islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,4073
EURO
34,6158
ALTIN
2.382,23
BIST
10.045,74
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
16°C
İstanbul
16°C
Az Bulutlu
Çarşamba Az Bulutlu
16°C
Perşembe Az Bulutlu
18°C
Cuma Az Bulutlu
17°C
Cumartesi Az Bulutlu
19°C

Merkez Bankasının Hali Düzelir Mi?

Merkez Bankasının Hali Düzelir Mi?

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile ilgili tartışmalar son günlerde yeniden alevlenerek ülkenin gündemine oturdu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na ilişkin son dönemde yeniden alevlenen tartışmalar esas olarak Başkan’a ve onun idare şekline ve kimilerine görede kırmacılığına odaklanmış durumda. Oysa Merkez Bankası ile ilgili ele alınması ve tartışılması gereken daha acil konular ve temel kaygılar var. Bu meseleleri sistematik bir şekilde ele almadan ülke ekonomisini istikrara kavuşturamayız.

Bu yazıda konuyla ilgili bazı önemli hususların altını çizmek istiyorum.

Bu konuya yaklaşımımın alışılmış ezberlerin dışında olduğunu baştan belirtmek isterim.

Her şeyden önce bu konuların doğasını, özellikle de paranın kendisiyle ilgili olanlarını anlamak çok önemlidir.

A) Para nedir?

Her şeyden önce, paranın ne olduğu sorusu teknik en doğru bir açıklama gerektirmektedir. Halihazırda mevcut anayasamızda ve yasalarda bu soruya kesin olarak cevap verebilecek bir hüküm bulunmamaktadır. “Para” terimi Anayasa’da ve ilgili kanunlarda geçmektedir. Ve anlamını bu kanunların bağlamından “para” teriminin geniş anlamda “itibari para” anlamına geldiğini anlıyoruz. Ancak, paranın net bir tanımının yapılması ve gerekçesi ile işlevinin belirtilmesi önemlidir. Bu açıklık hem Anayasa’da hem de yasalarda yeterince ele alınmalı ve açıklanmalıdır.

Peki öyleyse, para neden vardır?

Para, mevzuatta evrensel olarak bağlayıcı bir tanımı olmamasına rağmen, ticareti kolaylaştırmak ve ekonomik istikrarı korumak için vardır. Gelin bu konuyu kısaca tartışalım.

İki tür para vardır: emtia parası ve itibari para. Bunları farklı kriterlere göre sınıflandırabiliriz.

Genel olarak:

1) Emtia paralar içsel bir değere sahiptir ve gücünü altın ve gümüş gibi maddelerden alır.

2) İtibari para birimleri değerlerini geniş bir mutabakattan alırlar ve kağıt para ya da tedavüldeki kayıtlı para gibi yasalarla desteklenirler.

Buna ek olarak, blok zinciri teknolojisi ile desteklenen ve son zamanlarda büyük ilerlemeler kaydeden kripto para birimleri gibi merkezi olmayan para birimleri de vardır.

Tüm bunlar ne anlama geliyor diye sorabilirsiniz.

Mevcut Anayasamız ve yasalar parayı itibari para birimi olarak kabul ediyor. Bu da emtia para birimlerini kullanmak için önemli bir fırsatı kaçırdığımız anlamına geliyor. Bunun nedeni ise emtia paraların dolaşımına ilişkin bir mevzuatın bulunmaması.

Bu ne anlama geliyor?

Basit bir ifadeyle; diyelim ki ülkemizin yaklaşık 10.000 ton altını var. Bu altının küçük bir kısmını para birimi olarak kullanabilseydik (doğru tanım ve yasalara sahip olduğumuzu varsayarsak tabii ki…), yüz milyarlarca dolarlık ekonomik değer yaratabilirdik. Ne yazık ki, bu tanımlara ve yasalara sahip olmadığımız için bu fırsattan yararlanamadık. Bu konuyu tam olarak anlamak ve ele almak için dikkatli bir analiz ve kapsamlı bir araştırma gerekecektir.

B-) Para Üretimi

Şimdi ikinci önemli konuya geçelim: Bu da para üretimidir.
Bu bağlamda, para basımını içeren itibari para üretiminden bahsediyoruz. Bu süreçten sorumlu birincil kurum Merkez Bankasıdır.

Hangi yasalar para basma yetkisi verir? Bu güç nereden geliyor?

Para basma yetkisi Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 87. Maddesi ile tanınmıştır. Bu madde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) para basma yetkisi vererek bu yetkinin anayasal temelini oluşturmuştur. Daha sonra, bu yetki bir kanunla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na (TCMB) devredilmiş ve TCMB’ye bu yetkiyi kullanma imtiyazı tanınmıştır.

Türkiye’de sadece Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) banknot ihraç etme, yani basma/üretme yetkisine sahiptir. Bunun ilginç bir yönü var. Başlangıçta sınırlı bir süre için verilen bu yetki Nisan 1994’te kalıcı hale getirilmiştir.

Bu konuda iki soru sormak istiyorum.

Birincisi; Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin anayasal bir yetkiyi bir anonim şirkete süresiz ve herhangi bir kısıtlama olmaksızın devretmesi nasıl mümkün olabilir? Bu durum, ele alınması gereken hukuki endişeleri beraberinde getirmektedir.

İkinci olarak;  bu yetki devrinin 1994 yılında ülkemizde yaşanan büyük bir ekonomik krizin hemen ardından gerçekleştiğine dikkat etmek önemlidir.

Yetki devri düzgün bir şekilde müzakere edilmemiştir. Çünkü 5 Nisan 1994 kararlarından iki hafta sonra sonuçlandırılmıştır. Bu durum, işlemin aceleye getirildiğini ve uygun bir değerlendirmeden yoksun olduğunu göstermektedir. Bu işlem muvazaalı bir işlem olarak görülmeli ve yeniden değerlendirilmelidir. İtibari para üretimi için verilen yetkilere ilişkin kaygılar bunlardır.

Merkez Bankasının düzelmesi hatta düzeltilmesi konularında kısa makaleler yazmaya devam edeceğim. Bir sonraki yazımda itibari para üretiminden sorumlu kuruluşları ele alacağım.

Belki de ilk defa duyacağınız bilgiler olacaktır.

İşte o zaman belki de Merkez Bankasının yeniden yapılandırılması gerektiğinin geç olmadan farkına varanlar olacaktır.

 

Prof. Dr. Mete Gündoğan

MİRATHABER.COM – YOUTUBE

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.