islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5709
EURO
34,9658
ALTIN
2.445,80
BIST
9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Az Bulutlu
Cumartesi Hafif Yağmurlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
18°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C
Salı Az Bulutlu
18°C

KIYAMET ALAMETİ OLABİLİR Mİ?

KIYAMET ALAMETİ OLABİLİR Mİ?

İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü’nden mezun olalı 49 yıl oldu. İlahiyat camiasını doğrudan ve eserleriyle dolaylı olarak tanır gibiyim.

İslam Dini’ni bütün beşeri düzenlerin yerine ikame edilmesi gereken bir hayat nizamı olarak algılayan ilahiyatçı akademisyenler son derece az olduğu gibi, bu dinin omurgasını oluşturan Kur’ân bilgisi ve bilinci ile kafası ve yüreği aydın insanlarımız da pek azdır.

İyi niyetli ve gayretli olsa da varın siz ilahiyat kökenli olmayan akademisyenleri düşünün.

Mirat haberimizde okumuşsunuzdur.

Tarihçi kardeşimiz Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu sosyal medyada tesettürlü olup kadınlara yönelik sunumlar yapan  AKŞAM müzik  gurubuyla la ilgili olarak şöylece bir paylaşımda bulundu:

“Kıyametin yaklaştığı anları yaşıyoruz. Neslimizi muhafaza eyle Ya Rabbi…

Bu ve benzeri ifadeler yapılan işi haramlıkla nitelemektir. Bazı müçtehitlerin görüşü olsa da bu gibi görüşler Kur’ân ve Sünnet’e uygun  değildir, aykırıdır da diyebiliriz.

İslam insanlığın dinidir. Geleneğin etkisiyle veya bilgi eksikliğiyle içselleştirilemeyen bazı mubahlara haram demek Rabbimize isyandır. Okuyalım:

Dillerinizin uydurduğu yalana dayanarak “Bu helâldir, şu da haramdır” demeyin, çünkü Allah’a karşı yalan uydurmuş oluyorsunuz. Kuşkusuz Allah’a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa eremezler.” (Nahl 16/116)

İslam Hayat Düzenidir

İnsanı yaratan Allah’tır. Bütün Peygamberlerin veya Hz. Muhammed’in tebliğ ettiği din anlamına İslâm Dini’ni insanlar için iman ve hayat düzeni kılan da Allah’tır.

Bu sebeple insanlığın genel eğilimleriyle İslâm’ın evrensel prensipleri arasında tam bir örtüşme vardır. Örneğin ilim, sanat, ekonomi, cinsellik ve mûsikî gibi insanlığın ilgi alanlarıyla İslâm arasında mükemmel bir ahenk mevcuttur.

Soyut mûsikî ile ilgili doğrudan bir Kur’ân ve Sünnet buyruğu olmamakla birlikte hiç şüphesiz kendisine katılan ârizî unsurlar sebebiyle mûsikinin bazı türlerinin haram olarak nitelenmesini gerektirecek Kur’ân ve Sünnet kaynaklı İslâmî ölçüler vardır.

Biz Mûsiki/Müzik konusunu inceledik, ayrıntıları linkini verdiğimiz çalışmamızda inceleyebilirsiniz.

https://www.alirizademircan.net/islam-ve-musiki-4-210h.html

Biz bazı konulara değinmekle yetineceğiz

Haram Mûsikî Türleri

1- Güftesinde İslâm ilâhiyatına aykırılık bulunan mûsiki eserlerinin icrası ve onaylanarak dinlenilmesi haramdır/yasaktır. Aslında bu tür nesir ve manzum eserlerin tasvip edilerek okunması ve dinlenilmesi de haramdır.

2- İçki ve zina gibi haram fiillere yönlendiren veya cinsellik öğelerini sağ duyunun çirkinlik olarak niteleyebileceği şekilde kullanan güftelerin omurgasını oluşturduğu mûsiki eserlerin icrası da haramdır.

3- Beraberinde alkollü içkiler alınan veya kadın erkek karmaşıklığı içinde bedensel temasları içeren oyunlar oynanan mûsiki türü de haramdır

4- Cinsel duyguları kamçılayan giysiler içinde ve rakslar eşliğinde kadın icracılar tarafından erkeklere sunulan mûsiki de hiç şüphesiz haramdır.

Helâl Mûsikî Türleri

Haram sınıfına girmeyen mûsiki türleri helâldir ve özellikle de düğünler,  bayramlar, yolcu etme veya karşılama törenlerinde icrasına teşvikler yapılmıştır.

Kadınların Musiki İcrasına İlişkin Örnekler

a.) Allah şanının artırsın Peygamberimizin eşi Hz. Âişe annemiz şöyle anlatıyor:

Bir bayram günüydü. Yanımda bulunan iki genç kız def çalıyor ezgiler söylüyorlardı. Hz. Peygamber geldi, yatağa ilişti ve yüzünü çevirdi.

Bir süre sonra babam Ebû Bekir geldi. Peygamberin huzurunda – Şeytânî enstrümanlı mûsiki ha! – diyerek beni azarladı. Sevgililer sevgilisi Peygamberimiz, Ebû Bekir’e dönerek onu şöylece uyardı:

Ya Eba Bekir! Kızları kendi haline bırak. Her toplumun bir bayramı vardır. Bu da bizim bayramımızdır. (Buhari Îdeyn 2)

b.) Bir askerî sefer dönüşünde siyahî bir kadın gelerek, ‘Ey Allah’ın Peygamberi! Sağ ve sihhatli bir şekilde dönmeniz halinde huzurlarınızda def çalmayı adamıştım.‘ deyince güzeller güzeli Peygamberimiz derin bir rûh inceliği içinde ona  şöyle deyivermiştir:

–  Eğer böyle adamışsan adağını yerine getir. Huzurumda def vurabilirsin. (M.Mesâbîh Hn.3435)

c.) Def çalar, şarkı söylerlerken karşılaştığı kızlar, Hz. Peygamberi görünce şarkılarını şöylece renklendirirler:

Biz Neccar Oğullarının kızlarıyız.

Ne güzel komşudur Muhammed.

Dinlediklerinden ötürü mutluluk duyan Peygamberimiz de onlara şöyle der:

Allah biliyor ki ben de sizleri çok seviyorum. ( İ.Mace Hn.1899)

d.) Allah şanının artırsın Peygamberimiz bir gün eşi Hz. Âişe birlikte oturuyorlarken bir kadın çıkagelir. Peygamberimiz Hz. Âişe’ye kadını tanıyıp tanımadığını sorar. Tanımadığı cevabını alınca, ‘bu kadın falanca kişinin şarkıcısıdır,’ der ve ilave eder:

  • Sana bir şarkı söylemesini ister misin?

Hz. Âişe istediğini söyleyince Peygamberimiz kadına bir tabak hediye eder. O da şarkısını söyler. (Ahmet bin Hanbel Müsned 3/449)

Yorumsuz olarak verdiğimiz örneklerden sonra genel bazı tespitler yapalım

 Mûsiki Ortak Eğilimdir

Mûsiki insanlığın ortak eğilimi ve ihtiyacıdır. Onun dinlendirici, neşelendirici, atılımları kamçılayıcı ve hatta bazı hastalık türlerini tedavi edici özellikleri bilinmektedir.

Irkları, renkleri, dilleri, dinleri ve yaşadıkları coğrafi bölgeleri farklı da olsa mûsikinin, Peygamberlerin yaşadığı topluluklar dahil bütün insan topluluklarında yeşerip geliştiği bir vakıadır. Mûsikiye bütünüyle karşı çıkmak insan fıtratıyla çatışmak; fıtrat düzeni olan İslâm’la çelişmektir.

İletişim ve de ulaşım imkânlarının geliştiği ve mûsiki eğitimi ve ticaretinin yerel ve uluslar arası düzeyde devleşerek cinsellik sömürüsünün aracısı ve de merkezi haline dönüştüğü zamanımızda mûsiki ilgi alanımız dışında tutulamaz. Tutulmamalıdır.

Müslüman aydınların mûsiki ile ilgilenmeleri ve ortaklaşa yapacakları ilmî çalışmalarla bir çerçeve belirlemelerinin zarûret olduğu inancındayız. Tarihimizde olduğu gibi mûsiki ile alakalanılmalı, helâl türlerine onay verilir düzenleyici atılımlar yapılırken haram nevilerine karşı da savaş açılmalıdır.

Öneminden ötürü bir daha vurgulamak isteriz ki, mûsiki dahil insan hayatı ile ilgili alanlarda helâlleri haramlaştırmak yaratılış düzenimizle çatışmaktır; haramlara kapı açmaktır; yıkıma uğratacak aşırılıklara düşmektir.

Peygamberimiz bizleri bakınız nasıl uyarmaktadır:

(Helâl olan işleri kendinize haramlaştırarak) dinî yaşantınızda aşırılığa gitmeyin. Sizden önceki bazı toplulukları dinde aşırılık yıkma uğratmıştır.”

İslâm kolaylık dinidir. Onu zorlaştırmak isteyenler ona yenik düşer. Aşırılıktan korununuz ve doğru yolu izleyiniz. Geleceğiniz için de ümitli ve sevinçli olunuz. Güzel ameller yapabilmek için günün başlangıcından, sonundan ve bir miktar da geceden faydalanınız.

…Böylece dengeli olununuz ki amacınıza ulaşasınız.” (Buharİ İman 29)

 

Ali Rıza Demircan

 

ETİKETLER: ÜSTMANŞET, yazarlar
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.