islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,4325
EURO
34,8475
ALTIN
2.428,49
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
17°C
İstanbul
17°C
Az Bulutlu
Salı Az Bulutlu
16°C
Çarşamba Az Bulutlu
18°C
Perşembe Az Bulutlu
19°C
Cuma Az Bulutlu
19°C

SAVAŞTA ALLAH’IN YARDIMI  VE GELİŞ ŞARTI II

SAVAŞTA ALLAH’IN YARDIMI  VE GELİŞ ŞARTI II
25 Kasım 2023 10:00
A+
A-

Savaş, meşru  kılınan sebepleri içinde ve Allah’a ibadet amacıyla ve savaşı gereksiz olarak uzatıp sivilleri öldürmek gibi aşırılığa (Bakara 190) kaçılmadan yapılırsa Allah’ın yardımı gelir.

Peygamberimiz Hz. Muhammedin ifadesiyle Allah’ın verdiğini engelleyecek, engellediğini verecek ve  hükme bağladığını bozacak hiç güç olmadığı ve Kur’ân’da  açıklandığı üzere Allah’ın planlaması da bütün savaş entrikaları üstüne çıkacağından (Al-i İmran 54) Allah’ın yardımı gelir ve savaş zaferle taçlanabilir.

Kaldı ki Kur’ân penceresinden bakıldığında güzelliklerden biri olan şehadet de bir zaferdir; zaferin atılan tohumlarıdır.

ALLAH’IN YARDIMINI GELMESİNİ ÖZEL ŞARTI

Allah, vaat ettiği yardımını koşulsuz olarak gönderebilirse de özel şartı savaşa girilmesidir.

Müminler savaşa girecek ki yardım gelsin. Rabbimiz Kitabı olan Kur’ân’da bu gerçeği şöyle açıklar:

“ Onlarla savaşın ki  Allah sizin elinizle onları cezalandırsın; hor ve hakir kılsın, sizi  onlara karşı yardımıyla desteklesin ; ve inananların içlerini ferahlatıp  kalplerindeki öfkeyi yatıştırsın.

 Allah dilediğine merhametle yönelir ve bağışlar; çünkü Allah doğru hüküm ve hikmetle edip-eyleyen mutlak ve sınırsız bilgi sahibidir.”  (Tevbe 9/14-15)

ALLAH’IN YARDIMI NASIL GELİR?

Allah’ı yardımı başlıca üç şekilde gelir.

1.) Ruhsal Yardım

Mümin savaşçılar düşmanlarına az gösterilirken düşmanları da müminlere az gösterilir. Böylece düşman küçümseyerek gerekli önlemleri almazken, müminler de korkularını atarlar ve yüreklenirler. Bu yardım türü bize Peygamberimiz ve sahabileri üzerinden şöylece açıklanır:

“ Zamanı gelip kendileriyle karşılaştığınızda sizin gözlerinizde onları az gösteriyor, onların da gözlerinde sizi az gösteriyordu ki ALLAH önceden planlanmış işi gerçekleştirsin. İşler, sonunda Allah’a döner.”  (Enfal 8/44)

2.) Yağmur ve Kasırga Gibi Doğal Varlıklarla Yardım

Yağmurla yardıma Enfal suresinin 11. ayetinde işaret edilirken Kasırga ile yardıma da Hendek Harbi bağlamında aşağıda anlamını zikredeceğimiz Ahzab suresinin 9. ayetinde yer verilmektedir

3.) Savaşçı Meleklerle Yardım

Savaşçı Meleklerin  yardımı Kur’ân’ın lafzına ve ruhuna uygun bir kabuldür. Meleklerin yardımını moral takviyesi olarak değerlendirmenin Kur’an’ın ruhuyla çelişen bir yaklaşım olacağına değinmekle yetinelim ve kasırga ve meleklerin yardımını bir arada açıklayan  ayeti sunalım:

“ Ey iman edenler! Allah’ın size Hendek savaşında bahşettiği nimetleri hatırlayın: Hani Arabistan’ın dört bir yanından toplanıp gelen güçlü ve kalabalık düşman orduları, Medine’yi kuşatarak her taraftan üzerine saldırmışlardı. Fakat bir aylık kuşatmanın ardından Biz onların üzerine, ortalığı darmadağın eden buz gibi bir fırtına salmış ve ayrıca, sizinle omuz omuza savaşan, fakat gözlerinizle göremediğiniz meleklerden ordular göndermiştik. Çünkü Allah, yaptığınız her şeyi görmekteydi.” (Ahzab 33/9)

4.) İnsanlarla Yardım

 Yukarıda  Mazlumların Yardım Çağrısı” ve  “Saldırgan Müminlere Karşı Çıkmak” bölümlerinde bu yardım türüne açıklık getirmiştik.

Allah, müminlerle doğrudan ve örneğin BM’de oy verdirterek ve meydanlarda  destekleyici nümayişler yaptırtarak  Müslüman olmayanlarla da dolaylı olarak yardım edebilir. Sunacağımız ayet bu konuya açıklık getirmektedir:

“ Ama eğer asıl maksatları savaş olduğu hâlde barış yanlısı gözükerek sana hile yapmaya kalkışırlarsa, korkma, onlara karşı Allah sana yeter! O Allah ki, katından gönderdiği yardımıyla ve uğrunda can vermeye hazır olan müminlerle seni destekledi,” (Enfal 8/62)

RIZASINDAN SAPILIRSA ALLAH YARDIMINI KESER

Allah’ın  yardımı, sevgisi ve rızası istenerek  emirleri ve yasaklarına uyulması şartıyla gelir. Ama savaş sırasında cihadımıza  örneğin şan ve şöhret duyguları karışır  ve ganimet hırsı bulaşırsa gelen yardım da kesilir.

Peygamberinizin kumanda ettiği Uhud savaşında onun  görevlendirdiği ve kendisinden emir gelmedikçe terkedilmemesi uyarısında bulunduğu stratejik tepeyi, görevlendirilen Müslümanların bir kısmı, ganimet sevdasına kapılarak  terk edince  yardım kesilmiş, Müslümanlar yetmiş şehit vererek mağlup olma eğilimine girmişlerdi. Al-i İmran suresinde bu konu Uhud’a katılan müminler üzerinden şöylece açıklanır:

“ Hiç şüphe yok ki, Allah Uhud Savaşı öncesinde size müjdelemiş olduğu zafer vaadini yerine getirdi. O size, emirlerine uyduğunuz takdirde kesin zafer ve başarı elde edeceğinizi müjdelemişti. Nitekim savaşın ilk anlarında O’nun yardım ve izniyle düşmanı önünüze katmış, onları kılıçtan geçiriyordunuz. Ne var ki, arzu ettiğiniz zaferi Allah size göstermişken, ganimet sevdasıyla gevşekliğe kapıldınız ve pek çoğunuz Peygamber’in verdiği emre karşı gelerek isyan ettiniz. Öyle ki; O sırada kiminiz dünyayı istiyordu, kiminiz de âhireti. Dünyanın basit menfaatlerini tercih eden zayıf imanlı müminler, savaşın ortasında mevzilerini terk edip ganimet peşine düştüler,
Sonra Allah, bu hatanızdan dolayı sizi bir musibetle imtihan etmek için düşman karşısında yenilgiye uğratarak onlardan geri çevirdi.  Fakat bununla birlikte, yine de kusurunuzu affederek sizi bağışladı. 
Zira Allah, müminlere karşı çok merhametli, çok lütufkârdır. “ (Al-i İmran 3/152)

LAİK DÜZENLER ALLAH’IN YARDIMINI ENGELLER

Allah’ın yardımının Allah’ın dinine yardım etme şartına bağlandığı ve ihlasla başlayan savaş sırasında ordunun bir kısmının mesela ganimet hırsıyla hareket etmesinin yardımı engelleyeceğini misallendirmiştik.

Müslümanların Allah’ın dinini dışlaması veya dışlayanlara onay vererek seküler bir sistemi /laik bir düzeni benimsemesi, Allah’ın dininden  yüz çevirmek olacağından İlahi yardımın kesilmesine sebep olacağı açıktır.

Laik bir düzen yaşamlısı olan Müslümanlar, yurtlarını korumak gibi savaşı meşrulaştırıcı bir sebeple harbe girseler de yardım alamayacağı açıktır.

İslam ve Türk dünyasının lideri konumunda olan Ülkemiz, emperyalis Amerika ve Batılı ülkelerin hedefinde olacağından laikliğini  hiç değilse din karşıı olmaktan çıkarması ve isteyenlerin İslam’ı tam olarak yaşayabileceği bir kıvama getirmesi gerekir ki İslam’dan ilhamlı özgürlükçü yeni bir Anayasa bunu bir ölçüde sağlayabilir.

Savaş modern silahlarla ve hava araçlarıyla yapılır ama onları da ölümüne ama adaletle ve sabırla kullanabilecek de insandır.

ALLAY YADIM EDERSE BİZE GALİP GELECEK GÜÇ YOKTUR

Meşruiyet şartlarına uyularak Allah’ın yardımı hak edilirse, bu yardım, önceden hesaplanamayacak şekilde bin bir yolla ve yoğunlukta gelir. Galebe sağlanır.  Bu da Rabbimizin va’didir. Okuyalım:

“Allah size yardım ettiği sürece, hiçbir güç sizi yenemez. Ama eğer sizi yüzüstü bırakacak olursa, size O’ndan başka kim yardım edebilir? Öyleyse, inananlar yalnızca Allah’a dayanıp güvensinler. (Al-i İmran 160)  

ALİ RIZA DEMİRCAN

YAZARIN DİĞER YAZILARINI OKUMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ