islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5633
EURO
34,9936
ALTIN
2.449,25
BIST
9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Az Bulutlu
Cumartesi Hafif Yağmurlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
18°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C
Salı Az Bulutlu
19°C

Peygamber Duasıyla Bereketli Bir Ömür Geçiren Sahabi: Hz. Enes Bin Mâlik (r.a.)

Peygamber Duasıyla Bereketli Bir Ömür Geçiren Sahabi: Hz. Enes Bin Mâlik (r.a.)
22 Temmuz 2020 10:18
A+
A-

Peygamber Duasıyla Bereketli Bir Ömür Geçiren Sahabi: Hz. Enes Bin Mâlik (r.a.)

Milâdı 613 yıllarında Medine‘de doğan Hz. Enes b. Mâlik’in annesi Hz. Ümmi Süleym, Ensardandır. Hz. Ümmi Süleym, Müslüman olunca, kocası onu terk etti. Sonrasında babasının ölümü üzerine Hz. Enes’in annesi, Müslüman olmak şartıyla Hz. Ebu Talha ile evlendi. Resul-ü Ekrem’in (sav) hicretlerinde, Hz. Enes, Medine’de yaşayan henüz on yaşlarında bir çocuk idi. Hz. Peygamber (sav), Medine’ye geldikten sonra bütün Ensar kendisine hizmet etmek hususunda yarışıyorlardı. Hz. Enes’in annesinin, hizmet yarışında yapabilecek veya verebilecek hiçbir şeyi yoktu. Bundan dolayı hemen oğlunu çağırıp elinden tutarak, Resul-ü Ekrem’in (sav) huzuruna çıktı ve şöyle dedi:

“Ya Resulullah, ben fakir bir kimseyim. Sizlere yardım edecek bir şeyimiz yok. Bu oğlumdur, yardım etmek ve hizmetinizde bulunmak üzere sizlere bırakıyorum. Onu kabul ediniz.”

Resul-ü Ekrem (sav), bu içten gelen arzuyu kırmayarak, Hz. Enes’i himayelerine aldı. Sonrasında Hz. Enes, Peygamberimizin (sav) hizmetinde 9 yıl bulunma şerefine nail oldu. Hz. Peygamber‘in (sav) hizmetinde bulunmak, onun için son derece sevindirici, zevk verici ve neşeli bir işti. Hz. Enes, sabahları herkesten önce kalkar, mescid-i nebevi’ye gider, böylelikle işine erkenden başlardı. Ayrıca “Hâdim-i Nebevî” (Peygamber’in Hizmetkârı) unvanının sahibi olan Hz. Enes, 2 bin 286 hadis rivayet ederek, “en çok hadis rivayet eden sahabilerin üçüncüsü” olmakla şereflendi.

Peygamberimizden (sav) Sosyal Nitelikli Hadisler Rivayet Etmesi

Hz. Enes, sürekli olarak Peygamberimizin (sav) yanında bulunma şansına sahip olduğu için, ondan (sav) birçok şeyler öğrenmiştir. Ve bunun ışığında  bazı önemli hadis-i şerifleri bize nakletmiştir. Özellikle helal yoldan dünya zenginliğine nasıl kavuşabileceğimizi gösteren şu hadis-i şerif, dikkat çekicidir:

 “Kimin düşüncesi ahiret olursa, Allah ona gönül zenginliği verir. İşlerini kolaylaştırır; ayrıca istemediği halde dünya nimetleri de verilir. Tam tersine kim de ahireti unutup sadece dünyayı düşünürse, Allah da fakirliği onun gözleri önüne diker, işlerini darmadağın eder. Dünyada ise neticede yalnızca kendisine takdir edilen kadar verilir.” (Tirmizî; Sıfatü’l-Kıyâme: 30).

Başkalarını sevindirmek, onların ihtiyaçlarını karşılamak, malından muhtaçlara bir şeyler vermek gibi sosyal faydası büyük olan hizmetlerin ifasının ne kadar önemli olduğunu Hz. Enes’in rivayet ettiği şu hadis-i şeriften öğrenmek mümkündür:

“Ey Enes! Biliyor musun, mağfireti (bağışlamayı) gerektiren hususlardan biri de, Müslüman kardeşini sevindirmendir. Onun üzüntüsünü giderirsin veya içini rahatlatırsın veya ona bir mal verirsin veya borcunu ödersin veya kendisi olmadığı zaman, çoluk çocuğuna göz kulak olursun.”

Asr-ı Saadette Devlet Görevleri Üstlenmesi

Hz. Enes b. Mâlik, Halife Hz. Ebu Bekir devrinde Bahreyn çevresindeki kabilelerden zekât toplamak görevlendirildi. Hz. Ebu Bekir’in vefatında Bahreyn’de devlet memuru olarak görevli idi. Halife Hz. Ömer, Hz. Enes’i yanında alıkoydu ve istişare meclisine dâhil etti. Hz. Ömer, Hz. Enes b. Mâlik’in akıl ve ileri görüşlülüğünden daima istifade etmiştir. Hz. Ömer devrinde uzun bir dönem Medine’de kalan Hz. Enes, zamanlarının çoğunu bilhassa fıkıh öğretmekle geçirdi. Bu duruma aslında ömrünün sonuna kadar devam etti. Bu arada Hz. Ömer zamanında Basra’ya giderek orada fıkıh öğretmeye devam etti. Bir defa da İran bölgesindeki cihat birliklerine katıldı.

Tuster şehrinin alındığı savaşa katılan Hz. Enes, şehri teslim aldıktan sonra ganimet mallarının Medine’ye getirilmesi işini üstlendi. Tekrar Basra’ya dönüp şehre vardığında Hz. Ömer’in şehâdet haberini öğrendi. Hz. Enes, Hz. Osman zamanında Basra’da kalarak fıkıh öğretimine devam etti ve mümkün mertebe fitne ve fesat olaylarından uzak kalmayı tercih etti. Bununla birlikte halkı zulüm ve şiddet hareketleri ile yıldıran emirleri alenî olarak tenkit etmekten de korkmazdı. En çok korkulan vali ve hükümdarlar karşısında hak bildiği her sözünü çekinmeden söyleyerek, kendisinin rivayet ettiği “Zalime yardım, onu zulmünden alıkoymaktır” hadis-i şerifine uygun olarak zalim idarecilerin kötülüklerine engel olurdu.

Peygamber Duasıyla Bereketli Bir Ömür Yaşaması

Peygamberimiz (sav) Allah’tan her zaman malın, evladın ve kadının en hayırlısını talep etmiş hatta bu yönde de sahabilerine duada bulunmuştur. Hz. Enes’in annesi Hz. Ümmü Süleym, oğlunu Resulullah’a (sav) getirdiği vakit, ondan (sav) oğlu için dua etmesini istemişti. Sonrasında Resul-ü Ekrem (sav) de Hz. Ümmü Süleym’i kırmayarak ellerini kaldırıp şöyle dua etmişti: “Allah’ım; Onun malını artır, evladını çoğalt. Kendisine verdiklerinde bereket ihsan et ve onu cennete sok.” ( Buhari; Deavat: 47).

Bu dua, kabul olunmuş ve Hz. Enes’in hem malı çoğalmış, hem de evlatları çok olmuştu. Bundan dolayı Hz. Enes b. Mâlik, çoluk çocuğunun kalabalıklığı ile tanınır. Bütün Ensardan daha fazla çocuk sahibi oldu. Hz. Enes’in çok sayıda evladı olmuştu ama kendisinin ömrü uzun olduğu için daha sağlığında iken 100 kadar evladını kendi elleriyle toprağa vermiştir. Güzel ahlâk üzere yetişmiş olan ve babalarının vefatını görmüş olan diğer evlatlarının hemen hepsi tarihte değişik meziyetleriyle meşhur olmuşlardır. Derslerine yüzlerce talebe katıldığı gibi kendi çocukları da derslerine devam ediyordu. Evlatları da itibar sahibi âlimlerden oldular.

Veda Haccı’nda da bulunan Hz. Enes, Resul-ü Ekrem’in (sav) irtihalinde Medine’de bulunuyordu. Emeviler zamanında, sahabilerin sayıları iyice azalmıştı. Hz. Enes, bu itibarla halkın iltifatına ve muhabbetine daima mazhar olmuştur. Basra şehrinde hastalandığında halk dalgalar halinde evine gelerek, kendisini ziyaret etmiş ve gece gündüz onu yalnız bırakmamıştı. Milâdı 709 (Hicrî 90 veya 93) yılında 100 yaşını aştığı bir sırada Basra’da sahabilerin sonuncusu olarak vefat etti.

Prof. Dr. Ali SEYYAR

MİRATHABER.COM – YOUTUBE

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.