Geçen gün çok izlenen bir tv kanalının ana haberlerini izlerken verilen bir haber beni şaşırttı ve aslında düşündürdü de. Haber sevimli afacanlar başlığıyla verildi ve durum şöyle;
Bir apartman sakini sürekli ziline basılması ve kapıyı açtığında kimsenin olmamasından komşu çocukların yaramazlık yaptığını tahmin ediyor. Suçüstü yapmak içinde elinde kamerası ile kapının arkasında beklemeye başlıyor. Zil tekrar çalındığında kapıyı anında açıyor ve çocukları kaçmak üzere halde iken görüyor. Çocuklara ne yapıyorsunuz böyle diyor. Afacan çocuklar ise “abi biz bir şey yapmadık, başka çocuklar zilinize basıp kaçtı bizde onlara bakıyorduk diye kıvırmaya çalışıyorlar. Olanları görüntüleyen ev sahibi tamam diyor çocuklarda kaçışıyorlar.
Haber sansürsüz bir şekilde “bakın Sevimli afacanların yaptığına” diye yayınlanıyor. Çocukların panikle yaramazlıklarını örtmeye çalışmaları gerçekten komik ama bir haber kanalının bunu yayınlaması doğru mu? Çocukların yaptığı bazı yaramazlıkları görmezden gelmek yerine gülmek,, eğlenmek alkışlamak ya da alenen ilan edip ayıplamak ne kadar doğru bundan bahsetmek istiyorum.
Habere konu olan durum yetişkinler tarafından anlayışla karşılanması gereken ve çocukların başkalarını rahatsız etmemeyi ve toplumsal kuralları öğrenmeleri açısından da uyarı almaları gereken bir durum. Ancak ayıplarının ilan edilmesi ya da böyle bir yaramazlık yaptıkları için “sevimliler” sıfatını almaları gereken bir durum değil. Maalesef bu gibi durumlar aile içerisinde de çok fazla yaşanabiliyor ve çocukların ahlaki gelişimi hataları karşısında ki ebeveynlerin tavrı ile büyük ölçüde şekilleniyor.
Emsal olayda yaramazlık yapan ve yakalandığı için yalan söyleyen çocuklar sevimliler olarak ilan edildi ve gülümseme sebebi olarak sunuldular. Belki aileleri tarafından da” bizimkiler TV deydi diye gurur sebebi oldular. Yani çocuklar komşularını rahatsız edip yalan söylemeleri karşısında ödüllendirildiler. Bunun tam terside olabilirdi. Tv olayı “yaramazlıklarıyla bıktıran çocuklar” diye de verebilirdi. Aile de çocuklarına “saygısızlığınla bizi utandırdın, üstelik yalanda söylemişsin bak herkes izledi” diyebilirdi. O zamanda bir hata yaptıkları için çocuklar büyük bir özgüven kaybı yaşayabilir sosyal yönden yetersizlik problemi ile karşılaşabilirlerdi.
Oysaki bu ve benzeri olaylar karşısında yapılması gereken, çocuğun çocukluğu ile empati kurup bu hareketi başkasını rahatsız etmek adına değil de sadece eğlenmek için yaptığını anlayıp ayıplamadan sakince konuşabilmektir. Çocuğa “biliyorum sen komşumuzun hasta olabileceğini, ya da evde bir bebek olabileceğini ve zil sesinden korkup ağlayabileceğini düşünmeden yaptın ve komşumuzu yordun. Eğlence gülmek içindir ama bu durumda komşumuz gülmedi sadece rahatsız oldu, bir daha yapmayacağını düşünüyorum.” diyerek uyarmaktır.
Sonuç olarak aynı olaya toplumun ve ailelerin verdiği tepki değiştikçe çocukların ahlaki gelişimleri ve bunun getireceği psikolojileri değişecektir.
Şeyma DEMİRCAN NAMAZCI