islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,4375
EURO
34,7411
ALTIN
2.439,70
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
15°C
İstanbul
15°C
Az Bulutlu
Pazartesi Az Bulutlu
17°C
Salı Hafif Yağmurlu
16°C
Çarşamba Az Bulutlu
19°C
Perşembe Az Bulutlu
21°C

ATATÜRK’ÜN PEYGAMBERİMİZ (AS) HAKKINDA Kİ YANILGILARI

ATATÜRK’ÜN PEYGAMBERİMİZ (AS) HAKKINDA Kİ YANILGILARI
17 Ağustos 2023 11:09
A+
A-

Aslında yazacaklarımız, gizli ya da saklı şeyler değil. Bu yazımızda, Kamal Atatürk’ün Hz. Muhammed (sav) hakkında  bir zamanlar ders kitaplarında okutulan satırları bulacaksınız.

Hz. Muhammed (sav) bizim inancımıza göre son peygamberdir ve insanlığa büyük bir miras bırakmıştır. Aldığı vahiyle “İnsanlığı karanlıklardan aydınlığa çıkaracak” ilkeleri tebliğ eden peygamberimiz (sav)’i, Kamal Atatürk maalesef farklı görmüş ve İslam Dinini Hz. Muhammed’in  (sav) kurduğunu söylemiştir.

Aşağıya alacağımız satırların, Kamal Atatürk’ün el yazmalarında mevcut olduğunu hatırlatmak istiyoruz.

İşte, Atatürk’ün peygamberimiz (sav) hakkında ki görüşleri:

“Kur’an sureleri Muhammed’e açık semada peyda olmuş bir şimşek gibi günün birinde, birden bire bir taraftan inmiş değildir. Muhammed’in beyan ettiği sureler, uzun bir devirde dini tefekkürlerinin mahsulü olmuştur. Muhammed bu surelere birçok çalıştıktan tedkikler yaptıktan sonra edebi bir şekil vermiştir. [1]

Bu satırlardan da açıkça anlaşılıyor ki Kamal Atatürk, Vahye itiraz etmekle kalmıyor, Kur’an-ı Kerim’i Hz. Muhammed’in (as)çalışmalarının ürünü olarak görüyor.

Bir önceki yazımızda da dile getirdiğimiz gibi, insanın inanıp inanmama özgürlüğü vardır ve bu onun özeli sayılır. Ancak bu fikir ve düşünceler eğitim müfredatına yansımış  ve devlet politikalarını etkilemiş ise, o artık kişinin özeli olmaktan çıkıyor ve bütün bir milleti ilgilendirir hale geliyor.

Atatürk’ün Hz. Muhammed (sav) hakkında (1931-1941) Ortaokul II tarih kitabında şu cümle yazılmıştır.

“Muhammed uzun bir devirde ki düşüncelerinin mahsulü olan ayetleri lüzum ve ihtiyaçlara göre bildiriyordu.”[2]

Bu satırlardan da anlaşılıyor ki Kamalist düşünce, İslam inancına zıt bir şekilde Peygamberimizi bir Nebi olarak görmüyor, halkını daha medeni ve uygar hale getirmek için çalışan bir devrimci olarak görüyor.

Atatürk’ün konu hakkında ki düşüncelerini aktardığı başka satırlar da var.

Muhammed’i harekete geçiren bir amil samimi heyecanları olmuştur. Muhammed daha sonra irticalen dini hitabede bulunan bir vaiz oldu. Vaizlikten Nebiliğe, nebilikten de niahayet Allah’ın Rasulü haline geçti. İçinde yaşadığı insanların manevi menfaati için ve büyük bir hakikat namına mücadeleye atılmış olan Muhammed, sonunda dini bir imparatorluğun mutlak reisi bütün dünyaya hakim olmak iddiasını benimseyen muharip bir dinin müessisi sıfat ile ömrünü bitirdi. Bu iki netice münhasıran Muhammed’in kendi manevi ve fikri kuvvetinin mahsulü idi.” [3]

Bu satırlardan anlaşılacağı üzere, Atatürk’e göre vahiy diye bir şey yoktur. Kur’an,  Hz. Muhammed’in kendi düşünsel ürünüdür.

ATATÜRK’E GÖRE KUR’AN EKSİKTİR VE BAZI AYETLER KAYBOLMUŞTUR

Atatürk’e  göre Kur’an eksiktir ve bazı ayetleri de kaybolmuştur. Bu yargıyı da yine Kamal Atatürk’ün şu satırlarından anlıyoruz.

“Muhammed’in peygamberliğinin başlangıcına dair çok eski rivayetler vardır. Bunlar artık efsanelere karışmıştır. Hakikatte Peygamberin ilk söylediği Kur’an ayetinin ne olduğu malum ve belki mazbut (kayıtlı) değildir”[4]

Sonuç olarak diyebiliriz ki, yukarıya aldığımız satılar bizzat Atatürk’ün el yazmalarında mevcuttur ve buna göre Atatürk, Hz. Muhammed (as)’ı Peygamber olarak değil, yaşadığı toplumu medeni ve uygar hale getirmek için çalışan bir devrimci olarak görüyor.

Selam, saygı ve muhabbetlerimle…

Şaban DOĞAN

 

 

[1] Atatürk’ün bütün eserleri, Kaynak yayınları  1. Basım   c.24   syf 62

[2] Tarih II- Kemalist eğitimin tarih dersleri   (1931-1941) Kaynak yayınları s.91

[3] Atatürk’ün bütün eserleri kaynak yayınları 1. Basım  c.24  s.65

[4] Tarih, Kemalist eğitimin tarih dersleri (1931-1941) kaynak yayınları 7. Basım s. 91

 

KAMALİST SOL BASIN HALİL KONAKÇI ÜZERİNDEN ALGIYA DEVAM EDİYOR