Dün gece yaşadığımız deprem hepimizi oldukça üzdü ve endişelendirdi. Her bireyin bu endişelerle baş edebilme gücü ve olaylara verdiği tepki, kişilik özelliklerine ve deneyimlerine göre farklılıklar gösterir. Tıpkı çocuklarda da olduğu gibi.
Önceliğimiz çocuklara mutlaka doğru bilgiler ve cevaplar vermek olmalıdır. Ancak bu bilgiler korkutucu detaylardan uzak ve basit, derinliği ise çocuğun yaşına ve gelişimine göre seçilmelidir. Çocuğun anlamlandıramayacağı detaylara girmek güvende hissetmemesine neden olabilir.
Bazı bilgileri kabul etmek ve anlamak çocuklar için zordur. İkna olana ve kendilerini güvende hissedene kadar aynı soruyu defalarca sorabilirler.
Çocuğun afetlerden etkilenme derecesi tecrübesi kadar ebeveyninin verdiği tepkilerle de orantılıdır. Ebeveyni çok endişeli olan çocuk ebeveyni gibi endişeli ve kaygılı olacaktır.
Çocuklara endişeleri çok fazla yansıtmamak ve günlük rutini bozmamaya çalışmak önemlidir.
Afetlerin üzücü ama beklendik ve geçici doğa olayları olduğu, zarar gören yerler ve insanlar için birçok yardım kuruluşunun ve kişinin olduğu bilgisi mutlaka verilmelidir.
Afet sonrası insanlara yardım edecek çok fazla insan olduğundan bahsederken bizler nasıl yardımda bulunabiliriz diye düşündürmek ve eyleme geçmek güzel örnektir.
Afetleri az ya da hiç zarar göremeden atlatabilmenin mümkün olduğu, bunun için nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda bilgi verilmelidir.
Çocuğa yaşadığı korkunun normal olduğu herkesin bu duygulara sahip olabileceğinden bahsedilmelidir.
Çocuklara bilgi verirken güven verici olmak önemlidir. Ancak gerçekçi olmayan sözler vermek (bir daha böyle bir afet olmayacak) yanlıştır.
Tüm önlemlerimize rağmen afetler sonrası çocukta ebeveyne daha fazla bağlanma, huzursuzluk, ağlama nöbetleri, altını ıslatma parmak emme gibi davranışlar gözlemlenirse bir uzmana mutlaka başvurmak çok önemlidir.
Sohbeti Kur’an olanın yolu aydınlık olur: Afrika’yı köleleştiren, Ortadoğu coğrafyasını kan gölüne çeviren zihniyetin (Din) sahibi “Kâfirlerin Dini” ile “İslam Dininin” hiçbir zaman uyuşmayacağı; Yeryüzünde adı ne olursa olsun (Hıristiyan, Yahudi, Budist, Adı Müslüman vb.) İnsanların uygulama ve yaşantılarına göre “Kâfirlerin Dini” ve “İslam Dini” olmak üzere sadece...
İnanç esasları, eğitim, ekonomi, cinsellik ve musikiye de dinimizin koyduğu kurallar açısından bakmak ve böylece değerlendirmeler yapmak durumundayız. Bir görevimiz de spora İslâm açısından bakmaya çalışmaktır.
Yeni Zelenda’da iki camiye görünürde bir cani tarafından yapılan saldırı sonucunda 49 Müslüman şehid edildi. Yaralılar da var. Allah şehidlerimizin makamını âli eylesin. Yaralıları da acil şifalar bahşeylesin. İtidal Çağrısı Yöneticilerimiz, sivil toplum örgütlerimiz ve hocalarımız mutadımız üzere itidal çağrısı yaptılar/yapacaklar. Yapılana benzeri ile mukabele etmekten sakındıracaklar. Aslında af etmek...
Yüce Dînimiz’den ilham alan geleneksel kültürümüzün on bir ayın sultanı olarak nitelediği Ramazan ayı gerçekten sultan olan bir aydır. Çünkü o, diğer aylarda bulunmayan pek çok yüceliğe sahip olan bir mâneviyat ayıdır. Sevip değerlendirebilmek için bu yüce ve yüceltici özellikleri tanımak gerekir. Bu özellikleri özel başlıklar altında açıklamaya çalışacağız… Ramazan...
İnsanları gözlemliyorum. Çocukları, gençleri, yaşlıları izliyorum. Oturup kalkmalarını, bir şeyler yiyip içmelerini, bir olaya karşı tutum ve davranışlarını izliyorum. Bunu yaparken de bir yandan insanların yıllar öncesindeki davranışları ister istemez aklıma geliyor. Bir değişimin, dönüşümün adım adım nasıl gerçekleştiğini yaşadıklarımla gördüklerimden hareketle hayretler içinde görüyorum. Aman yediğimizi içtiğimizi kimse görmesin,...
Türkiye, kendi medeniyet ve hayat anlayışı çerçevesinde siyaset yapmayı, batılı elitler ve batıyı yüceltmiş siyasetçiler sebebiyle yüzelli yıl öncesinde bırakmıştı.
Çok güzel, kısa ve faydaliydi… Elinize sağlık