islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5074
EURO
34,5655
ALTIN
2.497,83
BIST
9.548,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
24°C
İstanbul
24°C
Az Bulutlu
Çarşamba Hafif Yağmurlu
20°C
Perşembe Az Bulutlu
18°C
Cuma Hafif Yağmurlu
16°C
Cumartesi Az Bulutlu
18°C

Zaman Üzerine II

Zaman Üzerine II

Zaman Üzerine Düşünmeye Başlamak…

Matematik Öğretmenliği bölümünde okurken Olasılık dersinden sonra Rize’ye döndüğümde, kahvecilik yapmış olan çok sevdiğim kuzenime takılmak maksadıyla sordum: “Esat söyle bakalım bir zar ve bir para aynı anda atılıyor. Paranın tura, zarın 4 gelme ihtimali kaçta kaçtır.” Rahmetli tebessümlü bir tavırla “hesaba gerek yok, kumar varsa parayı kahveci alır” demişti. Bazı konuların varlığı hakkında düşünmeyi düşünmek insana yorucu ve gereksiz gelir.  Zamanın ne olduğunu konuşurken zamanı harcamak, paranın ne olduğunu tartışırken para kaybetmek gibidir.😊

İlk yazımda çocukluğumda zamanla ilgili kavramlarla ilk tanışma hikayelerimi anlatmıştım. Serimizin bu bölümünde İslami düşünceye önem veren Mi’rat Haber okuyucuları için batıdaki zaman felsefesiyle ilgili çok çok kısa bir seyahat yapmak istedim

Batının Düşünürlerine Göre Zaman Nedir?

İlk düşünürlerin zamanla ilgili düşünceleri hareket ve devinim kavramları ile iç içe olmuştur.

“Aynı nehirde iki defa yıkanılmaz” diyen ve hayatı sürekli bir değişimle izah eden Herakleitos’un bu fikrine karşılık değişimin bir yanılsama olduğunu savunan Parmenides ve onun öğrencisi Zenon zamanın doğaya atfedilecek bir şey olmaktan ziyade zihinsel bir fikir olduğunu öne sürmüşlerdir.

Aristotales’in hocası Platon da zamanı bir değişim ve devinimle izah etmiş, onu gök cisimlerinin hareketleriyle özdeşleştirmiş, bu cisimlerin hareketlerini durdurduklarında zamanın da sona ereceğini savunmuştur.

Zaman hakkında etraflıca fikir beyan eden ve fikirleri bugüne gelen ilk ciddi düşünür Aristotales’tir. Hocası Platon’un zamanı hareketle özdeşleştiren fikrine karşı çıkar. Değişimlerin, hareket ve devinimlerin hızlı ya da yavaş olabileceğini belirten düşünür, zamanın hızlı ya da yavaş olamayacağını söyler. Kendi ifadesiyle “zaman, önceye ve sonraya dair değişimin sayısıdır.’’  Değişimle zaman arasındaki ilişkiyi ölçülen şeyle ölçen arasındaki ilişkiye benzetmiştir. Böylece zamanın nesnelliğini savunmuştur.

“Psikolojik zaman kavramının babası” olarak anılan asıl isim Augustinus’un zaman hakkındaki fikirlerini kendinden dinleyelim: “Geçmiş artık var değilse ve gelecek henüz var olmamışsa zamanın üç bölümümden (geçmiş, şimdi ve gelecek) bu ikisi nasıl var olabilir? Şimdi de daima var olsa ve hiçbir zaman geçmişe dönüşmeseydi zaman değil sonsuzluk olurdu. Dolayısıyla şimdi geçmişe dönüştüğü için zamansa şimdi var olmasının nedeni var olmayacak olmasıysa şimdinin var olduğunu nasıl ileri sürebiliriz?” Böylece zamanın insan icadı olduğunu ve insan zihninin bir ürünü olduğunu söyler. Hristiyan bir ilahiyatçı olan Augustinus,  zamanın Tanrı’ya uygulanamayacağını ifade ederek, o devirde Hristiyan din adamlarına sorulan  “Tanrı evreni yaratmadan önce ne yapıyordu?” ya da “Tanrı evreni neden başka bir anda değil de tam da yarattığı anda yaratmaya karar verdi?” sorularını ustaca bertaraf etmiştir.

Batılı aydınların büyük çoğunluğuna göre gelmiş geçmiş en önemli bilim insanı olan Isaac Newton, evrenin çalışma prensiplerini icat eden kişidir. Newton’un zamana ve mekâna bakışını ortaya koyduğu bu fizik yasaları şekillendirmiştir. Kütle çekimini açıkladığı meşhur yasasını Kuvvet(F)=[Kütle(m) x İvme(a)] formülüyle özetlemiştir. Simgesel olarak gösterirsek F=m.a’dır. İvme=a=Hız Değişimi(Δv)/Zaman Değişimi(Δt) olduğuna göre Newton yasasını yeniden düzenlersek; Kuvvet(F)=[Kütle(m) x Hız Değişimi(Δv )/ Zaman Değişimi (Δt)] olarak ortaya çıkar.   F=[m. (Δv)/(Δt)] formülünü tekrar düzenlersek  [(Δt)xF]=[mx (Δv)] olur. Hız kavramının da birim zamandaki yer değiştirme olduğunu hatırlarsak, zaman ve mekân tanımının, formülün en önemli belirleyicisi olduğu açıktır. Problem tam da burada ortaya çıkmaktadır.  Zamandaki değişimi (Δt) ve hızdaki değişimi( Δt) ölçerken nesnelerin hareketinden bağımsız bir ölçü birimi olarak mutlak zaman ve mutlak mekân varsayımına ihtiyaç vardır. Bu nedenle Newton, zamanı ve uzayı hareketten bağımsız mutlak olarak kabul etmiştir.

Batı dünyası Newton yasalarıyla “doğanın bütün yasaları çözüldü” diye düşünülürken dünya çekirdek altı fizikte yaşanan gelişmelerle sarsılmıştır.  Bu gelişmelerle beraber zaman ve uzay algısı da bundan nasibini almıştır. Albert Einstein ortaya koyduğu genel ve özel görecelilik prensipleriyle zamanın, Newton’un kabul ettiği gibi mutlak olmadığını göreceli olduğunu, ışık hızına yaklaştıkça genişlediğini ve kütle arttıkça yavaşladığını belirterek, zamanla ilgili dördüncü boyut ve uzayzaman kavramlarını ortaya koymuştur.

Batı dünyasında zaman felsefesiyle ilgili görüşleri merak edenler İmmanuel Kant, Martin Heidegger, Henri Bergson’un eserlerini okuyabilirler.

Zaman üzerine bir sonraki yazımızda buluşmak temennisiyle zamanı yaratan ALLAH’a emanet olun.

Hakan DEMİRCAN

Yorumlar
  1. HAMDİ DEMİR dedi ki:

    Kalemine sağlık değerli kardeşim.

  2. Salih koc dedi ki:

    Bana göre zaman vakit nakittir geçmişi geri getirmeyiz gelecektende haberimiz yok an şu andır oda kendi feleğin seyreder
    Saygılar Demircan

  3. Emine Demircan Eminoğlu dedi ki:

    Zaman kavramını bu kadar geniş çaplı neredeyse bütün felsefik bilim adamlarının teorilerini karşılaştırılmadı daha ne kadar güzel anlatışabilirdi ki mükemmel