islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,4375
EURO
34,7411
ALTIN
2.439,70
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
16°C
İstanbul
16°C
Az Bulutlu
Pazartesi Az Bulutlu
17°C
Salı Çok Bulutlu
17°C
Çarşamba Az Bulutlu
19°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
18°C

ANIT KABİRLER-MEZARLARDAN YARDIM BEKLEMEK İSLÂM VE AKIL DIŞI ŞİRKTİR II

ANIT KABİRLER-MEZARLARDAN YARDIM BEKLEMEK İSLÂM VE AKIL DIŞI ŞİRKTİR II

Peygamber makamlarından sahabî mezarlarına, padişah ve kral türbelerinden tarihî ve çağdaş şahsiyetlerin anıtlaştırılan kabirlerine ve de Allah dostu (veli) olduğuna inanılan kişilerin makberlerine kadar pek çok kabir ibadet yeri kılınmış veya mabetlerin yanı başlarına konumlandırılmıştır. Padişah türbeleri ve anıt mezarlarda örneklendiği üzere bir kısım kabirler de dev kubbeler ve anıtlarla kuşatılmış, tapınaklara ve merasim alanlarına dönüştürülmüştür.

Bu tür inançlar ve uygulamalar sonuçta bizleri ölülerden medet ummaya ve mezarları mabetleştirmeye yöneltmiştir.

AYDIN GÖRÜLENLERİN SEFALETİ

Bu sebepledir ki kutsallaştırılan şahsiyetlerin mezarlarından yardım dileyen cahil dindarların ilkelliği yanı sıra kabirleri akıl almaz ölçülerde türbeleştirerek tapınaklaştıran ve merasimler icra eden aydınların sefaletini de izler olmaya başladık.

Oysaki peygamber rûhları da olsa ölülerin rûhlarından ve anıtlaştırılarak önünde duâya durulan veya merasimler yapılan kabirlerden fayda yoktur. Alınabilecek ilham da yoktur.

Kur’ân, Allah’ın dilemesi dışında Peygamberlerin geleceği bilmedikleri gibi fayda veya zarar vermeye muktedir olmadıklarını da açık bir dille ifade etmektedir.

(Bak. Araf 188, Ahkaf 9, Kasas 56, Enam 35, Neml 80-81)

Ülkemize özgü olarak yardım ve ilham dilenciliğinin türbe karşıtlığını yasalaştırmış tarihî şahsiyetlere yönelik yapılması İslâm yanı sıra bilimsel akılla da ne derece çelişir olduğumuzu kanıtlamaktadır.

(Bak. 1341 tarihli ve 677 sayılı Tekke ve zaviyelerle Türbelerin seddine….dair kanu)

 ÖLÜLERİ ANMALI, KABİRLERİ ZİYARET ETMELİYİZ

Dirilerimiz gibi ölülerimize de şükranlarımızı sunmalıyız. Onlar topluma yönelik hayırlar üretici eserler yaparak ve duâ ederek anmalıyız. Kabirleri de dünyamızı gerçek çehresi ile görebilmek için ziyaret etmeliyiz. Maddî ve manevî yardımları da doğrudan ve de yalnızca Allah’tan istemeliyiz. Yardımı Allah’tan istemeli fakat O’nun verdiği akıldan, akıl ürünü olan ilimden ve inançlı-ahlâklı uzman insan gücünden beklemeliyiz.

Yazımızı Allah’a ve Peygamberi Hz. Muhammed’e inanmayan insanların ölülerine duâ edilemeyeceğini ve bu amaçla kabirlerine ziyaret yapılamayacağını yasalaştıran Tevbe Suresinin 84. âyetiyle bitiriyorum:

“Allah’ı ve O’nun elçisi Muhammed’i inkâra yönelten ve bu inançsızlık içinde olan kimsenin asla namazını kılma ve sakın mezarı başında da durma.”

 ALİ RIZA DEMİRCAN 

YAZARIMIZIN DİĞER YAZILARI İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ

ETİKETLER: ÜSTMANŞET, yazarlar
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.