islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,4375
EURO
34,7411
ALTIN
2.439,70
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
16°C
İstanbul
16°C
Hafif Yağmurlu
Pazar Az Bulutlu
16°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
16°C
Salı Hafif Yağmurlu
17°C
Çarşamba Az Bulutlu
20°C

YÂSÎN SURESİ IV.

YÂSÎN SURESİ IV.
6 Kasım 2023 09:18
A+
A-

Yâsîn Suresi, Mushaf’taki sıralamaya göre Kur’an-ı Kerim’in 36. suresidir. Halk arasında en çok okunan bir suredir. Bundan önce bu surenin ayetlerini sıra ile bölümler halinde üç makale yazdık. Bu, bu sure hakkında yazdığımız dördüncü suredir. Önce kırk birinci ayette elli dördüncü ayete kadar olan ayetlerin metin ve meallerine yer vereceğiz. Ardından bu ayetleri kısaca yorumlayacağız.

METİN VE MEAL

وَآيَةٌ لَّهُمْ أَنَّا حَمَلْنَا ذُرِّيَّتَهُمْ فِي الْفُلْكِ الْمَشْحُونِ {41} وَخَلَقْنَا لَهُم مِّن مِّثْلِهِ مَا يَرْكَبُونَ {42} وَإِن نَّشَأْ نُغْرِقْهُمْ فَلَا صَرِيخَ لَهُمْ وَلَا هُمْ يُنقَذُونَ {43} إِلَّا رَحْمَةً مِّنَّا وَمَتَاعاً إِلَى حِينٍ {44} وَإِذَا قِيلَ لَهُمُ اتَّقُوا مَا بَيْنَ أَيْدِيكُمْ وَمَا خَلْفَكُمْ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ {45} وَمَا تَأْتِيهِم مِّنْ آيَةٍ مِّنْ آيَاتِ رَبِّهِمْ إِلَّا كَانُوا عَنْهَا مُعْرِضِينَ {46} وَإِذَا قِيلَ لَهُمْ أَنفِقُوا مِمَّا رَزَقَكُمْ اللَّهُ قَالَ الَّذِينَ كَفَرُوا لِلَّذِينَ آمَنُوا أَنُطْعِمُ مَن لَّوْ يَشَاءُ اللَّهُ أَطْعَمَهُ إِنْ أَنتُمْ إِلَّا فِي ضَلَالٍ مُّبِينٍ {47} وَيَقُولُونَ مَتَى هَذَا الْوَعْدُ إِن كُنتُمْ صَادِقِينَ {48} مَا يَنظُرُونَ إِلَّا صَيْحَةً وَاحِدَةً تَأْخُذُهُمْ وَهُمْ يَخِصِّمُونَ {49} فَلَا يَسْتَطِيعُونَ تَوْصِيَةً وَلَا إِلَى أَهْلِهِمْ يَرْجِعُونَ {50} وَنُفِخَ فِي الصُّورِ فَإِذَا هُم مِّنَ الْأَجْدَاثِ إِلَى رَبِّهِمْ يَنسِلُونَ {51} قَالُوا يَا وَيْلَنَا مَن بَعَثَنَا مِن مَّرْقَدِنَا هَذَا مَا وَعَدَ الرَّحْمَنُ وَصَدَقَ الْمُرْسَلُونَ {52} إِن كَانَتْ إِلَّا صَيْحَةً وَاحِدَةً فَإِذَا هُمْ جَمِيعٌ لَّدَيْنَا مُحْضَرُونَ {53} فَالْيَوْمَ لَا تُظْلَمُ نَفْسٌ شَيْئاً وَلَا تُجْزَوْنَ إِلَّا مَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ {54}

41 – Onların soylarını dolu gemide taşımamız da onlar için bir delildir.

42 – Biz, onlar için onun gibi binecekleri daha nice şeyleri yarattık.

43 – Eğer biz dilersek, onları suda batırır boğarız da ne onların imdadına gelen ne de onları kurtaran olur.

44 – Ancak onlar, bizden bir rahmet olarak bir süre daha yaşatılırlar.

45 – Onlara, “Önünüzde ve arkanızda olandan sakının, belki esirgenirsiniz” denildiğinde, aldırmazlar.

46 – Onlar, Rablerinden kendilerine gelen her ayetten yüz çevirirler.

47 – Onlara, “Allah’ın size rızık olarak verdiklerinden Allah yolunda harcayın” denildiği zaman, o inkâr edenler, inananlara, “Allah dileseydi, yedireceği kimseye biz mi yedirelim? Muhakkak ki siz, apaçık bir sapıklık içindesiniz” derler.

48 – Ayrıca onlar, “Eğer doğru söylüyorsanız, bu tehdit ne zamandır?” derler.

49 – Onlar, birbirleri ile çekişip durdukları bir halde kendilerini ansızın yakalayacak olan tek bir çığlıktan başkasını gözetmezler.

50 – O anda onlar, artık ne bir tavsiyede buluna bilirler ne de ailelerine dönebilirler.

51 – Sur’a üfürülecek, o zaman onlar kabirlerinden kalkarak Rablerine doğru süzülüp gidecekler.

52 – Onlar, “Eyvah bize! Kim bizi diriltip yattığımız yerden çıkardı? Bu,  Rahman’ın vaat ettiği şeydir. Peygamberler doğru söylemişler” diye söyleneceklerdir.

53 – Bir tek çığlık kopacaktır. Hemen onların tümü, huzurumuzda toplanacaklardır.

54 – İşte o gün, hiç bir kimseye herhangi bir haksızlık yapılmayacak ve size de sadece yaptıklarınızın karşılığı verilecektir.

ALLAH’IN AYETLERİ

Kur’a-ı Kerim’deki surelerin cümlelerine ayet dendiği gibi, Allah’ın çeşitli eserleri de onun varlığının, birliğinin, gücünün, üstün kuvvet ve kudretinin birer delilidir. Bunlar, Kur’an-ı Kerim’in çeşitli ayetlerinde dile getirilmektedir. Burada üzerinde durduğumuz ayetlerde de insanların gemiler ve başka bineklerle taşınmaları dile getirilmektedir. Bunlar, Allah’ın yüceliğini gösteren birer delildir. Allah dileseydi, insanları gemilerle denizlerin üzerinde gezdirmez, onları batırır v boğardı. Birileri bu gibi şeylere tabiat kanunu diyebilir, bir Allah’ın yasası deriz.

İNKÂRCILARIN DURUMU

Allah’ın hidayetini hak etmeyen inkârcılar, her şeye rağmen inanmazlar ve küfürde inat ederler. Yine de Allah onlara çeşitli nimetleri verir ve onlara mühlet tanır. İnkârcılar Allah’ın ayetlerinden yüz çevirirler. Fakir ve yoksul insanlara yardımcı olmayı da kabul etmezler. Ancak kıyamet olayı gelip çatınca, şaşkına dönecekler. Allah’ın iradesiyle kıyamet olayı gelip çatınca, onlar her şeyi anlayacaklar. Ancak son pişmanlık fayda vermeyecektir.

Aslında bu bir inanç meselesidir. İnanmak, insanın ruh dünyasından gelen bir duygudur. Bazı kişilere ne yaparsan yap, ne söylersen söyle, fayda vermez ve onlar inanmazlar. Allah hidayet vermeyince, peygamberler en yakınlarını, çocuklarını bir inandıramamışlardır.

Aslında düşünen, aklını kullanan insanlar için her şey birer delildi. İnsan, yağan yağmurdan, esen yelden bile ders ve ibret alabilirler.

SONUÇ

Netice olarak Allah’a inanmak, iman etmek, tereddütsüz bir şekilde bu inançla bu imanla yaşamak, insanı mutlu kılar. Ayrıca böyle dürüst bir inanç, insanı dünyada mutlu kıldığı gibi, ahirette de mutlu kılar. Ona göre her şeyden ders ve ibret almak gerekir.

YAZARIN DİĞER YAZILARINI OKUMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ

 

Yorumlar
  1. Ahmed YAHYA dedi ki:

    Hocam çok teşekkürler