islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5488
EURO
34,9371
ALTIN
2.445,81
BIST
9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
19°C
İstanbul
19°C
Az Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
17°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C
Salı Az Bulutlu
17°C

KUDÜSTE BAYRAMLA BEKLENEN GERİLİM

KUDÜSTE BAYRAMLA BEKLENEN GERİLİM
19 Nisan 2022 10:00
A+
A-

Ramazan ayı, Yahudilerin Fısıh bayramı ve Hıristiyanlar Paskalya’sı en son otuz yıl önce denk gelmişti.

Üç dini bayram da bu hafta, on binlerce İsrailli ve Filistinli dindarların yanı sıra yabancı hacıların Kudüs’ün Eski Şehrine akın etmesi de bu haftaya denk geliyor. Bu durum da tartışmalı olan kutsal yerler üzerinde yaşanan gerilimli hali daha da arttırmakta.

İsrail’de yıllardır gerçekleştirilen bir dizi ölümcül saldırının ardından işgal altındaki Doğu Kudüs’te sayıları artmakta olan İsrail polisinin son derece teyakkuz halinde olduğu gözlemleniyor.

Müslümanların üçüncü kutsal mekanına giderken omzuna seccade tutan Ziyad, “Biz Müslümanlar için, her zaman sabırsızlıkla beklediğim manevi bir dönem olan Ramazan’da Mescid-i Aksa’da namaz kılmamız benim için oldukça mühim bir durumdur. ” diyor.

Doğu Kudüs’ten Hıristiyan turizm organizatörü Dalia Habash, polis kontrol noktalarının Paskalya’da Eski Şehir’deki yaşlı akrabalarını ziyaret etmesini her zaman zorlaştırdığını, ancak gitmesi gerektiğini söylüyor.

Daha sonra sözlerine şu şekilde devam etti: “Filistinli bir Hristiyan olarak Kudüs’teki kutlamanın özel bir önemi var. Sadece İsa’nın çarmıha gerildiği, gömüldüğü ve orada diriltildiği yer olduğu için değil, aynı zamanda Filistinli Hristiyanlarla beraber diğer Hristiyan ve Filistinlilerin de burada birlikte kutlama yaptıkları için özel bir anlam ifade ediyor..”

O, şarkı söyleyerek ve yürüyerek Pazar günü Zeytin Dağı’ndan palmiye yaprakları taşıyan izcilerle olan ve Kutsal Kabir Kilisesi’ndeki Kutsal Cumartesi Ortodoks ayinleri sırasındaki neşesini anlatıyor.

Dalia, “Çanların Mesih’in Dirilişinin ilahisiyle çalmasından sonra saniyeler içinde, eski şehrin her yerinde mumlar yakılıyor” diyor.

“Dünyada bunun gibi bir hava yok.”

Yahudilerin ibadet etmelerine izin verilen en kutsal yer olan Ağlama Duvarı’nın Kudüs’te bulunması Yahudilere özel bir Fısıh Bayramı yaşatmaktadır.

Fısıh Yemeği sırasında, İsrail’in eski Mısır’daki kölelikten kaçışının ve kurtuluşunun hikayesi anlatılır.

Geleneksel olarak, son sözler “Gelecek yıl Kudüs’te olacak” şeklinde, Yahudilerin Tevrat topraklarına dönme arzusunu yansıtmaktadır.

Şu anda Kanada’da yaşayan ancak İsrail’de doğmuş olan Keren Troyner, “Burası manevi bir yer, sanırım buraya geldiğimde dualarıma karşılık buluyor.” diyor.

“Birlikte olduğumuz hissini seviyorum ve etrafımdaki insanların ağlayıp ruhları hakkında konuşmalarını görmeyi seviyorum.”

Keren sözlerine şöyle devam ediyor: “Güvenlik durumu için çokça endişelendiğimi söyleyemem, korkmadan dolaşıyorum, sadece Allah’ın sizi koruyacağına inanabilirsiniz.”

İsrailli bir asker olan Ronit, Fısıh Bayramı’nı ailesiyle birlikte kutlamayı dört gözle bekliyor, ancak bu dönemde “belirsizlik” olarak adlandırdığı güçlü bir farkındalığa sahip.

“Güvenlik durumu konusunda endişeliydim, ancak güvenlik servislerimizin çalışmalarına güveniyorum” diyor.

Daha önce bayramlar denk geldiğinde İsrail-Filistin çatışması patlak vermiş ve katı Ortodoks Yahudiler Mescid-i Aksa’daki Harem-i Şerif’i ziyaret etmek istemişti. Yahudiler tarafından iki İncil tapınağının yeri olarak saygı görüyor ve aynı zamanda Yahudiler için en kutsal yer.

Geçen Mayıs ayında, Gazze Şeridi’ni yöneten İslamcı hareket Hamas, Mescid-i Aksa’daki çatışmaların ardından Kudüs’e roket atarak 11 gün süren yıkıcı bir savaşın fitilini ateşledi.

Son haftalarda, üç İbrahimi inancın bu yılki tatilleri öncesinde sükuneti ve ibadet özgürlüğünü sağlamaya çalışmak için İsrailli ve Filistinli yetkililer arasında üst düzey toplantılar düzenlendi.

Bu konu, ailesi yaklaşık 100 yıldır Kudüs’teki Müslüman ve Hristiyan kutsal mekanlarının koruyucusu olan Ürdün Kralı Abdullah’ı da ilgilendiren konular arasında yer alıyor.

Ancak bu tarafların anlaşması, İsrail’de son üç hafta içinde 14 kişinin öldüğü dört korkunç saldırının gerçekleşmesini engellemedi.

“İslam Devleti” örgütüne bağlı iki İsrailli Arap tarafından iki saldırı gerçekleştirildi ve başka iki saldırı da işgal altındaki Batı Şeria’nın Cenin bölgesinde yaşayan Filistinli silahlı kişiler tarafından gerçekleştirildi.

Hamas ve diğer silahlı gruplar bu kanlı operasyonları övdü.

Dört çocuk annesi Neven Saleh, hadiseleri Gazze’den gergin bir şekilde izlerken, “Bunu alenen söylemekten korkmuyorum… Başka bir savaş istemiyoruz” diyor.

10 ay önce bir İsrail hava saldırısında yıkılan evlerini kendisinin ve ailesinin nasıl yeniden inşa ettiğini anlatıyor.

“Ramazan geleceği için evi süsledik” diyor ve ekliyor: “Kızlarım her gün bana Ramazan Bayramı’nı kutlayıp kutlamayacağımızı soruyorlar.”

“Geçen yıl onlara yeni kıyafetler aldım ama ne yazık ki hiç giymediler.”

İsrailli bir askeri yetkili bu hafta gazetecilere verdiği demeçte, “Bu tatil döneminin barış ve güvenlik içinde geçmesini umuyoruz. Durum çok karmaşık.”

Güvenlik güçlerinin, bir yandan Filistinlilere Kudüs’te namaz kılma izni verilmesi, diğer yandan terörle mücadele operasyonları gibi sivil prosedürleri uzlaştırmaya çalıştığını da sözlerine ekledi.

İsrail ordusunun Batı Şeria’da düzenlediği baskınlar ve tutuklamalar ciddi çatışmalara yol açtı. Saldırganlar ve saldırı planladığı iddia edilenler de dahil en az 20 Filistinli, son şiddet dalgasında öldürüldü.

İsrail askerlerinin operasyonlarının yoğunlaştığı Cenin’de öfke tırmanıyor.

Cihad el-Zuhri meydan okurcasına, “Evet, durum özellikle Ramazan ayında kötü ama günlük saldırılar ve soğukkanlı infazlar karşısında birleşeceğiz” dedi.

“Savaşmak zorunda kalırsak onurumuzla savaşır, onurumuzla ölürüz.”

Birçok Filistinli ve İsrailli için, her zaman olduğu gibi, çatışmanın devam etmesi dini bayramların sevincini engelliyor.

 

 

 

 

ETİKETLER: Manşet
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.