalimleri masum kılmaz.

Ben Osmanlının yıkılışı ve devrimleri de böyle değerlendirmeye başladım. Osmanlı cezayı hak etmişti. Batıcılık İslam’a, hukukumuza  ve bin yıllık kültürümüze tercih edilince, ceza Osmanlının yetiştirdiği; Batı’dan güç alan Batıcılar eliyle uygulandı.

HOCAMIZ/ŞEYHİMİZ İstanbul Müftüsü ABDURRAHMAN ŞEREF EFENDİ

1965-1975 li yıllarda hocamız/şeyhimiz  Abdurrahman Şeref Güzel Yazıcı merhumun Salı gecesi hatm-i hâce sohbetlerine katılırdım. Bir akşam sohbet Menderes’in idamına gelince, hocamız şöyle bir açıklama yaptılar:

  • Gerçeklere nüfuz edebilen hakikat ehli, Menderes’in idamını 5816’nın Temmuz 1951’de çıkarılışına ve yıllardır sürüncemede bırakılan Anıtkabir inşaatının süratle ele alınıp Kasım 1953’te bitirilmesine bağlar.

İslam açısından bakıldığında kısmi de olsa bir putlaştırma açıkça görülüyor. Cezalar ertelenir ama kulun lehine olması için erkene de alınır. Menderes’in cezası da böyle öne alınmış olsa gerek.

Biz de bilinenleri tekrarlamayıp tarihe bir not düşürmek istedik. Pek tabii ki amacımız ağır cezalara uğratacak böyle büyük günahlar işlenmesin. Malum bize yabancılaşarak Gazi’nin açtığı yolda yürümek için durdukları yerde yırtınan eski dostlarımız çoğalmaya başladı.

Hulasa 5816’yı hazırlayıp Anıtkabiri yapanların ve ihtilalcilerin hepsi ölüp gitti ama hesap bitmedi:

“ Ey hak yolunun yolcusu! Sanma ki Allah, zalimlerin yaptıklarından habersizdir. Hayır! O sadece, gözlerin dehşetle yerinden fırlayacağı bir Güne erteliyor onları.” /İbrahim 14/42)

ALİ RIZA DEMİRCAN

 ÖNEMLİ NOT:  Olayların görünür sebeplerinden çok görünmeyen sebeplerine bağlanabileceğinin üç örneğini Kur’ân’da  Hz. Musa ile Bilge kişi arasında geçen konuşmalardan öğrendik. (Kehf 18/ 71-82)

Öğrendik tamam da, yukarıda geçen bize ve gerçeklere nüfûz edebilen kişilere ait değerlendirmeleri, okuyucularımız kabul edip inanmak durumunda değildir. Dinimizi, bir çoğu hezeyan olan menkıbelere boğan cübbeli -şalvarlı  şarlatanların durumuna düşemeyiz. Ancak biz kişisel olarak inanıyoruz ve inanılmasına bir engel görmüyoruz.

 

 

 

Yorumlar
  1. Ahmed YAHYA dedi ki:

    Söylemeyenleri söyleyen gözel Hocam TEŞEKKÜRLER

  2. abdullah dedi ki:

    5816’yı bildiğim kadarıyla cumhurbaşkanı menderese baskı yaparak çıkartmış…