Türkmenelinde Neler Oluyor? Barzanîler Kimdir ve Neyi Amaçlamaktadır?

Geçtiğimiz hafta Irak’ta hareketli günler yaşandı. Türkmeneli olarak bilinen bölgenin asıl sahipleri olan Türkmenler, Barzani’nin ve silahlı gücü olan Peşmergenin Kerkük’e girişini protesto ettiler. Zira Peşmergenin geri dönüşü bölgede çatışma ihtimalini artırmaya sahipti. Özellikle Türkmenlerin güvenliği için de hayati önem taşıyan ortak karargâh binasının onlara teslimi gibi konular da gündemdeydi. Bütün bunlardan rahatsız olan Kerkük halkı durumu protesto etti.

Kerkük’te çeşitli gruplarca yürütülen petrol ile yakından ilişkili siyasi hamleler bölgede tansiyonu artırıyor. Olayların başlangıcı esasen Başbakan Sudanî’nin uyguladığı hükümet programına dayanıyor. İran destekli bir hükümetin kabinesinde iddiaların aksine Türkmenlere maalesef yer açılmamıştır. Diğer yandan Peşmerge ve KDP, Türkmenlerin yaşadığı diğer bölgelere tekrar geri çağırılınca gerilim had safhaya yükseldi. KDP’den rahatsız olan Kürt, Türk ve Arap topluluklar durumu tepkiyle karşıladı. Sonuçta durumdan aynı derecede rahatsız olan Türkmenler tarafından gerçekleştirilen birkaç günlük oturma eyleminin ardından yer yer çatışmalar yaşandı. Neyse ki olay devletimizin de ağırlığını koymasıyla geçici bir çözüme kavuşturuldu.

Irak’ta çok uzun zamandır Türkmen varlığı tehlikededir. Türkmen nüfusunun çeşitli oyunlarla az gösterilmeye çalışılması ve başta Barzaniler yani Peşmerge olmak üzere çeşitli grupların bölgede hakimiyet kurma arzuları bilinmektedir. Bu grubun Büyük İsrail’e hizmet amacı güden ve Karadeniz’den, Akdeniz’e ve Basra’ya uzanan büyük bir Kürdistan hayali kuran kesim olduğu biliniyor. Rudaw TV’deki haritada Türkiye’yi bölen ve Türkiye’deki şehirleri kendi hayali devletinde gösteren Barzaniler ve Peşmerge 2017’de Kerkük’ten neredeyse kaçarak çıkmıştı. Üstelik bu grubun, diğer Kürt grupları ile aralarında büyük husumetler mevcut ve bu olaylar Türkmenleri de etkilemektedir. Bugün ortaya çıkan kriz ise bunun devamında gelinen noktayı göstermektedir.

Türkmenlerin asil lideri ve Irak Türkmen Cephesinin Kerkük Milletvekili Erşat Salihi, provokasyonlara geçit vermeden ezilen Türkmen Halkının menfaatlerini korumakla beraber, bölgede barışın sağlanması için de ciddi çabalar sarf ediyor. Kendisinin vatanperverliği Türk Dünyasınca çeşitli ödüllerle takdir edilmiş ve Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan da Irak’taki görüşmelerde kendisiyle aynı masada oturtarak devletimizce onu taltif etmiştir. Türkiye’nin bu tavrına rağmen birileri Erşad Bey hakkında karalayıcı sözler söylemekte ve hatta Irak Türkmenlerini yaftalayarak lekelemeye çalışmaktadır.

Twitter denen mecrada ajanlık ve provokatörlük yaptıkları belli olan bazı şahıslar tarafından Türkmenlere Şii denmiş, Barzaniler ise Ehli Sünnet denilerek daha yakın gösterilmeye çalışılmıştır. Salihi ailesine de soyları başka denilerek, belli gruplarca başka türlü propagandalar yürütülmüştür. Bunun üzerine Türkmeneli Cephesi, büyük çoğunluğun Hanefi olduğunu belirtmekle beraber böyle bir günde mezhep sormanın abes olduğunu zira bölgede Şii olan Türkmenleri de çatıları altında topladıklarını belirtmişlerdir. Ayrıca Irak Meclisinde yaptığı konuşmasında Erşat Salihi, tıpkı PKK militanları gibi İran’dan gelen silahlı kişilerin de Kerkük’ten çıkarılması gerektiğini söylemiştir. Ayrıca güvenlik güçlerine ateş açıldığını da tekrar belirtmiştir.

Türkiye’nin şehirlerini bölerek hava durumu programı sunan Barzanilerin, İsrail’in istihbarat teşkilatı olan MOSSAD ile yakınlıkları biliniyor. Hatta Barzanilere ait bir anıt mezar da İsrail’de bulunuyor. Dolayısıyla Salihi Ailesine ve Türkmenlere öteki muamelesi yapmalarının asılsız olmasına binaen bu bilgiler de önem arz ediyor. Öte yandan devletimizin yöneticileri, Irak’ta ezilen Türkmenleri savunmak için bir hamle başlattığında, sürekli olarak “Türkmenler İran’a hizmet ediyor” diye bir söylenti çıkarılıyor. Bunlar elbette politik bazı hamlelerdir ancak Türkmeneli, Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi Türkmenlerin yurdudur ve Irak Devletinin Başbakanı Sudanî de olaylar sonucunda hükümet olarak aldıkları kararlarla Peşmergeyi tehlikeli tavırlarından dolayı Kerkük’e sokmamıştır. Üstelik diğer Kürt grupları da kendilerinden ve tavırlarından ciddi anlamda rahatsızdır.

Son olarak iddia ettikleri gibi Peşmergenin Türk Silahlı Kuvvetleri ile ortak çalıştığı ve bölgeye girdiği haberi de yalandır. Tam tersine Peşmerge birçok defa kanıtlandığı gibi PKK ile birlikte hareket etmektedir. Burada da ortalığın karışması için çabalayanlar olduğu görülmektedir. Bütün bunlara Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan yaptığı açıklamayla net bir tavır koyarak değinmiştir. Kerkük’te artan PKK militanı varlığı ve Türkmenlerin yaşadığı can kaybına dair gerekli üzüntülerini ve kaygılarını Irak Devlet Yöneticileri ile yaptığı görüşmelerinde kendilerine bildirmiştir. Ayrıca Türkmenlerin destekçisi olduklarını da Türkiye Cumhuriyeti’nin dışişleri bakanı olarak açıkça beyan etmiştir.

Türkmeneli’nin bundan sonraki durumunu bizzat Irak Türkmen Cephesi’nden ve ORSAM’dan takip edebilirsiniz. Özellikle ORSAM’da Selçuk Bacalan, konuyu ele aldığı yazısında tarafsız bir gözle önemli detayları bize aktarmıştır.