islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,4375
EURO
34,7411
ALTIN
2.439,70
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
16°C
İstanbul
16°C
Az Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
18°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
16°C
Salı Az Bulutlu
18°C
Çarşamba Az Bulutlu
19°C

MAHCUP VE BEDEVİ           

MAHCUP VE BEDEVİ           
18 Ağustos 2023 10:00
A+
A-

İşte karşındayım, mahcup ve bedevi. Mahcubiyetten kaynaklanan bir sükûnetle karşıdayım. Konuşmamın durumumda, senin karşındaki durumumda, bir değişiklik oluşturmayacağını bildiğimden kelimelerimi seçmekte zorlanıyorum. Sana karşı derin bir suçluluk hissediyorum. Bana verdiklerinin, benim için yaptıklarının, senin üzerimdeki hakkın karşılığını verememenin üzüntüsü, perişanlığı ile karşındayım.                                      Varlığınla karşılaştığım ya da seni fark ettiğim günden bu güne ilişkimiz senin isteklerin doğrultusunda gelişse de düzeni bozan genelde ben oldum. Aramızdaki gizli anlaşmaya muhalif tavırlar sergilememin mantıklı bir açıklaması yoktur.  Bizi sevmeyenlere, haset edenlere hiç istemesem de uydum bazen. Bazen anlaştığımız yoldan uzaklaştım ya da bazen sebepsiz bir şekilde tembellik yaparak ahdimizi bozma noktasına geldim. İşte o anların sonrasında senin engin bağışlayıcılığına sığındım. Senin de beni sevdiğine dair işaretleri görüyor hissediyordum zaman zaman. Bu hâl üzereyken de işte yine karşındayım, yine mahcup yine bedevi.

Hangi özür cümlesini kurarsam kurayım aslında senin vereceğin cevabı da biliyorum. Ve biliyor olmamın bana yaşattığı acıyı ya da çaresizliği ifade edecek kelimelerin kifayetsizliği, acımın katlanmasına sebep oluyor. Kendimden kaçmaya çalışıyorum, batağa saplanmış bir bahtsızın çırpınışlarına dönüşüyor bu çabam. Havanda su mu dövüyorum, bilemiyorum. Seni her an hissediyorum. Baktığım her noktada senden izler buluyorum. Ancak kargaşa, çarpıklık, kaos ve pek çok farklı problemler o izlerle arama bir sis perdesi koyuyor. Gitgide yoğunlaşıyor sanki bu sis perdesi. Onu dağıtacak araçlara erişimim çok kolayken nefsi emmare veya ego denen prangalar engelliyor bunu. Bu prangalarımla karşındayım işte, hep mahcup hep bedevi    Bugün, diyorum; bugün yeni yepyeni bir ben olacağım. Bu iddia ile başladığım günü hüsranla ve özellikle de verdiği sözü tutamamanın üzüntüsü içinde boynu bükük bir şekilde bitirmenin hüznünü sana defalarca göstermiş birinin mahcubiyetiyle karşındayım. Tövbesini defalarca bozmuş bir âsinin kalbindeki son umut kırıntısına tutunabilme coşkusu, arzusu, isteği içinde karşındayım işte. Çoğu kez yaptığım gibi yine beni etkileyen bir şiirin bürdesine bürüneyim umut dolu bir kalple: Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır./Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır. Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır. Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır. Senden ümit kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır. Sevgili/ En sevgili/ Ey sevgili…                                                                                  

Bütün sahip olduklarımı görmezden gelerek bana bir iz, bir işaret göster, demek cüretinde bulunuyorum bazen. Yalnızlığımı terk edilmişlik olarak görüyorum, bunun benim seçimlerim sonucunda meydana geldiğini unutarak. Oysa en çok yalnızken seninleyim. Durup düşündüğümde bunu çok net görebiliyorken hala iz, işaret bekleme gafleti içine girerek karşındayım; çok mahcup, çok bedevi.                                                                                       İnşirah et kalbimi. Şerha şerha sana doğru akayım. Her zerremde senden işaretler taşımanın bilincini zihnime nakşetme bahtiyarlığına erişeyim. Yine ve yeniden sevgini kazanmış olmanın huzurunu yaşat bana. Ayrılık acısının ölümden de ağır olduğu gerçeğini bütün hücrelerimle yaşadığım şu günlerimi nihayete erdir.

Sevgili, ey sevgili, en sevgili…

Mahcup ve bedevi…

EYYUP YÜKSEL

 

ETİKETLER: ÜSTMANŞET, yazarlar
Yorumlar
  1. Muhammet dedi ki:

    Çok güzel hisler yaşattınız teşekkürler

    1. Eyyup YÜKSEL dedi ki:

      Kıymetli kardeşim ben teşekkür ediyorum.

  2. Bülent İnce dedi ki:

    Hasret rüzgarlarını kendi ruhunda ve bedeninde hissettiğim,kelimelere döktüğün çok güzel bir yazı olmuş.

    1. Eyyup YÜKSEL dedi ki:

      Kıymetli kardeşim değerlendirmen beni hem sevindirdi hem de yüreklendirdi. Teşekkür ederim.