islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,4954
EURO
34,9187
ALTIN
2.437,70
BIST
9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
20°C
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
17°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C

Darbeler 12: Gelecek darbenin tarzı

Darbeler 12: Gelecek darbenin tarzı

Türkiye’de ve dünyada yabancı ülkelerce düzenlenen ya da desteklenir çok sayıda darbeye bakıldığında farklı özellikler ve dinamikler görüyoruz. Önümüzdeki olası darbenin türünün tahmin edilmesi, savunma ve savuşturmayı kolaylaştıracaktır

İlim tasniftir. Bilgi, haber ve verileri inceleyerek bunları belirli kategorilere sokmak insan zihninin de temel çalışma yöntemidir.

Darbelerin tasnif edilmesi, bunların kategorize edilmesi ve türlerini, farklılıklarının çıkartılması kuşkusuz siyaset bilimcilerin işi olmalıdır. Türk siyasetinde en belirleyici öğe, en azından en sık görülen ve toplamda en fazla değişimi yapan darbe ve darbe girişimleri olduğundan, beklenti odur ki Türk siyaset bilimi bölümleri bu alanda bir bilim geliştirmiş olsunlar.

Ancak Türkiye’deki ve dünyadaki darbeleri belirli özelliklere göre değerlendirerek bunların türlerini belirleyen, bir yandan da bu konuda ortak bir dil ve anlayış oluşturan bir çalışma ya da düşünce tarzı ilgi çeken bir akademik odak olmamıştır. Bu konuda 28 Şubat’a postmodern sıfatının hediyesi dışında bir tasnif bulunmamaktadır.

Burada uzun ve ayrıntı bir akademik öneriden çok, bazı özelliklerden bahsederek kuralları ve darbe türlerini ele almak bir sonraki darbeye karşı savunma konusunda bir adım olacaktır.

Öncelikle, son müdahale, son darbe ve son işgal yoktur. Darbeler geciktirilebilir, bunların olmaması arzulanabilir ama Türkiye 12 bin yıllık uygarlığı, 4000 yıllık yazılı tarihi ve 110 yıllık yakın darbeler tarihi boyunca bunları yaşamıştır, yaşayacaktır da. Telaş başkadır, tedbir başkadır.

İkincisi geçmişe bakılarak elde edilecek bir kural. Yakın tarihte ülkemizde ve dünyada, ABD’nin yoğun varlığı bulunan ülkelerde ABD karşıtı darbeler başarılı olmamaktadır. ABD desteği yeter şart değildir ama gerek şarttır. Ülkemizde de ABD desteği olmayan 1962 ve 1963 Aydemir darbeleri, 9 Mart 1971 Madanoğlu Cunta darbesi, 1987 Öztorun 2000 planı, FETÖ’nün işi bulandırmasıyla mahiyetini tam bilemediğimiz Balyoz/Ayışığı tasarımları başarısız askeri girişimler olmuştur. ABD-İngiltere desteksiz bir darbe yoktur.

Kısaca bir darbeye CIA, MI6, NSA ve GCHQ destek vermezse başarısız olur. Destek verirlerse de başarısız olma ihtimali bulunmaktadır. ABD desteği alan ancak başarılı olamayan girişim, eğer Gezi olaylarını saymazsak, 15 Temmuz Hain Darbesidir. Kısaca gerek şart vardır, yeter şart yoktur.

Buradan çıkarımla ABD destekli olmayan Perinçekçi/Ulusalcı darbenin tek başına başarı ihtimali bulunmamaktadır.

Üçüncü çıkarım darbenin tipidir. Şu ana kadar iki tarz darbe gördük. Birincisi çoklu, geniş yapılı, çok unsurun hatta çok ülkenin girdiği, başı ve sonu net olmayan, hatta yürütülmesi bile gerçek zamanlı yapılan, yönetim biliminde lean adı verilen tarzdır.

Kısmen 27 Mayıs 1961, kısmen Gezi girişimi 31 Mayıs 2013, ama özellikle 28 Şubat 1997, bu tür, davulla zurnayla gelen, net tasarımı tamamlanmamış, plana değil gidişata göre yönetilen, birbiriyle ilgisiz görünen unsurların işe karıştığı, çok sayıda dış ülkenin destek verdiği çoklu müdahalelerdir.

Buna karşın az sayıda ya da tek unsura dayalı, askeri gücün beklenmedik anda kullanıldığı, gizliliğin esas olduğu, ayrıntılı plan yapılıp buna bağlı kalınan geleneksel darbeler vardır. Bunların başlıcaları 12 Eylül ve 15 Temmuz’dur. 12 Mart benzer özellik içermesi ve temelde Faik Türün’ün gücüne dayalı gelişmesine karşın 9 Mart’a hızlı bir cevap olması nedeniyle planlı değildir. 1980 ve 2016 darbeleri ayrıntılı plana bağlı, tek bir unsura dayalı dünya ülkelerinin çok işin içinde olmadığı, tamamen askeri güce dayalı müdahalelerdir.

Eldeki darbe tipleri 2016 tip ve 1997 tiptir.

Şu anda karanlık hainlerin planladıkları müdahale 15 Temmuz 2016 tarzı olmayacaktır çünkü dayanacakları, tamamen yeterli olacak bir FETÖ elde yoktur. FETÖ hala askeriyede, poliste, yargıda, istihbatatta, bürokraside, özellikle de özel sektörde mevzilere sahiptir. Ancak bu 150 generalli dönemindeki gibi tek başına darbe yapacak düzeyde değildir. Sonraki darbede FETÖ’ye yine rol biçilmiştir ama onun yanısıra hem başka unsurların hem başka ülkelerin de rol alması istenecektir.

Yerli yabancı çok unsurlu, çok ülkeli ve çok değişkenli bir müdahale, gizliliğe dayalı ayrıntılı bir plana sadık kalınarak yürütülemez. Bu nedenle yavaş gelişecek bir darbenin gelişi, onu hazırlayan sosyal, siyasal, adli, diplomatik, askeri olaylara bakılarak anlaşılabilir. Bu gelişmeler 15 Temmuz planı tarzı değil, ancak 28 Şubat çoklu darbesi tarzı olabilir.

1997 tarz müdahale ellerindeki tek yöntemdir. Buna da kullanacakları olası unsurlar ve yöntemler incelenerek hazırlık yapılabilir.

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.