islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,3374
EURO
34,8108
ALTIN
2.390,60
BIST
10.276,88
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Açık
19°C
İstanbul
19°C
Açık
Pazartesi Açık
21°C
Salı Parçalı Bulutlu
24°C
Çarşamba Az Bulutlu
20°C
Perşembe Az Bulutlu
18°C

KUR’AN’I AHLAK MERKEZLİ OKUMAK

KUR’AN’I AHLAK MERKEZLİ OKUMAK
24 Nisan 2024 09:47
A+
A-

KUR’AN’I AHLAK MERKEZLİ OKUMAK

Dünyada yankılanan tüm feryatlar “ahlak krizine” işaret etmektedir…

Bugün ülkemizin ve dünyanın içinde bulunduğu kriz siyasi ve ekonomik değildir… Aksine ahlak krizidir… İnsanlık ahlaka yönelmediği sürece ne katliamlar bitecek ne de ekonomik krizler sona erecektir… Maalesef sorun doğru tespit edilemeyince geliştirilen çözümler de işe yaramamaktadır… Şu muhakkaktır ki ahlakın geliştirilmediği dünyada hiçbir kriz yönetilemez ve önü alınamaz…

Her birimizin, cemaat, cemiyet ve tüm kurumlarımızın ahlak eksenli çalışmalar yapması kaçınılmazdır… Modern dünya, tüm müesseseleri ile insanı ahlaksızlaştırmak için çalışmaktadır… Bence en büyük katliam “ahlakı katletmektir” … Ve maalesef dünya zalimleri bunu başarmaktadır… Ne yazık ki hepimiz bu ahlak katliamını seyretmekle yetiniyor ve bananeci bir tavırla tehlikenin kapımıza dayanmasını bekliyoruz…

İnsanı yıkan, dış dünyanın saldırıları değil aksine dış saldırılara karşı savunma mekanizması olan ahlakı geliştirememesidir… İnsanları tüketim çılgını yapan ve ekonomik krizlere sokan modern dünyanın tek besin kaynağı insanların ahlaksız olması ve ahlak zeminine oturan bir kişilikten yoksun olmalarıdır… İnsanlar israfın, lüks düşkünlüğünün insan karakterinde bir gedik açtığını, hastalık geliştirdiğini ve bunun tek nedeninin ahlak zeminine oturmayan karakter eksikliği olduğunu göremiyorlar… Hz. Peygamberimizin “bir babanın evlatlarına bırakacağı en güzel miras güzel ahlaktır” sözü ne kadar da önemlidir…

Hz. Aişe’nin “Hz. Peygamberin ahlakı Kur’an’dı” sözü basit bir söz olarak algılanmamalıdır…

Bu söz, vahyin nazil olduğu evde yetişmiş, Kur’an’ın hedefini ve amacını kavramış üstün bir aklın sözüdür… Hz. Peygamberin “ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim” sözü de Kur’an’ın insanda geliştirmek istediği ahlakın, ahlakın beslediği üstün karakterin ifadesidir… Aslında Kur’an’ın hedefi insanda ahlak geliştirmek ve ahlakın beslediği bir karakter, kişilik ortaya koymaktır…

Kur’an’da geçen tüm inanç ilkeleri, tüm emir ve yasaklar ve hatta tüm ibadetler bu amaca matuftur…  Kur’an’da anlatılan kıssalar ve insana yapılan ikazlar da bunun içindir… Fıtrata uyumlu ahlak, ahlaka uyumlu karakter inşa etmek için çalıştı Hz. Peygamber 23 yıl boyunca… Hiçbir peygamberin öncelikli hedefi yeni bir devlet kurmak olmamıştır… Aksine insan yetiştirmeyi, karakter inşa etmeyi öncelemişlerdir… Zira ahlakın inşa edilmediği karakterin doğru bir zemine oturmadığı hiçbir müessese ayakta kalamaz…

Bugün dünya genelinde yaşanan tüm sorunların temelinde itikad, ibadet sorunu değil ahlak sorunu vardır… Din okumalarımızı ahlak merkezli yapmaz, Kur’an’ı ahlak kitabı olarak okumazsak “ibadet ve ukubat” kitabı olarak okumaya devam edersek Kur’an’ın hedefini gerçekleştirmemiş ve dünyaya çözüm sunmamış oluruz…

Eğer bugün ibadet yapan insanlar ahlaka muğayir hal ve hareketler sergiliyorlarsa ahlakı ibadetten sonraya yerleştirdikleri içindir… Halbuki ibadetler ahlakın hamisi ve koruyucusudur… Güzel ahlakın insanda yer etmesi ve bozulmaması için vardır… Eğer bir insanda ahlak çerçevesi oturmamış ibadetler aksamadan devam ediyorsa orada ciddi bir bilinç sorunu vardır demektir…

Kur’an’ın “aleyhinizde bile olsa hakkı söyleyin, gözünüzü yummadan almayacağınız bir şeyi başkasına vermeye kalkmayın, kininiz sizi adaletsizliğe götürmesin, zinaya yaklaşmayın, yalancı şahitlik yapmayın, iyiliğin karşılığı iyiliktir, bir cana kıyan tüm insanlığa kıymış gibidir, emaneti ehline veriniz, zalimlere sakın meyletmeyin, insana ancak çalıştığının karşılığı vardır” gibi ayetler ve daha birçok ayet insanda güzel ahlakı oturtmak ve ahlak zeminine oturan karakter, kişilik inşa etmek için vardır..

Köle Bilal’i İslam’a bağlayan şey, Kur’an’ın insanın fıtratına yaptığı ahlaki hitap ve insanda geliştirdiği karakterdi… Tevhid tek merkezli bir karakter inşa ederken şirk çok karakterli bir kişilik ortaya koyar… Bunun için tevhitte eman şirkte zulüm vardır… Kısacası itikad, ibadet, ukubat ile ilgili ayetler muamelatta uyulacak ahlakı oturtmak için gelmiştir… Bunun için de müslümanların artık sevap merkezli Kur’an okuma alışkanlığını bırakıp ahlak merkezli Kur’an okuma geleneğini başlatmaları ve bunun için müesseseler kurmaları gerekmektedir…

Kur’an’da anlatılan tüm kıssalar mal, makam, güç karşısında nasıl bir ahlaka ve duruşa sahip olunması gerektiğini anlatır… Maalesef biz müslümanlar Kur’an’ı ahlak merkezli okumayı bıraktığımız gün Kur’an’ı da kendimizi de kaybettik… Öyle bir din yaşamaya başladık ki bu dini kendine dahi yabancılaştırdık…

Bugün tüm dünyada bir ahlak krizi yaşanıyor, ahlaksızların idare ettiği dünyada ahlak buhranı insanları psikolojik hasta boyutuna getirmektedir… Kur’an baştan sona bir hayat rehberidir, hayat ise ahlakla güzeldir, anlamlıdır… Ahlakın olmadığı yerde ne din ne de Kur’an amacını gerçekleştirmemiş demektir… Para, mal, makam, güç görünce doğru yoldan çıkanların hepsi ahlak krizi yaşayan mevtalardır…

Şeytanı mel’un kılan emre uymaması değil ahlaka muğayir hareket etmesiydi…  İyi bilin ki! İnsanlar önce ahlakı kaybederler sonra da ibadetleri anlamsızlaşır… Mekke müşriklerinde durum öyle değil miydi ibadetler vardı ama ahlak bitmişti…

Kur’an, fıtri ahlakı yerleştirmek, geliştirmek ve ahlak zemininde inşa olmuş bireyler ortaya koymak için gelmiştir… Eğer bugün insanların elinde, iş yerinde, evinde Kur’an var ama Kur’an’ın ahlakı yoksa orada ciddi problemler var ve din yanlış anlatılmış demektir…

Ahlak, Allah’ın insana yerleştirdiği fıtri dindir… Kur’an bu dini korumak, aslına kavuşturmak ve geliştirmek için gelmiştir… Müslümanların Kur’an’a gösterdiği sevgi ve saygı artık şekli olmaktan çıkmalı ve Kur’an ahlakının yaşanması ile gösterilmelidir…

Unutma! İnsana ahlaktan daha güzel bir sermaye yoktur… İnsanların ahlaksız bir şekilde büyüttükleri mal, makam, konum, çevre ve sermayeleri sakın seni aldatmasın…

Unutma! Kur’an’ı ahlak geliştiren ve kişilik inşa eden bir kitap olarak okuyanlar çağdaş dünyanın krizlerinden selametle çıkabilirler…

Cahit Karaalp

MİRATHABER.COM -YOUTUBE- 

YAZARIN DİĞER YAZILARINA ULAŞMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ 

 

ETİKETLER: ÜSTMANŞET, yazarlar