islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,4375
EURO
34,7411
ALTIN
2.439,70
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
16°C
İstanbul
16°C
Az Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
18°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
16°C
Salı Az Bulutlu
18°C
Çarşamba Az Bulutlu
19°C

PEYGAMBERİMİZ, KARISI ZİNACI ADAMA NE ÖNERMİŞTİR ?

PEYGAMBERİMİZ, KARISI ZİNACI ADAMA NE ÖNERMİŞTİR ?

MAKALEYİ DİNLEMEK İÇİN BURAYI TIKLAYINIZ

PEYGAMBERİMİZ, KARISI ZİNACI ADAMA NE ÖNERMİŞTİR?

İslam’ın güzelliğine gölge düşürmek için sosyal medya da alabildiğine kullanılıyor. Bu günlerde tartışılan ve kabul veya red edilmesi konusunda  hadis uzmanlarını da çelişkiye düşüren bir hadis rivayeti gündemde.

Önce gündeme getirilen ve Aziz Peygamberimizle irtibatlandırılan  hadisi  görelim:

Bir adam Hz. Peygamber’e gelir; “benim eşim kendisiyle zina etmek isteyeni geri çevirmiyor. Ne yapmalıyım?” der. Hz. Peygamber de: “Onu boşa!” buyurur. Bu öğüdü alan adam; “ iyi de onu seviyor, onu bırakamamaktan korkuyorum” deyince Hz. Peygamber de şöyle buyurur:

Öyleyse ondan bu durumda iken faydalan”  (Ebu Davut, Nikah 4)

KUR’ÂN VE GÜNNET İLE ÇELİŞKİLİ  HADİSLERİ KABUL ETMEYE MECBUR MUYUZ?

Önce soralım: Biz, bu hadisi Kutu-i Sitte’den Ebu Davud’da rivayet edildiği için dinen-ahlaken ve ilmen kabul  etmeye mecbur muyuz?

Değiliz, aslında Kur’ân ile bağlantısı kurulamayan veya aykırılığı tespit edilen  hiçbir hadisi kabul etmeye mecbur değiliz. Etmemeliyiz de. Ancak anlamaya çalışmamıza ve izah edebiliyorsak kabul etmemize bir engel de yoktur.

BEN DE YADIRGAMIŞTIM

Bu hadisi yıllar önce ilk defa okuduğumda yadırgamış ve reddeder gibi olmuştum ama şimdi anlamaya çalışıyorum.

İslam’da evlilik, boşanma ve miras gibi konular Rabbimiz tarafından Kur’ân’da gereğince açıklanmıştır. Bu konularda sanıldığı gibi pek çok değil, açıklık getirici bir kaç hadis vardır. Peygamberimizin söz ve mâna olarak Allah’ın kitabı Kur’ân ile çelişecek söz söyleme hakkı zaten yoktur. Çünkü onun ana görevi de Kur’ân’a uymaktır. (HakKa  44-46; Yunus 15; EEn’am 106))

Şimdi bir an için olsun bu olayın yaşandığı süreçte Kur’ân’ın cezaî olanları dahil  ilgili hükümlerinin bütünüyle indirilmiş olduğunu kabul edelim.

KARISI ZİNACI BİR MÜMİN NE YAPABİLİR?

Karısı zina eden ve bunu görgüye dayalı olarak bilen bir mümin ne yapabilir? Görelim:

a.) Kur’ân ve Sünnet kurallarıyla yönetilen İslam Toplumu’nda tek taraflı boşama hakkını kullanarak karısını boşayabilir? (Talak 1-2; Bakara 228)

b.) Yargıya baş vurur ve Bakara 241’de işret edilen boşama tazminatını ödemeden LİAN/ lanetleşme yoluyla ve hakim kararıyla karısından ayrılmak isteyebilir. (Nûr 6-7)

Hadisimizdeki kişi karısına, karşı bu haklarını kullanmamıştır. Kullanamayacağını ve niçini de beyan  beyan etmiştir.

Bu durumda Peygamberimizin karısının zinasından şikâyetçi bu kişiye verebileceği emir veya öğüt, karısını boşaması  olabilirdi. O da bunu yapmıştır.

ZİNA NİKÂHI DÜŞÜRÜR MÜ?

Kur’ân’da zinanın nikâhı düşüreceğini gösteren açık bir hüküm yoktur. Nûr suresinin üçüncü ayeti, ihsan/zinadan beri olmak şartı sebebiyle ancak evliliğin kuruluş aşamasında bir engel olarak görülebilirse de mevcut  olan nikâhı düşürücü değildir. Düşürücü olsaydı Peygamberimiz kişinin sosyal konumuna ve çocuklu olup  olmadığına bakmaz, karısından ayrılığına hükmederdi.

Aziz Peygamberimiz, yetkisini aşmak olacağı için kişiye zinacı karısını öldürmesini veya sokağa atmasını söyleyemeyeceğine göre “Öyleyse ondan bu durumda iken faydalan” demekten başka gösterebileceği bir yol yoktur.

Kur’ân ve Sünnet ahkâmına tabi toplumda böylesi bir durumda kişilerin veya resmi kurumların ancak  tebliği/öğüdü devreye girebilir. Dört şahidin tanık olabileceği şekilde açıktan zina yapılması durumunda ise Nur 2 de Rabbimizin emir buyurduğu “bir topluluk önünde yüz sopa vurulması“ cezası uygulanır.

Sonuç olarak söyleyebileceğimiz şudur:

Kadın eşi kıskançlığı İslami imanla irtibatlandıran ve  eşin haklarına saygılı meşru kıskançlığı ile iftihar eden Peygamberimizin özel ve özgün nitelikli bu hadiste şanına gölge düşürecek bir durum yoktur. (Buhari Nikâh 107,; el-Camis—Sağîr, el—Ğayretü…)

BAŞKACA VE DAHA ERDEMLİ BİR ÖNERİ SUNULABİLİR Mİ?

Yaşadığımız dönemde ve toplumda karısı zinacı konumda olabilecek ve bu durumunun bilinmesi itibar kaybına sebebiyet verebilecek kişiye, her hangi bir ahlâkçının sunabileceği daha faziletli bir öneri  var mıdır? Biz düşünemiyoruz.

Zinayı suç ve  haklara saygılı kıskançlığı erdem olmaktan çıkaran seküler/laik kara yaşamlılar için her hangi bir öneri söz konusu bile edilemez.

Öteden beri tekrarladığımız genel bir hakikati burada bil vesile ama incelediğimiz olay ve konudan  bağımsız olarak tekrarlamış olalım:

İslam karşıtlarının eleştirip yerdiği konuların çoğu, onu ihtişamı ve güzelliğini yansıtan konulardır.

ALİ RIZA DEMİRCAN

MİRATHABER.COM -YOUTUBE- 

YAZARIN DİĞER YAZILARINA ULAŞMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.