Mehmet Yahya Kutluoğlu Hoca’nın ardından

Prof. Dr. Kutluk Özgüven

Yahya Kutluoğlu hoca, Fatih merkezli İstanbul’un dindar çevrelerinde tanınan sayılan bir şahsiyetti. Kamuoyunun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın öğretmenliğini yapması yönünden tanıdığı Kutluoğlu hoca, bunun ötesinde kuvvetli kişiliği, sağlam akidesi ve ahlakıyla, liderlik özelliklerine sahip bir Müslüman olarak sayılmakta ve sevilmekteydi. Kutluoğlu, bugün Türkiye’de önemli bir konuma sahip olan İmam Hatipliler camiasının da tek bir dernek çatısı altında birleşmesini sağlayan kişi olmuştu.

30 yıllık dostum İstanbul Üniversitesi tarih hocası Muhammed Hanefi Kutluoğlu’nun da amcası olan Muhammed Yahya Kutluoğlu hoca, Trabzon’da Topal Hoca ya da Hacı Lekur olarak bilenen din adamlarından Muhammed Hanefi Kutluoğlu’nun oğluydu. Yahya hoca hem eserleri, hem yetiştirdiği öğrencileri, hem kendine özgü sempati uyandıran tarzı, hem de saygınlığıyla pek çok işin, projenin, atılımın ortaya çıkmasında, bitmek tükenmek bilmeyen bir enerji ile sonuç getiren kişi olmuştu.

Bu sabah 93 yaşında hayatını kaybeden Kutluoğlu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kişiliği ve liderliğinin gelişmesinde okuldayken önemli bir etkiye sahip olduğu da bilinmektedir. Gerek Erdoğan gerek ÖNDER gerekse yurt dışında dindar Müslümanları faaliyete geçirmesi bakımından, toplum ve genel olarak Türkiye üzerinde muazzam etkileri bulunan meçhul insanlardan biridir dense yanlış olmaz.

Mehmet Yahya Kutluoğlu hoca, geçen hafta vefat etmiş ve ülkemiz üzerinde büyük etkisi olan, 1920’ler kuşağından, 1940’lardan itibaren Fatih merkezli Müslüman uyanışın yeniden başlamasını sağlayan 1. Nesil diyebileceğimiz grubun son üyelerindendi. 1920’lilerin arasında geçtiğimiz günlerde rahmetle andığımız Necmettin Erbakan hocamız ve bundan 10 gün önce hakkın rahmetine yürümüş Emin Sarac hoca da vardı. Bunların nesli 1940’lardan 1990’lara kadar 50 yıl muazzam faaliyetler gösterdiler.

Ancak bugün özellikle vurgulanması gerek bu 1920’’lerde doğan kuşağının birbirleriyle dayanışması, enerjisi, samimiyeti, sabrı ile cemaattir, gruptur, hiziptir diye ayrışmadan tek bir hedef için ortak çaba göstermesiydi. Ne yazık ki günümüzde bu ruh ve samimiyet, birlik ve bütünlük eski düzeyinde değil, Müslümanlar bırakın eski seviyeli, nazik, ihlaslı hallerini, bugün öncelikle birbirlerine zarar verir hale geldiler. Belki eski devirden gelen bu güzel insanların yaptıklarını, çabalarını, anılarını biraz daha idrak etmek suretiyle günümüzde birbirimize aynı düzeyde hürmet etmek, kıymet vermek, en azından sabır ve tahammül gösterebilmek yolunda Allah’ın bizden talep ettiği adımları atabiliriz.

İnna lillahi ve inna ileyhi raciun.