
İnsanları yaratan ve onlara sıhhat veren yüce Allah’tır. Her bir organın çalışma kanunlarını koyan ve organlar arası düzeni kanunlara bağlayan Yüce Allah olduğu için biz müminler sıhhatimizi sürdürmesini öncelikle Yüce Rabbimizden dileyeceğiz. Ayrıca İslâm Dini’nin koyduğu ve bilimin öğrettiği sıhhati koruyucu tedbirlere başvuracağız.
Hasta olmamız halinde ise Peygamberimizin emirleri gereğinde tedavi olacağız.
A– Allah her bir neticeyi bir sebebe bağladığı ve Peygamberimizin açıklamasına göre her bir hastalık için de bir şifa maddesi yarattığı için, şifa maddesini bulup kullanarak tedavi olmak genel tedavi yoludur ve bu yolla tedavi Peygamberimizin emridir.
B– İnsanı yaratan, yaşatan ve her hastalık için şifa maddesini halk eden Allah’tan dua ile doğrudan şifa talebinde bulunarak tedavi olmak da özel tedavi yoludur. Bu yol da Peygamberimiz tarafından öğretilmiştir.
İlâç ve ameliyat yolu da, okuma ve okunma yolu da, birer müessir/etkili tedavi yoludur. Her biri şifa neticesine bir sebeptir.
Dua yolu ile, diğer bir ifadeyle okuma ve okunma yoluyla tedavi olmak biz müminler için müspet bir tedavi yoludur.
Bu yola doğrudan başvurabiliriz. Allah’ın her bir hastalık için yarattığı şifa maddesi insanlar tarafından henüz keşfedilmemiş veya başvuruda bulunduğumuz doktorlar tarafından bilinmemiş olabileceğinden genel tedavi yolu olan maddî tedavilerden sonuç alamadığımız zaman da dua yoluna başvurabiliriz.
Tıptan ümitlerin kesildiği yerde dua yoluna baş vurmak, müspet bir yola girmenin yanı sıra ümitle dolmak, karamsarlıktan da kurtulmaktır.
Dua, biz müminlerin / müslümanların başvuru kaynağımızdır. Çünkü Mevlâmız bize dua etmemizi emir buyurmakta ve isteklerimizi kabul buyuracağını da şöylece va’detmektedir:
«(Ey Peygamber!) Kullarım sana beni sorunca benim onlara yakın olduğumu bildir. Bana duâ edince, duâ edenin duâsını kabul ederim. O halde onlar da benim (emirlerime ve yasaklarıma) uysunlar ve bana hakkıyla iman etsinler ki, doğru yola ulaşmış olsunlar.» (1)
Yüce Mevlâmız dilememiz halinde hastalıklarımıza da şifa bahşedeceğini Peygamberimizin diliyle va’detmiştir.
İnsan bizzat dua ederek ve dua vasfındaki Kur’ân âyetlerini okuyarak şifa talebinde bulunabileceği gibi bir diğer müminin duası ve okuması yolu ile de şifa dileğinde bulunabilir.
Aşağıda sunacağımız örnekler dini delillerimizden bazılarıdır.
a. İlk müminlerden Osman b. Ebi-As (R.) uzun yıllardan beri vücudunda hissetmekte olduğu ağrıdan Allah’ın Resûlü’ne (S.) şikâyet etti.
Allah’ın Resulü ona şöyle buyurdu:
–Elini vücudunun ağrıyan yerine koy. Üç defa «Bismillah» de.
Sonra da şu şekilde duâ et.
« Hissetmekte olduğum ve sakınmaya çalıştığım ağrının şerrinden Allah’a ve O’nun kudretine sığınıyorum.»(2)
Bu hadis duâ yolu ile Rabbimizden şifa talep etmemizi öğretmektedir.
b. Sahabelerden Osman b. Hanif de şöyle anlatıyor. A’ma bir adam Hz. Peygamber’e geldi ve şöylece ricada bulundu.
– Ya Resûlellah! (Gözlerim görmez oldu.) Beni sıhhate kavuşturması; (gözlerimin açılması için) bana dua ediniz.
Allah’ın Resulü (ona şu) öğüdü verdi:
Adamcağız; hayır hayır ertelemenizi istemiyorum. Beni sıhhata kavuşturması için Allah’a duâ ediniz, diyerek ricasını pekiştirdi.
Bunun üzerine Hz. Peygamber ona, güzelce abdest almasını ve iki rekât namaz kılmasını, sonra da şöylece dua etmesini öğretip – emretti:
Sunduğumuz bu hadis duâ yolu ile şifa talebini öğrettiği gibi, bizlere şifa bahşetmesi için Rabbimize yaptığımız dualarımızda Peygamberimizi aracı kılabileceğimizi de öğretmektedir.
c. Ashâb-ı Kiramdan Hz. Enes kendisine ‘hastayım’ diyen Hz. Sabit’e:
– Seni Allah’ın Resulünün okuduğu duâ ile okuyarak tedavi edeyim mi? dedi ve şu duayı okuyarak şifa diledi:
– Ey İnsanların Rabbi ve meşakkatleri giderici olan Allahım! Bu kuluna şifa ver. Sensin şifa verici olan. Hiç bir hastalık bırakmayacak şifayı verecek olan şifa verici ancak sensin. (4)
Sunduğumuz bu ve bundan önceki hadisler Kur’ân âyetleri dışındaki dualar yolu ile Allah’tan şifa talebinin örnekleridir.
Bir de Kur’ân âyetlerini okuyarak ve hastaya üfleyerek şifa talebinde bulunmak vardır.
Peygamberimiz Kur’ân âyetlerinden okunarak hastalıklar için şifa talebinde bulunulmasını müminlere öğretmişlerdir.
Aile fertlerinden biri hasta olduğu zaman bizzat Peygamberimiz Nas ve Felek sûrelerini okuyarak nefes ederdi. (5) O’nu örnek alan Ashab-ı Kiram da Kur’ân okuma usulüne önem verirdi. Aşağıda sunacağımız örnek buna delildir.
Ashab-ı Kiram’dan Ebu Said El-Hudri, müfreze komutanı olarak çıktığı bir askerî sefer sırasında, Fatiha sûresini okuyarak henüz Müslüman olmamış bir kabile reisini tedavi etti. Adam da iyileşti.
Bu durumu Hz. Peygamber efendimize arz ettiğinde Peygamberimiz ona şöyle buyurdu:
– (Ya Eba Said!) Fatiha sûresinin (şifa talebinde) böylesine müessir/etkili olduğunu sana kim öğretti? (6)
Bu hadisimiz Allah’ın kitabı Kur’ân-ı Kerim’den sûreler ve âyetler okuyarak başkalarını tedavi edebileceğimizi öğretmektedir.
Allah evrende, yerküremizde, canlı ve cansız bütün varlıklar üzerinde hakim kanun olarak sebep-netice kanunu yaratmıştır. Her netice mutlaka bir sebebe dayanır. Bu bir ilâhi kaderdir.
Biz bu kanuna göre hayatımızı düzenleriz. Ne var-ki biz yer küremizde cereyan eden bütün olaylardaki sebep – netice ilişkilerini bilmiyoruz.
Bazen da bilmediğimizi kabul edemediğimiz için gerçekçi olamıyoruz.
Bundan ötürü olsa gerek tıp yoluyla tedaviyi müspet bir yöntem olarak kabul ediyoruz da dua yolu ile; okuma ve okunma yoluyla tedaviyi sebebi olmayan bir netice talebi olarak değerlendiriyoruz.
Oysaki Müslüman için genel yol olan tıbbî tedavi yolu gibi dua ve okuma yolu da müspet bir tedavi yoludur. Bütün varlıkları yoktan var eden, hayat kanunlarını koyan ve duâlarımızı kabul buyuracağını bildiren Mevlâmızdan doğrudan şifa talep etmemizden daha tabii ve olumlu ne olabilir?
Ne var ki Allah duâlarımızı bizim istediğimiz şekilde ve zamanda kabul etmeye mecbur değildir. Bundan ötürü hem dua etmeli ve hem de şifa aracı olarak yaratılan maddelerle tedavi yönüne gitmeliyiz.
Yazımızı Peygamberimizin bir sözü ile bitiriyorum:
«Ey Allah’ın Kulları! Tedavi olunuz. Allah yarattığı her hastalık için bir de şifa verici yaratmıştır.» (7)
ALİ RIZA DEMİRCAN
MİRATHABER.COM -YOUTUBE–
YAZARIN DİĞER YAZILARINA ULAŞMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ
1.Bakara, 186.
2.S. Müslim, K. TıpB. Istihbab-ı Vaz’ı Yedihi…
3.Müsned, 4/138
4.Tac, 3/214.
5.Tac, 3/217.
6.Tac, 3/218.
7.Tac, 3/218.
7) Tac, 3/199; Müsned, 4/138