islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5488
EURO
34,9371
ALTIN
2.445,81
BIST
9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
19°C
İstanbul
19°C
Az Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
17°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C
Salı Az Bulutlu
17°C

Herkes işini yapmalı

Herkes işini yapmalı
17 Mart 2021 09:53
A+
A-

Doğru söylemiş Tokat milletvekili Sayın Özlem Zengin. Gerçekten herkes işini yapmalı… Aynı,  Ayasofya İmam Hatibi Prof. Dr. Mehmet Boynukalın hoca gibi…

Siz Milletvekilliğinizi yapın, Sayın Prof.Dr. Boynulakalın hoca da Üniversite hocalığını ve İmam hatipliğini yapsın. Bir hoca olarak ve İmam Hatip olarak tebliğ görevini de…

Zaten bugün çektiğimiz bütün sıkıntıların temelinde, toplumda ki kanaat önderlerinin, yazarçizer takımının sözünün dinlenmemesi ve itibar edilmemesi yatmıyor mu? 

Mesela siz, İslami hükümler ile uzaktan yakından alakası olmayan ve hatta tam zıt istikamette hükümler içeren “İstanbul Sözleşmesini” savunmaktan vazgeçerek işinize başalayabilirsiniz. Bu konu hakkında araştırma ve raporlar hazırlayarak, “İstanbul sözleşmesinin” İslam Medeniyetine yakışmadığını meclis kürsüsüsünden dile getirebilir, bu konuda bir kamuoyu oluşturabilir, hatta bu konu hakkında toplumda ki yaşanan sıkıntıları içeren raporlarınızı Sayın Cumhurbaşkanımıza ulaştırabilirsiniz.

Aynı Sayın Boynukalın hoca gibi görevinizi yapabilirsiniz. Nasıl ki Hoca, Ünüversite Hocalığının yanında haftada iki gün Ayasofya’da İmam Hatiplik görevini üstlendiyse ve bundan da bir maaş almadan gönüllülük esasına dayanarak bunu yapıyorsa, siz de gönüllülük esasına dayanarak farklı görevler alabilirsiniz. Bu görevlerden bir tanesi de bizim manevi değerlerimizle uzaktan yakından alakası olmayan “İstanbul Sözleşmesi” hakkında aleyhte yapacağınız çalışmalar olabilir.

Aynı Boynukalın Hoca gibi… “Herkes işini yapmalı” noktasında Sayın Boynukalın, tam da örnek alınabilecek, kişilik sahibi bir insan…

Bir taraftan Üniversitede ki göreviyle toplumumuza faydalı nesiller yetiştirme vazifesini yaparken, diğer taraftan İmam Hatiplik göreviyle de İrşad vazifesini ifa etmeye çalışıyor. Ne kadar da güzel… Bu arada sosyal medyayı da bu bağlamda çok güzel kullanıyor. İrşad ve tebliğ vazifesini soyal medyaya taşımakla da ayrı bir işi daha halletmiş oluyor. Yani sizin anlayacağınız o konuda da işini yapıyor. Zira sosyal medya günümüzde çok etkin ve gençler bu mecrada çok mahirler.

Mesala siz de, toplumda genel bir kanı haline gelen “İmam’ın görevini camiye hapsetme” veya daha genel bir tanımla “Dini yaşamı camide uygulanan belli ritüeller olarak görme” hastalığının yıkılması için bir görev üstlenebilirsiniz. Bu konuda “İslam dini Camiye hapsedilmemeli, Kur’an ve Sünnet Müslümanların hayatının tam merkezinde yer almalı, İslam, hayatımızı şekillendirmeli” mealinde açıklamalar yaparak meziyetlerinizi ortaya koyabilirsiniz.

Neden mi?

Binaneleyh son yıllarda, LGBT dernekleri bile Müslümanların sesini ve nefesini kesmek için var gücüyle çalışıyorlar. Hakeza ülkemizde Kominist bir parti bile çıkıp fikirlerini özgürce savunabiliyor ve oy alarak bir belediye başkanlığı görevine gelebiliyor. Koministi, kapitalisti, liberali veya bilmem kimi, hepsi ama hepsi savunsun fikirlerini… Sıkıntı yok… Ama İslami hassasiyeti olanlar da konuşsun…

Ama maalesef Mehmet Boynukalın hoca gibi biri veya birileri çıkıp İslami değerleri savunarak birkaç cümle söylediği zaman kıyamet kopuyor. Tamam anladık… Sol taraftan yumruk yemeye alıştık ama bizim yüreğimizi acıtan sağdan gelen yumruklar… Bu yumruklar emin olun vurulan yeri acıtmıyor… Bu yumruklar yüreğimizi acıtıyor…  

Merve Kavakçı TBMM’ne yemin etmek için başörtüsü ile girdiğinde, bunu Tv ekranlarından canlı izlerken çok heyecenlanarak dayanamayıp kalp krizi geçiren insanları hatırlıyorum da kalbimiz daha bir başka sızlıyor. İnce bir sızı bu… Hem de çok ince… Kimbilir belki de kalbimiz de, olanlar karşısında sızlayarak işini ve görevini yapıyor.

O zaman bırakın da yeni Anayasa çalışmalarının yapıldığı bir dönemde, Müslümanlar da konuşsun. Özgürlükçü bir Anayasa’dan bahsediyorsak, İslami noktada hassasiyeti olanlarda fikirlerini beyan etsinler. Mesela, yeni Anayasa da insanımıza seksen yıldır baskı aracı olarak kullanılan “Laiklik” ilkesi, yeni Anayasa da olmasın diyebilsinler. Mesela “İslami kriterleri hayata geçirdiğimiz takdirde inasanımız mutlu olacaktır” açıklamasını yapıp, bunun altını da ortaya koyduğu argümanlar ile doldurabilsinler. Hülasa bırakın Mehmet Boynukalın hoca, hem profösörlüğünden gelen kanaat önderi konumunu konuştursun hem de İmam hatiplik görevinin cami merkezli değil toplum merkezli olduğunu bütün meslektaşlarına göstersin.

Ne dersiniz Sayın Özlem Zengin?

Bence de herkes görevini yapsın…                                                                                

Şaban DOĞAN

Yorumlar
  1. Hakan Oğuz dedi ki:

    Allah razı olsun hocam yüreğinize kaleminize sağlık. İnşallah bu uyarilariniz siyasilerin de dikkatini çeker ve en kısa zamanda bu yapılan yanlıştan dönerler.