Tunus Başbakanı Hişam el-Meşişi bu hafta İçişleri Bakanını görevden aldı. İçişleri Bakanı Tevfik Şerafeddin’in, Cumhurbaşkanı Kays Said’e yakın olduğu söyleniyor; bu da ülkenin en güçlü iki lideri arasındaki gerilimi tırmandırıyordu. Said ve Meşişi, kendi güçleri ve siyasi ittifakları konusunda anlaşmazlık içinde. İçişleri Bakanının görevden alınmasıyla gerilim, teknokratik hükümetin çöküşüne sebep olacak bir krize dönüşebilir. Kabine açıklamasında, Meşişi’nin Şerafeddin’in yerine biri atanana kadar içişleri bakanlığını geçici olarak denetleyeceği belirtildi. Görevden alınması için hiçbir sebep gösterilmedi. Meşişi’nin, parlamentodaki hükümet yanlısı partilerin hükümette yer alma taleplerini de değerlendirerek önümüzdeki haftalarda kabinesini yeniden düzenlemesi bekleniyor.
Öte yandan muhalefet partileri ve cumhurbaşkanlığı teknokrat kabinenin varlığını sürdürmesini istiyor. Parlamento, aylar süren siyasi istikrarsızlığı sona erdirmeyi ve kötüleşen ekonomik ve sosyal sorunlarla mücadeleye odaklanmayı umarak, dört ay önceki güven oylamasında teknokratik hükümeti onayladı. Said, Meşişi’yi yeni hükümete başbakan olarak önermesine rağmen, Tunuslu politikacılar daha sonra desteğini çektiğini ve cumhurbaşkanlığı ile hükümet arasındaki gerginliği başlattığını söylüyor. Tunus’ta önceki siyasi anlaşmazlıklar laiklerle İslamcılar arasındaki bölünmeye veya ekonomik reformlara odaklanırken yakın tarihli gerginlikler, cumhurbaşkanı ile parlamento arasındaki güçler ayrımına kök salmış görünüyor.
Tunus, 2011’de bölgeyi kasıp kavuran “Arap Baharı” ayaklanmalarından sonra demokrasiye barışçıl bir geçişi başaran tek Arap ülkesi. Ancak Kuzey Afrika ülkesinin ekonomisi, yüksek borç ve kötüleşen kamu hizmetleri nedeniyle felce uğramış durumda. Küresel koronavirüs pandemisi de işleri her geçen gün daha da zorlaşıyor.