islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5580
EURO
34,9769
ALTIN
2.426,92
BIST
9.722,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
20°C
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cuma Parçalı Bulutlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
17°C
Pazar Az Bulutlu
19°C
Pazartesi Az Bulutlu
19°C

Namazsız Tesettürlüler mi Tesettürsüz Namazlılar mı?

Namazsız Tesettürlüler mi Tesettürsüz Namazlılar mı?

İslâm’ın toplumsal hayata yön veren kurallarına dönüşün anayasal suç olduğu*, siyasileri, cemaatleri ve tarikatleri arasında böyle bir konunun ve amacın entelektüel düzeyde olsun konuşul(a)madığı ülkemizde, Kur’ân’ın 23 yıllık indiriliş sürecinin neresindeyiz? Büyük çoğunluğun Mekke döneminde olduğu açıktır.

Hayatımıza yön veren Kur’ânî ilkeler birden indirilmedi. Allah’a ve âhiret hayatına iman, namaz ve zekât 23 yıllık sürecin ilk yıllarında emredilirken örneğin içki ile faiz yasağı, savaş ve tesettür emri Medine döneminde peygamberliğin 16. ve sonraki yıllarında indirildi.

Başlığımızdaki konuya gelirsek… Mekke döneminde namaz görevi vardır. Ama tesettür emri yoktur. Rabbimizin tesettür/örtünme emri Medine döneminin beşinci yıllarındadır. Bu bilgiyi, namazın daha önce ve öncelikli olduğunu açıklamak için sunuyorum. Bu sebeple birinci derecede namaza çağrı yapılmalıdır. Çünkü namaz kulluk bilinci ile kılınırsa tesettüre götürebilir. Ama geleneksel bir etki ile veya baba-koca baskısıyla gerçekleştirilen tesettür namaza götürmez.

Namaz emri gibi tesettür emri de Rabbimizindir. Eğer bir beyan Rabbinin buyruğu olduğu için tesettürlü ise Rabbinin diğer bir emri olan namazı niçin kılmaz? Namaz kılıyorsa niçin örtünmez. Oysaki bir Müslüman kadın için namaz öncelikli ise de her iki görev de olmazsa olmazdır. Ne var ki Allah kullarını daha iyi bildiği için önce namazı sonra da tesettürü emir buyurmuştur. Kur’ân-ı Kerîm’de tesettür emri müminlerin kadınlarına ve de mümin kadınlara verilmiştir. (Ahzab 59;Nûr 31) Bu da tesettür uygulaması için imanın kökleşmesi gereğine işaret etmektedir.

Tartışılabilir ise de değinilen bilgiler ışığında tesettürsüz namazlılar namazsız tesettürlülerden daha ibadetli gibidir. Çünkü büyük ölçüde Mekke döneminin şartlarında yaşanılan ülkemizde eğitim sisteminde, medya ve iş dünyasında tesettürsüzlük egemendir. Dışlayıcı, aşağılayıcı ve yerici olumsuz toplumsal etkileri bertaraf etmek için imanı güçlendirici namaz ve sosyal yardımlar gibi ameller gereklidir. Bu da bir süreç ister. Bununla yaşadığımız şartlarda bazı Müslüman kadınlardan tesettür görevi düşer demek istemiyoruz. Haşa. Aileden tesettür terbiyesi almamış ve laik bir eğitim sistemi içerisinde yetişmiş bir Müslüman kadın için tesettürün hicret kadar zor olduğuna ve namazlı tesettürsüzlere karşı yerici eleştiriler yapılmaması gereğine işaret etmek istiyoruz.

Şöyle veya böyle engelleri aşarak tesettürlenen kızlarımızın önünde namaz kılmak için bir engel de yoktur. Böyle iken tesettürlülerin namaz kılmayışını nasıl izah edeceğiz?

Demek ki kulluk bilgi ve bilicinden yoksun tesettür gibi ameller, imanı pekiştirmiyor. Pekiştirmediği için de namaz kılınamıyor ve örneklerini görmeye başladığımız flört çılgınlığı yaşanıyor.

Bu konuya niye girdim. İmam-Hatipliler ve ilahiyatlılar dâhil pek çok örtülü kızımızın namaz kılmadığını biliyordum. Ama ilginç bulduğum bir olay beni daha bir etkiledi.

Tanıdığım bir aile var. Bu ailede baba namaz kılıyor, ama her biri örtülü anne ve yetişkin iki kızları namaz kılmıyor. Kızların küçüğü namaza başlayınca 7-8 yaşlarında ki erkek çocuğu ablasına şöyle der:

Abla sen niye namaz kılıyorsun. Kadınlar namaz kılar mı? Namazı babalar kılmaz mı?

Hepimiz kusurluyuz ama dindar olarak algılanan insanların yolsuzluklara bulaşması gibi tesettürlü insanlarımızın namaz kılmaması ve de cinsel nitelikli haramlara düşmesi yıkıcı örnekler oluşturuyor.

Örtülü kızlarımız-kadınlarımızın mesele edilen açıktan sigara içmesi namaz kılmamaları ve cinsel içerikli internet yazışmaları yanında deve de kulak bile değildir.

Anne babalara büyük işler düşüyor. Ama önce onların kendileri namazlı-tesettürlü olmalıdırlar.

Namaza çağrının yapılmadığı ülkemizde çocuklar ana-babalarında görerek almadıkları namaz terbiyesini başka nerede alabilirler.

Unutmayalım namaz ve tesettür Rabbimizin emridir.

Namaz Kelime-i Şehadet getirilerek Allah ile yapılan sözleşmenin yenilenmesidir. Ana ibadetimizdir. Rabbimizin huzurunda sorgulanacağımız ilk görevimizdir.  Allah’ımızın rızasına erdirecek en faziletli ameldir. Çünkü namaz Allah’ın egemenliği fiilen tanımadır. Onun hükümranlığına boyun eğiştir.

Tesettür de imandır, ibadettir, ahlâktır, estetiktir ve sağlıktır. O da Rabbimizin ruhumuz yanı sıra bedenimiz üzerindeki egemenliğini kabuldür.

Bunun için de namaz ve tesettür Cennete götürücü temel ibadetlerimizdendir. Bu ibadetleri yapmamak imanı zaafa uğratarak Cehennem azaba sürükleyebilir.

Burada çok çok önemli bir noktaya daha işaret etmek istiyorum. Amelde kusurlarımız olabilir ama sakın ha namaz veya tesettürü basite alır laflar etmeyelim. Zira bu tür yaklaşımlar inanç bozukludur. İnsanı imandan edebilir ve Cehennemlik kılabilir.

“…Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasî veya hukukî temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasî veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz…” Anayasanın 24. maddesinden

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.