Tartışmalı Birleşmiş Milletler Siber Suçlar Antlaşması’nın yeni bir taslağı, anlaşmanın ifade ve muhalefeti suç sayacağı, kapsamlı gözetim yetkileri yaratacağı ve sınır ötesi baskıyı kolaylaştıracağı yönündeki endişeleri artırdı.
Yeni taslak 28 Kasım Salı günü yayınlandı; (kaynak-1) Hükümetler, anlaşmaya hangi suçların dahil edileceği konusunda fikir birliğine varmak amacıyla 19-20 Aralık’ta Viyana’da kapalı kapılar ardında görüşmeler yapacak ve taslak, kesinleşmesi ve kabul edilmesi gereken Ocak 2024’ün sonunda New York’taki son müzakere oturumunda ele alınacak. (kaynak-2)
İnsan Hakları İzleme Örgütü ise taslağı eleştirdi. Devletlere ve hükumetlere şu uyarılarda bulundu;
Eleştiride; “Barışçıl muhalefet veya herhangi açıklamada akla gelebilecek hemen hemen her ‘suçu’ soruşturmak için kapsamlı sınır ötesi yetkiler aracılığıyla küresel ölçekte suistimalleri kolaylaştırmaya hazırlanırken, anlaşmanın gerçek siber suçları ele alma amacını baltalayabilirler. Anlaşmaya taraf olacak devletler ve hükümetler, temel haklarımızı feda etmek yerine yüceltmesini sağlamadan bu anlaşmayı sonuçlandırmak için acele etmemelidir” ifadelerine yer verildi.
Yorumumuz;
Siber Suçlarla Mücadele Antlaşması taslağı hem uzmanlar hem de aktivistler arasında endişe ve kaygı dalgasına yol açtı. Her ne kadar siber suçları ele almayı amaçlasa da, taslağın amacının ötesine geçme ihtimali de bulunmaktadır. Bu potansiyel genişleme tehlike işaretlerini artırmakta ve sonuçlarının dikkatli bir şekilde incelenmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Özellikle endişe verici olan, insan hakları hukukunu açıkça ihlal edenler de dahil olmak üzere, herhangi bir ciddi suç için sınır ötesinde delil toplanmasına ve paylaşılmasına izin veren hükümdür.
Bu durum, Küresel Şeytanların anlaşmanın çerçevesinden istifade etmelerine ve bunu karanlık faaliyetleri için dünyanın dört bir yerinde kalkan olarak kullanmalarına ve genişlemelerine kapı açmaktadır. Herhangi bir uluslararası anlaşma veya antlaşmanın insan haklarını doğrudan ihlal eden eylemleri istemeden de olsa mümkün kılmamasını veya meşrulaştırmamasını sağlamak çok önemlidir. Siber Suçlarla Mücadele Antlaşması taslağı, bu endişeleri gidermek ve karanlık ve tehlikeli sonuçların gerçeğe dönüşmesini önlemek için kapsamlı bir şekilde gözden geçirilmeli ve revize edilmelidir.
Küresel kötülük ihtimalinin pusuda beklediği bir dünyada, kötülük amaçlı teknokratik dijital ağının yaratılma ihtimalini düşünmek zorunlu hale geliyor. Böyle bir önerinin cüretkarlığı bizleri derinden rahatsız etmelidir. Zira her ne kadar kimilerine göre dünya güvenliği için faydalı bir gözetim gibi görünen bu durum, kolaylıkla yanlış yönde atılmış büyük bir adıma dönüşebilir ve tüm insanlık için bir tehdit oluşturabilir. Bu tür potansiyel tehlikeler karşısında uyanık olmamız ve mahremiyetimiz ile haklarımızın korunmasını sağlamamız büyük önem taşımaktadır.
Haber Yorum; Sadi ÖGÜL
__________________________
Kaynaklar;
MiratHaber.com – YouTube