En büyük hırsız ABD+AB+İngiltere..Kızılderilileri öldürüp topraklarına el koydular, Afrikalıları köleleştirdiler. Çin ve Hindistan’ı sömürdüler. Sadece topraklarına değil, tarih boyunca tüm birikimlerini gasbettiler. Daha sonra da FED, LIBOR üzerinden, mevcut bankacılık sistemi ile sömürmeye devam ediyorlar ve tabi daha bir çok yolla. AB ülkeleri arasında Vatikan’ı unutmayalım. O da bu sistemin içinde önemli bir yere sahip. Hepsinin parasını da yöneten İsrail. Davul ötekilerin sırtında tokmak Siyonistlerin elinde. Önce bunu bir kenara not edelim.. Savaşlar, darbeler, terör daha bunlara girmiyoruz.
Modern batı hala atalarının bu mirasını yiyor. Dünyadaki tüm el yazması kitapları toplayıp, tercüme edip Rönesans diye pazarladılar. Bütün el aletlerini toplayıp, takıp takıştırıp, sanayi devrimi diye yutturdular. Ve bunların tüm dünyada zihniyet ikizleri, tetikçileri, taşaronları var. Çoğu Epstein çetesinin azad kabul etmez köleleri. Sözüm hepsine.
“Hırsızoğlu hırsızlar”, bekleyin sıra size de gelecek. “Oğlu” dedimse, bu sözüm erkek evlatlara değiller. Burada “oğul” arının “oğul verme”si gibidir. Erkek-kız ayırt etmez. Yani EŞİTlik sözkonusu! Trump’ın daha göreve başlamadan gözünü ABD bankalarındaki Suudi Oligark’ların parasından sonra “Iraklı politikacıların Amerikan bankalarındaki paraları”na dikti. Bu paralara “Irak’taki Amerikan askerlerinin kan ve fedakarlıklarının tazmini için olduğunu” belirtti. İşte ABD Hazinesi web sitesinde geçen hafta yayınlandığı iddia edilen tutarlardan bazılarının isimleri aşağıda (Merak edenler için yazının sonundaki Not bölümünde).
Bu gelişmeden sonra Suudi Arabistan, BAE, Kuveyt ve Bahreyn’deki önemli isimlerin panik halinde olduğu gelen haberler arasında. Bakalım bundan sonra sıra kimde olacak? Böylece ABD bölgede yapacağı askeri operasyon için finansal kaynağı da bulmuş durumda.
Daha önce Suudilerin başına da benzer bir iş gelmişti. Wilson Center’in internet sayfasında ( https://www-wilsoncenter-org.translate.goog/publication/saudi-arabia-faces-the-missing-28-pages?_x_tr_sl=en&_x_tr_tl=tr&_x_tr_hl=tr&_x_tr_pto=tc ) 11 Eylülle ilgili, 2004 tarihli 28 sayfalık terör finansmanı konulu bir rapor var. Biliyorsunuz Trump daha sonra Suud’ların yüzmilyarlarca dolarlık parasına el koymuştu. Selman tarafından Kasım 2017’de yaklaşık 200 zengin iş insanı ve prensin Riyad’daki Ritz-Carlton otelinde ev hapsine alınmıştı. Zaten bu olayın ardından da Cemal Kaşıkçı 2 Ekim 2018’de İstanbul’da, Suud konsolosluğunda infaz edilmişti. Dostumuz Trump, Dostumuz Selman’ın parasına el koyunca o da dostlarının parasına el koymuş, dostumuz Kaşıkçı da buna karşı çıkınca dostumuz ve kardeşimiz Suud’ların konsolosluğunda infaz edilmişti(!?).
Wilson Center raporuna göre “11 Eylül Komisyonu’nun 2004 raporuyla birlikte yayınladığı Terör Finansmanı Monografisi’ne göre, 2003’ün başlarında ABD hükümeti, bazı yetkililerinin “El Kaide ve ona bağlı gruplara yardım ve yataklık ettiği” 20 el-Harameyn ofisi tespit etmişti. Bu rapor, saldırılarla ilgili en kapsamlı ve yetkili rapordur. Suudiler kapatmaya karar vermeden önce, ABD’nin Suudi hükümetine her bir şubenin El Kaide ile işbirliğine dair belirli kanıtlar sunması gerekiyordu. (…) Suudi Dışişleri Bakanı Adel al-Jubeir ilk başta krallığın, dondurulmasını veya el konulmasını önlemek için ABD’ye yatırılan 750 milyar dolarlık varlıkları geri çekeceği tehdidinde bulundu. (…) ABD Hazine Bakanlığı 16 Mayıs’ta nihayet ilk kez Suudi Arabistan’ın ABD hazine tahvillerindeki varlıklarının Mart ayı sonunda 116,8 milyar dolara ulaştığını açıkladı – beklenenden çok daha az – ve krallığın toplam 587 milyar dolarlık döviz rezervinin yalnızca yaklaşık % 20’sini oluşturuyor.” Sonunda Trump yaptı yapacağını.
Bir Müftü kardeşimize sormuşlar: “Babamız öldü. Bıraktığı mirası gayr-ı meşrû (dinen haram olan) yerlerden kazandı. Varisler bu malı alacaklar mı? Mirası bölüşecekler mi?”. Müftü cevap vermiş: “Böyle bir malı varislerin taksim etmeleri helal değildir. Toplumda herkes bilecektir ki haram malın zekatı olmadığı gibi, haram yoldan elde edilen mal, varislere de helal değildir. Haram yollarla elde edilmiş olan malların sahipleri biliniyorsa hemen onlara teslim edilmeli ve helallik alınmalıdır. Yok eğer bu mallar kumar, piyango vb. dinen meşru olmayan yer ya da yerlerden elde edilmiş ve sahipleri de bilinmiyorsa, zaruret halinde bulunan fakir-fukaraya sadaka olarak ecir beklemeksizin dağıtılmalıdır.” (Allah o kardeşimizden razı olsun)
Yandı gülüm keten helva. Haram mal, varislerine tevarüs ettirilirse, onlar da bunu kabul ederse, o ateş onları da yakacak. Haram bulaşıcı hastalık gibidir yani. Vay o hırsızlara, rüşvetçilere, ihaleye fesat karıştıranlara, haksız mal edinen para kazananlara, haram mal ve ticaretle kursaklarına ve keselerine ateş dolduranlara. Kamu malına el uzatanlara, hele o yargıçlar, ilim ve iktidar sahibleri, bürokratlar yok mu, onların namazları, hacları ve duaları da kabul edilmeyecek. Bakın Riba da haramdır, kumar da, Piyango da. Bu konuda yoksul, zengin, siyaset erbabı, kişi, tüzel kişilik yöneticisi farketmez. Hırsızlık haramdır. Yalancılık haramdır. Herkes kendi nefsini hesaba çekmeli. Kul hakkı ile kimse Allah’ın huzuruna çıkmasın. Haram maldan miras talep etmesin. Haram para ile yapılan camiye, hayır kurumlarına bu haramzadelerin adı verilmesin. Haram para ile saadet olmaz.
Başkalarının bizden daha kusurlu olması, bizim masumiyetimizin karinesi olamaz. Ölümü gösterip hastalığa razı etmeye çalışanlar Şeytanın “ehveni şer” misyonerleridir. Kendi iyiliklerini kötülüklerini gizlemek için perde yapanlar sadece kendilerini aldatmakla kalmaz, başkalarını da aldattıkları için iki kere günah işlemiş olurlar. Vay o Troller ve algı operatörlerine. Bu Şeytani iş, gün gelir döner sahibini vurur. Bu tür Haddi aşan işler gayedeki hikmeti yok eder. Allah onları rezil ve rüsvar eder. İki cihanda da muazzeb olurlar. Yalan, ve üzerinden siyaset ve ticaret yapanların, istatistik veriler, paranın değeri, ya da ölçü ve teraziye hile katanlar yok mu, onların yaptıkları karşılığı elde ettikleri mal ve makam, kefaretlerini karşılamayacaktır. Pişman olacaklar. Yazık, gözleri var görmüyorlar, kulakları var duymuyorlar. Kalpleri var hissetmiyorlar.
Suudilerin ne hallere düştüğünü görüyorsunuz değil mi? Dünyaya NEOM, LINE gibi CyberCity projeler, yeraltında kurulan Humanoid üretim tesisleri, Siber Ekonomi senaryoları mesaj vererek “Suudi Yüzyılı” mesajı verirken, öte yandan Kumarhaneler, Cadılar Bayramı, Karnavallar, Casino’lar, müzik Selefi/Vehhabiliği tasfiye edilip yerine “ılımlı İslam” anlayışını hakim kılınacak. Bunun için ders programları tamamen değiştirildi. Dinde reform hareketi başlatıyorlar. FG’den boşalan misyonu Suud’dan birileri doldurmaya hazırlanıyor sanki. A.Z. İbrahimoğlu resmi ağızlardan bu itirafı YouTube kanalında bize aktarıyor: https://youtu.be/EZRjSDn00NU?si=xWYiPI0QvqOklKfN
ABD Dışişleri eski bakanı Rex Tillerson’a sormuşlar: Suudi Arabistan’daki Radikal Selefi/Vehhabi hareketi ne karşı ne düşünüyorsunuz? Tillerson’ın bu soruya cevabı şöyle: “Başkan’ın Riyad’daki zirvesinden çıkan sonuçlardan biri, Suudi Arabistan’da radikal İslamcı söylemle mücadele amacıyla bir merkez kurulmasıydı. Bu merkezin, dünya genelindeki aşırılığı hedef almak için çeşitli unsurları var. Bu unsurlardan biri de Suudilerin yeni ders kitapları yayımlaması ve bu kitapların dünya çapındaki camilerdeki okullarda okutulmakta olan mevcut ders kitaplarının yerini almasıdır. Mevcut kitaplar, aşırı Vehhabi düşüncelerini teşvik ediyor ve şiddeti meşrulaştırıyor. Suudilerden sadece yeni ders kitaplarını yayımlamalarını değil, eski kitapları da toplatarak tamamen ortadan kaldırmalarını talep ettik. Aynı zamanda, İslam eğitim merkezlerinde genç imamların nasıl eğitildiğini de gözden geçiriyoruz. Bugün Suudi Arabistan ile bu yeni merkezin kurulumu kapsamında çalışıyoruz ve bu merkezle bağlantılı olarak onları sorumlu tutacağımız kriterler belirliyoruz. Bu, ABD Dışişleri’nin Suudi Arabistan ile birlikte çalıştığı görevlerden biridir.”
Evet, aslında hilafeti de, hilafetin kasasını da çaldı birileri. çalanlar kadar, bu işe aracılık edenler, göz yumanlar varya, onlar da küçük menfaatler ve makam uğruna ahiretlerini feda ediyorlar. Dünyalarında da hep korku içinde olacak, Vijdanları onları rahat bırakmayacak. Mes’ud olmayacaklar. Huzur bulmayacaklar ve Allah (cc) onların üstlerine pislik yağdıracak, onların işlerini sarp dağlara sardıracak. Bu mirasa sahip çıkanlar da aynı belaya duçar olacaklar. Hayır yapar gibi görünen işleri de kendilerine fayda sağlamayacak. Çünkü haram paranın hayrı olmaz. Kul hakkı da, hangi hocadan tevbe alırlarsa alsınlar affedilmez. Unutmayın, kamu malı, yetim malı gibidir. Ve yetim malına el uzatanların Hac’cı da, Namaz’ı da, Oruc’u da kabul olmaz. “Vay o namaz kılanların haline ki…”diye başlayan ayeti hatırlayın. Namaz dinin direğidir. Namazı olmayan birinin hangi ibadeti kabul edilir ki!
Rüşvet alanlara gelince, bir hırsız bir bağdan bir bostan çalarmış, rüşvet alan biri, bir bostan karşılığında bir bağı satarmış. Bu haksızlıklara göz yumulursa, gün gelir, Fuzuli’nin “Şikayetname”sinde dediği gibi, “Selam verdim, rüşvet değildur deyu almadılar” noktasına gelir.
Bu içimizdeki “hırsızoğlu hırsızlar” var ya, onlar “oltayı yutan balık”. Artık efendileri onları nereye çekerse oraya giderler. Onlar çaldı, onların çaldıkları, Malta’da, İsviçre’deki, Londra’daki, Of Shore’lerde, kimi Afrika ülkelerinde, kimi içerideki, kimi dışarıdaki yalıların, villaların bodrum katlarındaki konteynerler’de, borsada ya da Kripto hesaplardaki paraları da onların elinden efendileri alacak. Sadece servetimizi değil aklımızı, imanımızı da çalıyorlar. Neslimizi de ifsad ediyorlar. Bizim paramızla, bizim topraklarımızı ele geçirme hesabı yapıyorlar. İşgal ordularının faturalarını bize ödetiyorlar. Ne zaman uyacaksınız Global Reset çetelerinin müritleri. Yerli ve milli geçinen politikacılar, bürokratlar, Media mensupları, akademisyenler, STK’lar, Cemaat ve kanaat önderleri, yasama, yürütme, yargı erki. Yoksa ahirette mi uyanacaksınız. Unutmayın son pişmanlık fayda vermeyecek. Mezarlık son çıkıştır ve geri dönüşü yoktur. Selam ve dua ile.
Not: Hesaplarına el konulan kişiler: Nuri El Maliki: 66 milyar $, •Adnan el-Asadi: 25 milyar $, •Salih el-Mutlaq: 28 milyar $, •Baqir al-Zubeidi: 30 milyar $, • Baha al-Araji: 37 milyar $, • Muhammed el-Daraji: 19 milyar $, • Hoşyar Zebari: 21 milyar $, •Mesut Barzani: 59 milyar $, • Salim el-Jubouri: 15 milyar $, • Sadoun al-Dulaimi: 18 milyar $, •Faruk el-Araji: 16 milyar $, • Adil Abdul-Mehdi: 31 milyar $, • Usame el-Nuceyfi: 28 milyar $, • Haydar el-Abadi: 17 milyar $, • Muhammed el-Karbouli: 20 milyar $, •Ahmed Nuri el-Maliki: 14 milyar $, •Tarek Necm: 7 milyar $, •Ali el-Allak: 19 milyar $, •Ali el-Yesari: 12 milyar $, •Hasan el-Anbari: 7 milyar $, •İyad Allavi: 44 milyar $, •Celal Talabani: 35 milyar $, •Rafi el-İsavi: 29 milyar $, Toplam: 597 milyar $. Tabi, daha sırada bu kişilerin başka ülkelerdeki ortakları ve onların offShore hesapları da varsa onlar da ayaklarını denk alsınlar. Komşuda pişenden bize düşen de olur mu bilmem ama, Musul petrollerinin faturası bizimkilerin de başını ağrıtabilir. Zaten Kürt bölgesi ile petrol ticaretimiz Irak yönetimin takibinde!?.. Konu tahkimde, aleyhimize sonuçlandığı bir zamanda, inşallah birileri Kushner’in himayesine sığınmayı tavsiye etmez.
ABDURRAHMAN DİLİPAK
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-
YAZARIN DİĞER YAZILARINA ULAŞMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ