islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,3782
EURO
34,7437
ALTIN
2.429,32
BIST
10.012,83
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
17°C
İstanbul
17°C
Az Bulutlu
Salı Hafif Yağmurlu
15°C
Çarşamba Az Bulutlu
18°C
Perşembe Az Bulutlu
19°C
Cuma Hafif Yağmurlu
17°C

ESİRLİK MEŞRÛ SİLÂHLI SAVAŞIN SONUCUDUR

ESİRLİK MEŞRÛ SİLÂHLI SAVAŞIN SONUCUDUR
7 Aralık 2023 10:30
A+
A-

Hamas-İsrail arasında gündemi oluşturan esirler konusuna biraz olsun açıklık getirebilmek için   ilgili eserimizden yaptığımız alıntıyı sunuyoruz.

Kur’ân’ın belirlediği yasalar çerçevesinde ve İslâmî yönetimin alacağı kararla yapılacak olsa da savaşın kaçınılamayacak neticeleri olacaktır. Bu zarûri sonuçlarından biri de esîr almaktır.

Savaş ve alınacak savaş esîrleri ile ilgili yasa, insanların Rabbi olan Allah tarafından Kur’ân’ın Muhammed sûresinin 4-6. âyetlerinde şöylece konulmuştur :

فَاِذَا لَق۪يتُمُ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا فَضَرْبَ الرِّقَابِ حَتّٰىۤ اِذَاۤ اَثْخَنْتُمُوهُمْ فَشُدُّوا الْوَثَاقَ فَاِمَّا مَنًّا بَعْدُ وَاِمَّا فِدَاۤءً حَتّٰى تَضَعَ الْحَرْبُ اَوْزَارَهَا ذٰلِكَ وَلَوْ يَشَاۤءُ اللّٰهُ لَانْتَصَرَ مِنْهُمْ وَلٰكِنْ لِيَبْلُوَۨا بَعْضَكُمْ بِبَعْضٍ وَالَّذ۪ينَ قُتِلُوا ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ فَلَنْ يُضِلَّ اَعْمَالَهُمْ ﴿4﴾ سَيَهْد۪يهِمْ وَيُصْلِحُ بَالَهُمْ ﴿5﴾ وَيُدْخِلُهُمُ الْجَنَّةَ عَرَّفَهَا لَهُمْ ﴿6﴾

(Savaş sırasında) karşılaştığınız kâfirlerin Rikâbını/boyunlarını vurun, (sonrakilere ibret olacak şekilde)[1] savaş güçlerini çökerttiğinizde ise onları sımsıkı bağlayıp esîr alın. Savaşın günah içerebilir yüklerini dökmesi/kesin olarak sona ermesi için esîrleri öncelikle karşılıksız olarak ya da fidye karşılığı serbest bırakın. İşte savaş esîrleri ile ilgili yasa budur. Allah dileseydi onların hakkından mutlaka gelirdi. Fakat O sizi birbirinizle deniyor. Yolunda savaşırken öldürülenlerin yaptıklarını Allah aslâ zâyi etmeyecektir. Onları vaat ettiklerine erdirecek, kalplerini huzura kavuşturacak ve onları kendilerine tanıttığı Cennet’e koyacaktır.”

ESİRLİK SAVAŞŞ HUKUKNDANDIR

Muhammed sûresinin konumuzla ilgili bu âyetlerinin anlamını pekiştiren Enfâl sûresinin 67 ve 68. âyetlerinde ise Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:

“Savaşa konu yerde (sonrakilere ibret teşkil edecek şekilde) savaş güçlerini iyice çökertmeden bir Peygamberin esîrler edinme hakkı yoktur. Siz dünya

malını istiyorsunuz, ama Allah da âhireti istiyor. Allah yücelik sahibidir, bilgedir.

Allah’ın daha önceden yazılmış (uyarısız ceza olmayacağı şeklinde) bir hükmü olmasaydı elde ettiğiniz menfaat sebebiyle size büyük bir azap dokunurdu.

Anlamları verilen söz konusu âyetlerden anlaşılacağı üzere İslâm, bizimle savaşanlarla savaşmayı ve gereğinde onlardan esîr almayı bize yasal bir görev ve hak kılmıştır.

Böylece İslâm, esîr alınmasını ve esîrlerin karşılıksız veya fidye/tazminat karşılığı salıverilmesini emreden âyetlerle, özgürleştirme amaçlı adil bir yapı olan “İslâm Savaş Esîrliği Sistemi”ni kurmuştur.

Böylece tesis etmediği ve onaylamadığı kölelik sistemine karşıt alternatif bir düzen oluşturmuştur.

ALLAH’IN ELÇİSİ DE ESİR ALDI

Allah’ın Resûlü döneminde, Bedir’de Kureyş’den, Medîne’de Benî Mustalık’tan, Yahûdi Kureyza oğullarından ve Hevâzin’den alınan esîrlerle örneklendirildiği gibi savaş esîrleri alınabilir.[2] Siyasî-askerî yönetimlerin takdiriyle savaşçılar yanısıra –savaş alanı ve yakın hinterlandı/çevresi ile sınırlı olmak üzere- kadınlar ve çocuklar da esîr alınabilir.

Meselâ günümüzün İsrail örneğinde görüldüğü gibi savaşan veya savaşın oluşumuna ve sürdürülmesine demokratik katkılar veren kadınlar esîr edilebilir. Ancak katkı vermeyen mâsum kadınların ve çocukların esîr edilebileceğine ilişkin bağlayıcı bir kural da yoktur.

Esîr Alma Amacı

Savunma savaşının meşrû kılınmasının bir amacı da hiç şüphesiz saldırgan düşmanı püskürterek ve çökerterek savaşın daha fazla sürmesi ve kan dökülmesini önlemektir.

Esîr alma uygulamasının daha fazla kan dökülmesini engelleyeceği açıktır. Ne var ki düşmanın, Kur’ân’ın (Tevbe 12) ifadesiyle “Eimmetül-Küfr” olan öncü ve yönetici kadrosu başta olmak üzere stratejik hedefleri tahrip edilmeden, ganimet amacıyla esîr edinmek, yakın gelecekte savaşın yeniden başlamasına sebep olarak daha çok yıkıma neden olabileceği de bir gerçektir.

Savaşın istenmesini ve savaşmayan kadınların, görevlilerin ve çocukların öldürülmelerini yasaklayan İslâm’ın, savaş güçlerini iyice çökertmeden ganimet edinme amacıyla esîr alınmasına karşı çıkması gerçekçi bir siyasettir.

Kadınların Esîr Alınması

Muhammed sûresinin 4. âyetinin zahiri, ancak kendileriyle savaşılan ve iyice çökertilen düşman savaşçılarının esîr alınabileceğini ön görmekte ise de Hz. Peygamberimizin uygulamaları, doğrudan veya dolaylı olarak savaşın içinde olan kadınların, savaşın yayıldığı alanlarla sınırlandırılması koşuluyla esîr alınabileceğini göstermektedir. Çocuklar da karşı tarafı caydırıcı bir unsur olarak ve de koruma amacıyla esîr edilebilir.[3]

Bütün insanların Rabbi olan Mevlâmızın, savaşın başlatılması ve sürdürülmesinde genelde rolü ol(a)mayacak olan kadınların ve çocukların esîr alınmasına ruhsat vermesi[4] ve âlemlere rahmet kılınan Peygamberimizin bunu örneklendirmesi konunun irdelenmesini gerektirmektedir.

Onların esîr alınmasının meşrûiyet gerekçeleri şöylece açıklanabilir:

a-  Toprak ve tabiî kaynaklar edinme amacıyla saldıracak düşmanın, kadınlarımızı ve çocuklarımızı öldürme ve kadınlarımızın ırzına geçme ihtimâline karşı önlem almak,

b- Müslümanlar tarafından karşılık verme gayesiyle yapılacak saldırılarda, onların kadınlarını ve çocuklarını koruma altına almak,

c-  Düşmanı barışa mecbur etmek ve gerektiğinde esîrleri karşılıklı olarak takas etmek,

d- Himâyesiz kalacakları için bakımlarını üstlenmek.

-En doğrusunu Allah bilir-, kaydını koyarak özetlersek, kadınların ve çocukların esîr alınabilmesinin ana sebebi savaşın başlatılması ve sürdürülmesini engelleyebilmek ve savaşın canlara ve mallara yönelik zararlarını en aza düşürebilmektir. Çünkü aşağıda örneklendirileceği gibi insanlar çoğu defa ölümü göze alsalar da eşleri ve çocuklarının esâretini göze alamazlar:

Hevâzîn’den ganimet olarak alınan malların-hayvanların ve esîrlerin mücâhidlere tevzi edilmesinden sonra, Müslüman olarak gelen ve kendilerinden alınan ganimetleri geri isteyen Hevazin heyetine, Peygamberimiz tarafından malları ve esîr alınan insanlar arasında tercih yapabilecekleri söylenince, yaptıkları istişareler sonucunda esîrlerin salıverilmesi ricasında bulunurlar.[5]

Değinildiği gibi bu olay da esâretin savaşları engelleyebilecek sebeplerden biri olabileceği gerçeğine işaret etmektedir.

Ali Rıza Demircan  Cariyeler ve Sömürülen Cinsellikleri 3. Baskı ,Ensar, İstanbul, sh.60-62

İSLAM                                             SAVAŞ                                         ESİRLİK

 

[1]. “Savaşta onları ele geçirdiğin zaman arkalarındakileri dağıtacak şekilde onları cezalandır. Belki böylece düşünüp ibret alırlar.” (Enfâl 57) 

[2]. Peygamberimizin ve ashâbının komutası altında düzenlenen 78 askeri seferde esîr alma amacı güdülmemiş, alınan esirler de büyük ölçüde karşılıksız olarak salıverilmiştir. (Sîret Ansiklopedisi 1/431)

Benî Kureyza’dan esîr alındığı gerçeğini onaylayan Ahzâb sûresinin 26. âyetinde şöyle buyrulur:

Kitap ehli (Yahûdiler) den onlara arka çıkanları da Allah kulelerinden indirdi ve kalplerine korku saldı. Siz de onlardan kimini öldürdünüz, kimini de esîr aldınız.”

[3]. M. Ebû Zehra İslâm’da Savaş Kavramı S.120; M. Hamidullah el-Vesâikus-Siyâsiyye s.231.

[4]. Nisâ 3, 24, 25.

[5]. Buhârî Itk 13.

 

ALİ RIZA DEMİRCAN

YAZARIN DİĞER YAZILARI İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.