islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,4997
EURO
34,9321
ALTIN
2.433,52
BIST
9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
20°C
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
18°C
Cumartesi Az Bulutlu
16°C
Pazar Hafif Yağmurlu
16°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C

Trafik Cinayetleri

Trafik Cinayetleri
16 Mayıs 2017 11:10
A+
A-

Trafik şuurunun milletimizde yerleşmesi için, okullarda ve camilerde buna dair bilgiler verilmeli, milletin hüsnü kabulünü kazanmış sivil toplum örgütleri bu konuya eğilerek milleti bilinçlendirmelidir.

Mustafa Alper’in Ölümü Trafik Cinayeti mi?

Mustafa Alper… Denizli Cumhuriyet Başsavcısı… Vazife yaptığı Denizli’de 15 Temmuz alçak teşebbüsünün akamete uğratılmasındaki etkisini hepimiz biliyoruz. O gece, sözde emir komutayı devraldığını söyleyen Tugay komutanını gözaltına alma emrini hiç tereddüt etmeden verebilecek kadar vazifesine, vatanına, milletine ve Devletine sadık bir yiğitti. Mustafa Başsavcım. Adeta serseri bir kurşuna hedef olur gibi yürekleri burkan bir trafik kazasında ebediyete irtihal etti; geride gözü yaşlı bir eş ve iki çocuk bıraktı. Bir Mustafa Alper hiç de kolay yetişmiyor. Anne-baba emeği ile Devlet ve millet emeğinin ilmek ilmek işlenmesi sonucu meydana geliyor bir Mustafa Alper… Ve sonra, insan canının kıymetinden, toplumsal hayat kurallarından, mes”uliyet şuurundan, insanlıktan ve vicdandan bîhaber bir kamyon şoförü gelip bütün bu emekleri berhava ediyor. Olmamalı… Bu kadar kolay olmamalı…

Bu elim hadise sebebiyle, git gide artan trafik kazaları meselesini masaya yatırma gereği duyduk. Ülkemizde denetimlerin yetersiz oluşu, trafik kaidelerine riayetsizliğin müeyyidesinin caydırıcı olmaması, sürücü lisansı alabilme sürecindeki sistem hataları, sürücü adaylarına yeterli psikolojik formasyon verilmeyişi gibi birçok sebep sürücüleri trafik canavarına, yolları da kan gölüne dönüştürmektedir.

Araçlar Silahlar Gibi Öldürücü Olabiliyor

Esasen bakıldığında, motosiklet, otomobil, kamyon gibi karayolu taşıma araçları, yeri geldiğinde bir otomatik seri atar ateşli silahtan daha vahim bir silaha dönüşebiliyor. Bu ülkede bırakalım bir makinalı silahı taşımayı, basit bir tabancayı taşımak için ruhsat almak bile hiç kolay değil. Silah herkese verilmez. Hele hele taşıma ruhsatlı silah, sadece kanunda belirtilen şartları taşıyan az sayıda kimseye verilir. Aynen bunun gibi ehli olmayanın sevk ve idaresindeki bir motorlu taşıt da bir silahtan daha tehlikeli hale gelebilmektedir.

Sürücü Belgesi Prosedürü Ağırlaştırılmalıdır

Bunun için sürücü belgesi verilmesi prosedürü, silah ruhsatı verilmesi gibi sıkı kurallara bağlanmalıdır. Yani bugün olduğu gibi, on sekiz yaşını doldurmuş olmak ve ilkokul mezunu olmak şartının çok ötesinde şartlarla verilmelidir sürücü belgesi. Sürücü sadece azaları tam, sürüş tekniğinin teorik ilmine ve pratiğin itiyadına sahip kimse olarak tarif edilemez. Hele ki ticari taksi, okul ve işyeri servisi, uzun yol otobüs ve kamyon şoförlüğü gibi sürücülüğü meslek olarak icra edenlerin, ilmi ve itiyati yeterliliğin yanında kesinlikle sıkı bir psikolojik formasyon eğitiminden geçirilmeleri gerekmektedir. Çünkü sürmek sabır, tahammül, vicdan ve ciddi basiret gerektiren bir iştir. Bu maslahatlara sahip olmayanlar sürücü olamamalı, ulaşım ihtiyaçlarını ekonomik güçlerine göre toplu taşıma araçları ya da ticari taksilerle veya hususi şoförlü araçlarıyla gidermelidirler.

Alkollü ve Ehliyetsiz Araç Kullanımı ve Cezalar

Öte yandan ehliyetsiz ve alkollü araç kullanma gibi gaflete düşenler, herhangi bir kazaya karışmasalar bile, bugün olduğu gibi sadece idari para cezalarına değil, aynı zamanda hapis cezalarına çarptırılmalı, hiçbir kazaya sebebiyet vermeseler bile makas atarak, yarış yaparak, gürültülü egzoz sesi eşliğinde yolları yarış pistine çevirerek trafik güvenliğini tehlikeye düşürenlere de caydırıcı hapis cezaları verilmeli ve ceza sonrası trafik eğitimine dair denetimli serbestliğe tabi tutulmalılar. Kalıcı maluliyete veya ölüme sebep olan trafik kazalarında cezalar muhakkak artırılmalı ve ceza adalet sistemimizin kanayan yarası olan seçenek yaptırımlar (hükmün açıklanmasının geri bırakılması, erteleme ve para cezasına çevirme vs) bu suçlar bakımından uygulanmamalı. Ayrıca şartlı salıverilme ve denetimli serbestlikle salıverilme kurallarından, alkollü ve ehliyetsiz araç kullanarak ölüme sebebiyet verenler yararlandırılmamalıdır. Zira trafik kazası ile can alanların caydırıcı bir ceza almadan elini kolunu sallayarak ortalıkta dolaşmaları kamu vicdanını yaralamaktadır. Başsavcımızın elim hadisesinden örnek verecek olursak; çarpık ceza ve infaz kurallarımız sebebiyle kazaya yol açan şoför 2 ay tutuklu kaldıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılacak, yargılamanın sonunda, yani tahminen olaydan 5 sene sonra ceza evine girecek, yine beş sene ceza evinde kalmadan tahliye olacak. Bir başsavcı ile koruma polisinin ölümüne, bir polisin de yaralanmasına sebep olmanın ceza adalet sistemimizdeki bugünkü karşılığı maalesef bu kadar. Bunu hiçbir vicdan kaldıramayacağından, ceza adalet sistemimizde trafik kazalarına dair saydığımız düzenlemeler ivedilikle yapılmalıdır.

Trafik şuurunun milletimizde yerleşmesi için, okullarda ve camilerde buna dair bilgiler verilmeli, milletin hüsnü kabulünü kazanmış sivil toplum örgütleri bu konuya eğilerek milleti bilinçlendirmelidir.

Trafiğin selameti için saydığımız bu adımlar atılmaz ise Mustafa Alper Başsavcımız gibi nice vatan evlatlarını bir hiç uğruna kaybetmeye devam edeceğiz. Bu millet her alanda olduğu gibi, trafik sahasında da medeni seviyeye yükselmeyi hak ediyor. Yeter ki Devletimiz saydığımız adımları atarak bu işe ön ayak olsun.

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.