islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5350
EURO
34,8023
ALTIN
2.425,86
BIST
9.724,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
22°C
İstanbul
22°C
Az Bulutlu
Perşembe Az Bulutlu
20°C
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
18°C
Pazar Az Bulutlu
19°C

İlahi Dinlerde “Tanrı’nın Konuşması” ile “Tanrı Adına Konuşma” Çatışmaları

İlahi Dinlerde “Tanrı’nın Konuşması” ile “Tanrı Adına Konuşma” Çatışmaları

Dinler Tarihine göre teopolitik durum, üç boyutlu yeni bir kavram olarak öncelikle ilahiyatın (teolojik esaslarını veya dinin insana yönelik hükümlerini ve kanunlarını) veya masum ve ihlas dolu bir imanın bıraktığı izleri (fide-politik) veyahut bir mezhebin, ideolojik açıdan şekillendiği siyasetin genel adıdır. Bir politikacının veya bir devlet erkinin aldığı karar, fiziki veya rasyonel verilere, maddi kâr-zarar hesabına, jeopolitik vb. seküler gerekçelerle değil, metafizik etkilere bağlı bir dini inanç veya bir mezhebin kuralları etkisinde ortaya çıkıyorsa, bu politikacı veya siyasi yapı “teo-politik” bir karar almış demektir. Son tahlilde din ile politikanın interaktif ilişkisinin yanında Tanrının izlediği yeryüzü ve gökyüzü politiğinin tam olarak ortaya çıkarılmasıdır.

Bu durumun en büyük suiistimali, insanların elindeki siyasetin bizzat kutsal kitaplara dayalı olarak meşruluk kazandırma çabasıdır. Bir başka ifadeyle politik teoloji, beşerin politiğinin elindeki teolojiyi yansıtırken teopolitik durum ise Tanrı’nın politik konumunu anlatır. Yine politik teoloji, teokratik bir devlette hizmet etmek veyahut onun varlığını ve eylemlerini meşrulaştırmak maksadıyla insan eliyle etno-kültürel menfaatler uğruna kullanılan kudreti yansıtırken bunun tam karşısındaki teopolitik durum ilahi kudretinin sosyo-kültürel açıdan meşrulaştırılmasını ve etkin bir güç kazanmasını ifade eder. Burada teopolitik durum dinde profetik/nübüvvet statik bir durum kazanırken politik teoloji klerik/ruhban bir forma bürünmektedir.

İlahi dinler için düşünüldüğünde teopolitik durum din ile özdeş iken politik teoloji ise değişken ruhban otoritesine işaret eder. En keskin haliyle Yahudilik ve Hıristiyanlık için teopolitik durum, birincil derecedeki ilahi vahye uygun olan göğün emrindeki yeryüzü idaresini ikincil derecedeki beşeri politikanın teolojiyi şekillendirmesiyle de politik teolojinin oluşmasını yani yeryüzünün göksel otorite kazanmasını ima eder. Birincil derecede olan teopolitik durum dinin ana mesajındaki dikey ve didaktik yönü, ikincil derecedeki olan ise ona yönelik tarihsel beşeri kullanımları anlattığından yatay ve gelişmeci veçheyi anlatmaktadır.

Bugün dünyada politik durumlarda inanç, dini kurallar ve ilahiyat etkisinde alan siyasal iktidarlar mevcuttur; söz gelişi Evanjelik Neo-conların etkisindeki Amerikan yönetimleri veya ruhban metni Talmud’un somut politik güdümünde kendi geleceğini şekillendiren Mesihanik Siyonist İsrail, bu yönde seküler politikaları dönüştürebilmektedir.

Bunlar içinde Evanjelik Amerikan politiğinin Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etmesi, dünya konjonktürüne ve reel politik duruma aykırı olsa da yönetime ait danışmanların baskıcı hermenötiği, böyle bir teopolitik karar alınmasına sebep olmaktadır. Bir başka ifadeyle Amerikan hükümeti, Yeni Ahit’in Göksel Krallığının Yeni dünyada şekilleneceğine inanan Evanjelik Kilise’nin görüşlerini merkez siyaseti yapmış ve mezhepci bir teolojik politika izlemktedir. Füturist bir teolojik jargon ile Evanjelik politik teolojisi, anahatlarıyla Kudüs’te Müslümanlarca inşa edilen tüm izlerin silinip III. Süleyman Mabedi kurulmasını,  bu inşanın İsa Mesih’in krallığının gelişini hızlandıracağını, buna karşı gelen tüm yönetimlerin Deccal sayılacağını ve onlarla savaşmanın Müjdenin bir emri olduğunu, Mesih adının altının böylece doldurulacağını Mesih idaresinde bin yıl sürecek yeryüzü cennetinin kuralacağını öğretir. Aslında bu açıdan bakıldığında Hıristiyanlığın tanrı krallığı olarak teopolitik özeti de bu olup Yeni Ahit’e ait teopolitiğin yavaş yavaş politik teolojiye dönüşümünü özetlemektedir.

Siyonist Yahudilik için evrensel olan her şey etnik hale dönüştürülür. 7 milyonluk İsrail için kendi iç sorunları, daima 8 milyarlık insanlığın temel küresel politika gündemi yapılmalıdır. Gündem belirlemek için güçlü paradigmalara sahip İsrail, “nüfusun değil nüfuzun daha önemli” olduğunun Mısır’daki kölelik döneminden beri bilincindedir.  Evrensel Tanrı bile asla susmamak üzere var olan hatta onlar için ineğin rengiyle ilgilenecek ve İsrail’e olan yakın ilgisini gösterecek şekilde mahalli, kavme özel ve etnik kimlikte olmalıdır. onlar bu imtiyazlı durumu Yahve karşısındaki teopolitik durum olarak daha Mısır’dan hemen çıkıştan sonra çölde güçlü olarak elde ettiklerine inanmaktadırlar. Tapınak (Beyt Ha Mikdaş) merkezli toprak (Arz-ı Mev’ud) ve bu ikisini daima kullanan politik teoloji, İsrail’in kendi yaşadığı toprakları mukaddes hale getirip hak iddia eden dogmatik bir inanç olarak Endülüs’lü Yahudi filozof Musa b. Meymun (Maimonides)’in düzenlediği 13 iman esasından birine dönüşmüştür. Daha açık bir ifadeyle her dindar Yahudi aslında sarih bir şekilde Siyonist siyasetine sahip olmak zorunda iken her hıristiyan ise açık bir şekilde tanrı krallığının doğal bir üyesidir.

Neticede Siyonist ve Evanjelik merkezli politikalarda Tanrı adına uygulanan siyasetin çerçevesini her daim normatif ilahiyat belirlemektedir. Buna göre: a. Yahudilik, yeryüzü krallığı adı altında gündem belirleyici küresel mesihanik siyonizm beklentili yeryüzü siyasetleri peşindeyken Hıristiyanlık ise ütopik göksel Tanrı krallığının izdüşümü olarak inisiyatifi kendi elinde daha organizeli eylemlerle göksel Tanrı krallığı inşaya çalışmaktadır. c. Hem göksel/melekut hem de mülk/reel politik durumu her türlü suistimale karşı iyi işleyen İslam’da duruma rağmen günümüzde Müslüman dünyasında iki parçalı bir politik teoloji bulunmaktadır; bir tarafta yeryüzündeki ehil insana tevdi edilen “Müslüman bir cihanşümul idare olarak hilafeti (Sünni) ideali varken diğer tarafta ise ahir zaman merkezli (eskatolojik) mehdilik (Şii ) ile inşa edilen fiili bir imamet anlayışı mevcuttur.

  Prof. Dr. Mustafa ALICI

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.