FELAK SÛRESİ

Mushaf’taki sıraya göre Kur’an-ı Kerim’in 113. Suresi olan Falak Suresi, beş ayetten oluşmaktadır. Bu surenin başında, ilk ayetinde “falak” kelimesi geçmektedir. Onun için bu sureye bu kelime nedeniyle Falak Suresi ismi verilmiştir. Bu kelime, bir şeyi yarıp çıkarmak demektir. Âlimlerin çoğunluğunun kanaatine göre buradaki yarıp çıkarma, gece karanlığının yarılmasıyla sabah aydınlığının ortaya çıkması kast edilmektedir. İlahi kanuna göre gece karalığından sonra nasıl böyle bir sabah aydınlığı meydana geliyorsa, her hangi bir olayın karanlığında kalan insanların da sonuçta meydana gelecek aydınlığı beklemesi ve hiçbir zaman umutsuzluğa düşmemesi gerekir. Burada her şiddetten sonra bir açılışın geleceğine işaret edilmektedir. Bununla beraber “falak” kelimesi, toprağın yarılmasıyla bitkilerin ortaya çıkması, dağların yarılmasıyla suların fışkırması, bebeğin anne batnından dünyaya gelmesi, yağmurların bulutların arasından akması, toprağa ekilen çekirdeklerin yarılmasıyla filizlerin ortaya çıkması ve Allah’ın yarıp ortaya çıkardığı her şey anlamına gelmektedir. İşte bu surenin bu ilk ayetinde, bütün bu yaratma güç ve kuvvetin sahibi olan Allah’a sığınma emredilmektedir. Surenin metin ve mealine yer verdikten sonra, bazı şeylerin şerrinde Yüce Allah’a sığınma üzerinde duracağız.

METİN VE MEAL

قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ الْفَلَقِ {1} مِن شَرِّ مَا خَلَقَ {2} وَمِن شَرِّ غَاسِقٍ إِذَا وَقَبَ {3} وَمِن شَرِّ النَّفَّاثَاتِ فِي الْعُقَدِ {4} وَمِن شَرِّ حَاسِدٍ إِذَا حَسَدَ {5}

“De ki, yarattığı şeylerin, karanlık çöktüğü zaman gecenin, düğümlere üfürenlerin ve haset ettiğinde hasetçinin şerrinden, sabahın Rabbine sığınırım.”[1]

Yukarıda ilk ayette geçen  “falak” kelimesi hakkında bazı açıklamalarda bulunduk. Burada, diğer ayetlerde geçen hususlar üzerinde duracağız.

ALLAH’IN YARATTIĞI ŞEYLER

Görebildiğimiz ve göremediğimiz her şey, Allah’ın yarattığı şeylerdir. Allah’ın yarattığı bildiğimiz ve bilemediğimiz çok şey vardır. Allah hiçbir şeyi boşuna yaratmamıştır. Her şeyin yaratılışında bir hükmet vardır. Kur’an-ı Kerim’in çeşitli ayetlerinde haber verildiğine göre, Yüce Allah yaramış olduğu şeyleri insanların emrine vermiş, yararına sunmuştur. Varlıkların insanlara çok çeşitli yararları olduğu gibi, yerine göre zararları da vardır. Burada Yüce Allah bizlere, genel olarak Allah’ın yaratmış olduğu tüm şeylerden Allah’a sığınmamızı emretmektedir. Allah’ın himayesi, her şeyin üstündedir.

GECENİN KARANLIĞI

Bu surede, Allah’ın yaratmış olduğu şeylerden bazı örnekler verilmektedir. Bunlar biri, gecenin zifiri karanlığıdır. Kötülüklerin çoğu, bu karanlığın olduğu saatlerde yapılmaktadır. Onun için Yüce Allah, çöken bu karanlığın şerrinden Allah’a sığınmayı emretmektedir.

SİHİRBAZLAR

Şerrinde Allah’a sığınmamız emredilen şeylerden biri de, düğümlere üfüren sihirbazlardır. Yüce Allah Kur’an-ı Kerimde sihir yapmanın küfür olduğunu haber vermektedir.[2] Aynı ayette sihirbazlığın şerrinden korunmanın tek çaresinin Allah’a sığınmak olduğu da haber verilmektedir. Onun için bu surede de üfürükçü sihirbazların şerrinden Allah’a sığınma emredilmektedir.

HASETÇİNİN ŞERRİ

Şerrinde Allah’a sığınmamız emredilen şeylerden diğer biri ise, haset duyguları kabaran insanların o anki şerleridir. Çünkü bir insanın haset duygusu kabarınca, o kişi o an için bir nevi iradesini kaybetmekte ve haset duygularının esiri durumunda kalmaktadır. O kişinin o an için yapamayacağı kötülük yoktur. Çünkü o anda onun muhakemesi durmuş, nefsi kendisine hâkim olmuştur. Bu nedenle Yüce Allah, o haldeki insanların şerrinden Allah’a sığınmayı emretmektedir.

SONUÇ

Falak Suresi, namazlarda sık sık okuduğumuz kısa surelerden biridir. Onu namazda okuduğumuz zaman manasını düşünsek, aklımıza başka şeyler gelmemektedir. Onun için namaz kılan her kişinin bu surenin manasını öğrenmesi, son derece faydalı olacaktır. Allah’ın himayesi en büyük güçtür. Her türlü sıkıntıda ona sığınmak, insanı korumakta ve ona manevi bir güven kazandırmaktadır. Karanlıkların, sihirbazların, hasetçilerin ve kısacası her şeyin kötülüğünden Allah’a sığınmak gerekir.

[1] el-Falak 113/1-5.

[2] Bkz. el-Bakara 2/102.

Nurettin Turgay

YAZARIN DİĞER YAZILARINI OKUMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ

MİRATHABER.COM – YOUTUBE