islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5122
EURO
34,9033
ALTIN
2.442,74
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
15°C
İstanbul
15°C
Az Bulutlu
Pazartesi Az Bulutlu
17°C
Salı Az Bulutlu
17°C
Çarşamba Az Bulutlu
18°C
Perşembe Az Bulutlu
19°C

KUR’AN’DA MESH (DÖNÜŞTÜRME) GERÇEĞİ 

KUR’AN’DA MESH (DÖNÜŞTÜRME) GERÇEĞİ 
6 Aralık 2023 09:00
A+
A-

Önce içinde ‘mesh kelimesi geçen hadis rivayetlerine bakalım. Ali b. Ebi Tâlib (ra) anlattı: “Rasûlullah (sav) (bir gün): 

-“Ümmetim on beş şeyi yapmaya başlayınca onlara büyük belânın gelmesi vacip olur” dedi.  

-“Ey Allah’ın Resulü! Bunlar nelerdir?” diye sordular. O da onları şöyle saydı: 

-“Ganimet (bazı kimseler arasında) dolaşan bir meta haline gelirse, 

-Emanet (edilen şeyler) ganimet (ele geçen kâr) sayıldığı, 

Zekât (vermeyi) ceza saydıkları, 

-Kişi annesinin hukukunu gözetmeyip karısına itaat ettiği, 

-Babaya cefa edip (daha çok) arkadaşına iyilik ettiği, 

-Mescitlerde (dünyalık işlere ait) sesler yükseldiği, 

-Bir topluma onların onların en kötüsü (erzel) reis olduğu, 

-Kişiye zararı dokunmasın diye saygı gösterildiği, 

-İçkiler (serbestçe) içildiği, 

-İpek (erkekler tarafından) giyildiği, 

-Şarkıcı kadınlar ve çalgı aletlerinin yaygınlaştığı, 

-Sonradan gelen nesillerin öncekilere hakaret ettiği zaman artık kızıl rüzgârı, yere batışı (hasfı) veya sûret (şekil) değiştirmeyi (meshi) bekleyin.” (Tirmizî, Fiten/39 no: 2210 ğarip kaydıyla) 

Bir sonraki rivayette; “veya gökten taş yağmasını (kazfi) bekleyin” ilave cümlesi var. (Tirmizî, Fiten/39 no: 2211 ğarip kaydıyla) 

Imran b. Huseyn’in naklettiğine göre Rasûlüllah (sav) şöyle buyurdu: “Bu ümmetin başına hasf (yere batış), mesh (şekil değiştirme) ve kazf (taş yağma) gelecektir.” Müslümanlardan biri; “Ey Allah’ın Elçisi, bu ne zaman olacak?” Rasûlüllah; “Şarkıcı kadınların ve çalgı aletlerinin çoğaldığı, içkilerin içildiği zaman.” (Tirmizî, Fiten/39 no: 2212 yine ğarip kaydıyla) 

(Rasûlüllah’ın hoş görmediği, şarkıcılar veya çalgı aletleri muhtemel İslâmî ölçülere uymayan, kişiyi oyalayıp kulluk görevlerini ihmal ettiren, ya da onları İslâmî edepten uzaklaştıran şeylerdir. Yoksa Peygamberimizin İslâmi ölçülere uyan şarkı ve müzikleri hoş gördüğü kaynaklarda geçiyor. Allahu a’lem) 

 -Kur’an’da mesh (dönüştürme) kavramı 

Mesh; sözlükte “bir şeyin şeklini çirkinleştirmek, ya da bir yaratığı başka bir surete çevirmek, bir yiyeceğin tadını bozmak” demektir. (İbni Manzur, Lisânü’l-ʿArab, 14/71)  

Mesh; Yaratılışın değişmesi ve ahlâk bozukluğu. Bu ikisi de bir şekilden başka şekle sokma anlamındadır.  

Erken dönem müfessirleri meshe yalnız “taşa ve hayvana çevirme” anlamı verirken R. el-İsfahani diyor ki âlimler bu kelimeyi iki kısma ayırırlar. 1-Özelde ve bazen gerçekleşen fiziksel olarak yaratılışı değiştirme. 

2-Her zaman gerçekleşebilen değişim. Bu da ahlaki olarak olabilecek bir değişmedir. İnsanın bazı hayvanlarda bulunan çirkin ahlâki davranışlara yeltenmesiyle gerçekleşir. (el-Isfehânî, R. el-Müfredât, s: 710)  

Bu kelimeyi bazı müfessirler ‘inanmayanları oldukları yerde hareketsiz oturtmak, helâk etmek’ (Taberî, İbni Cerir. Câmiu’l-Beyân, 10/460), 

‘yaratılışlarını değiştirmek, taşa veya hayvana dönüştürmek’ (İbn Kesîr, Muhtasar Tefsir, 3/168.  Şevkânî, Fethu’l-Kadir, s: 1439) şeklinde açıkladılar.  

-‘Mesh’ Kur’an’da fiil olarak yalnız bir yerde geçiyor.  

“Yine eğer dileseydik, oldukları yerde başka yaratıklara dönüştürürdük de ne ileri gidebilirler, ne geri dönebilirlerdi.” (Yâsîn 36/67) 

“Dilesek onları tam da kuvvetli oldukları çağda mesh ediverir (kılıklarını değiştirir), oldukları yerde çevirirdik de ne geçebilir ne dönebilirlerdi. Şu hâlde böyle murat edilmiyorsa yapılamayacağından değil, cezaları âhirette verileceği içindir.” (Elmalılı, H. Y. Hak Dini Kur’an Dili (sad.), 6/422) 

Âyeti şöyle anlamak da mümkün: “Eğer (doğru ile yanlış arasında seçim yapma özgürlüğünden yoksun olmalarını) dilemiş olsaydık, onları kesinlikle farklı bir tabiatta yaratırdık.   

“Yani, Allah insanların irade veya ahlakî tercih özgürlüğüne sahip olmamalarını dileseydi, onları başından beri manevî ve ahlakî olarak durağan bir tabiatta yaratır, içgüdülerinin pençesinde (bulundukları yerlerde) hareket edemez şekilde tutar; kendini geliştirme dürtüsünden yoksun ve olumlu gelişmeler sağlamaktan yahut, yanlış yolları terk etmekten aciz bırakırdı.” (Esed, M. Kur’an Mesaji, 2/905)  -“Aşağılık maymunlar olun”  

Bu ifade iki âyette geçiyor. (Bekara 2/65-66. A’raf 7/165-166),  

domuza ve maymuna dönüştürme ise bir âyette geçiyor. (Mâide 5/60) Şöyleki:  

“Şüphesiz siz, içinizden Cumartesi yasağını çiğneyenleri bilirsiniz. Biz onlara, “… aşağılanmış maymunlar olun (kûnû kıradeten hâsiîn)” demiştik.” (Bekara 2/65. A’raf 7/166) 

“Hâsie”: kovma ve uzaklaştırmadır. “Hâsi’în” kelimesi uzaklaştırılmışlar, tard edilmişler demektir. “Göz, hor ve hakir olarak sana dönecektir” (Mülk 67/4) âyetinde olduğu gibi.  

Bir âyette de şöyle geçiyor: “(Allah (st) Cehennemliklere); Alçaldıkça alçalın (ahseû) orada! Bana karşı konuşmayın artık!  diyecek.”  (Mü’minûn 23/108) Bu âyet şöyle de anlaşılabilir: “gazaba uğramış şekilde uzak bir durun”. 

Bu kelime aynı zamanda “küçülmek ve zelil olmak” anlamına da gelir. (İbni Cerir. Câmiu’l-Beyân, 1/374. Kurtubî, el-Câmiu li-Ahkâmi’l-Kur’an, 1/215. Beğavî, Tefsir, 1/81) 

-Meshin (dönüştürmenin) sebebi 

İçinde mesh kelimesi geçmemekle beraber “dönüşme’ olayı anılan iki ayette İsrail oğulları hakkında, Maide 5/60da ise genel anlamda (Taberî’ye göre yine onlar hakkında) geçiyor. 

Bu ve bundan sonra gelen ayetler Rasulüllah’ın Medine hayatı zamanında Medine’nin çevresinde bulunan Yahudilere hitabediyor. Onları uyarıyor, Allah’ın emir ve yasaklarına uyarak Muhammed’in (sav) elçiliğini kabul etmeye davet ediyor. Aksi takdirde Allah’ın emir ve yasaklarına karşı gelen ataları maymunlara dönüştürülerek cezalandırıldıkları gibi onların da Allah tarafından cezalandırılacaklarını haber veriyor. 

İsrailoğulları Allah (sav) tarafından konmuş olan Cumartesi günü avlanma yasağına uymadılar.   

“Ey Muhammed, onlara, deniz kenarındaki şehir halkının başına gelenleri sor. Hani onlar, Cumartesi günü haddi aşıyorlardı. 

Dinlendikleri Cumartesi günü balıklar akın akın kendilerine geliyor, tatil yapmadıkları diğer günlerde ise onlara yaklaşmıyorlardı. İşte biz, yoldan çıkmaları sebebiyle onları böylece imtihan ediyorduk. 

Hani onlardan bir topluluk demişti ki: “Siz, Allah’ın helâk edeceği veya şiddetli bir azaba uğratacağı bir kavme ne diye (boş yere) öğüt veriyorsunuz?” Onlar da, “Rabbinize bir mazeret beyan etmek için, bir de belki Allah’a karşı gelmekten sakınırlar diye (öğüt veriyoruz)” demişlerdi.  

Onlar kendilerine hatırlatılanı unutunca, biz de kötülükten alıkoymaya çalışanları kurtardık. Zulmedenleri yoldan çıkmaları sebebiyle, şiddetli bir azapla yakaladık. (A’raf 7/163-165. İsrailoğullarının bu esası çiğnemeleri ile ilgili olarak ayrıca bakınız: Nisâ 4/47-54. A’râf 7/163. Nahl 16/124)  

Allah (cc) israiloğullarını denemek için bazı sınırlar koydu. Bunlardan birisi balık avlama yasağı idi. Onlardan bazıları hem Cuma gününe saygısızlık ettiler, hem de Allah’ın koyduğu sınırları çiğnediler. 

Yasağı delmek için Cumartesi öncesinde balıkların geçebileceği su yolları yaptılar. Ya da ağlarını suya atıyorlar, yasak bitince çekiyorlardı. Böylece kendilerince hem yasağa uymuş oluyorlar, hem de balık avlamış oluyorlardı. (Taberî, İbni Cerir. Câmiu’l-Beyân, 1/370-373)  

 Hüseyin K. Ece 

YAZARIN DİĞER YAZILARINI OKUMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.