islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,3659
EURO
34,7153
ALTIN
2.400,57
BIST
10.173,90
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
19°C
İstanbul
19°C
Az Bulutlu
Cuma Yağmurlu
15°C
Cumartesi Az Bulutlu
19°C
Pazar Açık
20°C
Pazartesi Açık
21°C

Zekat: İslam’ın Sosyal Adalet Köprüsü

Zekat: İslam’ın Sosyal Adalet Köprüsü
2 Nisan 2024 12:40
A+
A-

 Zekâtın Farz Olması ve Şartları

“Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin; önceden kendiniz için hayır olarak neyi takdim ederseniz, onu Allah Katında bulacaksınız. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızı görendir.” (Bakara 110)

Zekât ibadeti, bir kimseye farz olabilmesi için belli şartları içermektedir. İlk olarak, zekâtın farz olabilmesi için kişinin Müslüman, akıl sağlığı yerinde, ergenlik çağına ulaşmış ve hür olması gerekmektedir. Ayrıca, zekâtın farz olabilmesi için belirli bir miktarda mala sahip olmak da şarttır. Bu miktara “nisap miktarı” denir ve malın sahibine gelir sağlaması veya kendiliğinden artması niteliğinde olmalıdır. Bununla birlikte, zekâtın farz olması için nisap miktarına sahip olunduktan sonra bir yıl boyunca bu miktarı korumak da gereklidir. Yıl içerisindeki artış ve azalmalar dikkate alınmaz, zekât, bir yıl dolmadan da ödenebilmekte.

NİSAP MİKTARI NEDİR?

Nisap, zekât, sadaka-i fıtır ve kurban gibi ibadetler için konulan bir zenginlik ölçüsüdür. Asgarî zenginlik ölçüsü şeklinde de tanımlanır. Borcundan ve aslî ihtiyaçlarından fazla olarak bu kadar mala sahip olan kişi dinen zengin sayılmaktadır. Böyle bir kişi, zekât veya sadaka alamayacağı gibi; sadaka-i fıtır vermek ve kurban kesmekle de yükümlü olur. Borçtan ve aslî ihtiyaçlarından fazla olan bu malın artıcı olması ve üstünden bir yıl geçmesi hâlinde zekâtının verilmesi gerekir. Zenginliğin asgari sınırı olan “nisap” Hz. Peygamber tarafından belirlenmiştir. Bu asgarî sınırlar, o dönem İslam toplumunun ortalama hayat standardını ve zenginlik ölçüsünü göstermektedir. Hadislerde belirlenen nisap miktarları şöyle sıralanabilir:

80,18 gr. altın veya bunun tutarında para veya ticaret malı; 40 koyun veya keçi, 30 sığır, 5 deve. Nisap miktarının belirlenmesinde kullanılan bu malların, o dönemin en yaygın zenginlik aracı olduğu açıktır. Nisabın bu mallar üzerinden belirlenmesi, sosyal ve ekonomik şartların fazla değişmediği ileriki dönemlerde de aynen korunmuştur.

 Zekâtın Geçerli Olması İçin Gerekenler

Zekâtın geçerli olması için ilk şart, niyettir. Zekât, bir ibadet olduğu için niyet edilerek yerine getirilmelidir. Ayrıca, zekâtın teslim edilmesi de önemlidir. Zekâtın fakirlere verilmesi ve teslim edilmesi gerekmektedir. Ancak, zekâtın yemek gibi diğer yollarla verilmesi doğru kabul edilmemektedir. Zekât, İslam’ın bir ibadeti olduğundan, bu kriterlere uygun olarak yerine getirilmelidir.

 Zekat Kimlere Verilir?

Zekat, İslam’ın sosyal adalet anlayışının bir yansıması olarak, ihtiyaç sahibi kişilere verilmektedir. Zekât almaya hak kazananlar, hiçbir mala sahip olmayan kişiler veya nisap miktarının altında malı olan kimselerdir. Kur’an’da zekatın kimlere verilmesi ile ilgili ayetler bulunsa da, Peygamber Efendimiz’in hadisleri ve uygulamaları da bu konuda yol göstericidir. Zekat, yoksullar, düşkünler, borçlular, Allah yolunda cihad edenler, ilim talebeleri ve diğer ihtiyaç sahiplerine verilir. Bununla birlikte, zekat vermekle yükümlü olanlar, ellerindeki mal veya eşyadan zekatlarını verebilirler. Altın zekatı da bu kapsamda değerlendirilmektedir. Ve belirli bir miktardan fazla altına sahip olanlar, altın olarak veya nakit para olarak zekatlarını verebilirler.

Tövbe Suresinin 60. ayetinde, kimlere verileceği konusu  açıkça belirtilmiştir:

1-Fakirler: Temel ihtiyaçlarını karşılayamayan kimselerdir.

2-Miskinler: Temel ihtiyaçlarını karşılamak için sürekli çalışmak zorunda kalan kimselerdir.

3-Zekat Toplama Memurları: Zekat toplamakla vazifeli olan kimselerdir.

4-Yolda kalmışlar: Yolculuk sırasında parası, yiyeceği veya giysisi tükenen kimselerdir.

5-Borcu olanlar: Kul hakkı olarak borcu olan ve borcunu ödeyeceği maldan başka nisab miktarı malı bulunmayan kimselerdir.

6-Kölelikten kurtulacaklar: Köle olan ve fidye ödeyerek özgürlüğüne kavuşmak isteyen kimselerdir.

7-Allah yolunda olanlar: Allah yolunda savaşan veya savaş hazırlıkları yapan kimselerdir.

8-Müellefe-i kulûb: İslam’a yeni girenler veya İslam’a yakınlaşmak isteyen kimselerdir.

MİRATHABER.COM YOUTUBE-